Fransa'daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 12 adayın hiçbiri İslami birliklerin desteğine haiz olamadı. 6 Mayıs'ta yapılacak ikinci tur seçimlerde Müslümanlar'ın oyu ne Sarkozy ne de Royal için garantide. Götz Nordbruch bildiriyor
"Oy kullanınız!" İslami kuruluşların temsilcileri işte bu sloganla ilk tur seçimlerden önce Fransa'daki Müslümanlara seslendi. Ancak 12 adaydan hiçbiri, İslami kuruluşların desteğini alamadı.
İktidardaki "Union pour un Mouvement Populaire" (UMP) adayı Nicolas Sarkozy ve muhalefetteki"Parti Socialiste" adayı Ségolène Royal, ikinci turda da İslami derneklerin desteğini tam olarak almış değil.
22 Nisan'da yapılan ilk tur seçimler, ülkedeki yaklaşık 4 milyon Müslüman tarafından hissedilir bir ilgiyle izlendi. Seçim öncesi gündemdeki yoğun tartışmalara Fransız Müslümanlar da katıldı.
Sağ kanadın adayları için Fransa'nın banliyölerinde yaşanan şiddet olayları birincil derecede seçim malzemesiydi
Kamuoyu araştırmaları şirketi IFOP'un Aralık 2006'da yaptığı Müslümanların siyasi tercihini araştıran bir kamuoyu yoklaması,
Müslüman seçmenlerin de güncel olaylardan etkilendiğini ortaya koydu.
Müslümanların sosyalistler eğilimi varoşlarda 2005 yılında yaşanan şiddet olaylarından sonra % 44.8'den %53.8'e çıkarken, Kasım 2006'da bu oran %55.2'ye vardı.
Sağdaki partilerin toplam oy oranıysa araştırmalara göre %10'u aşmadı.
Sağcıların seçim malzemesi: Varoş olayları
Bu rakamlar her ne kadar kesin bir eğilimi belirliyor görünse de, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Müslümanların kime ne oranda oy vereceği önceden tahmin edilemiyor. Seçim kampanyalarına malzeme edilen birçok konu, Müslümanları doğrudan ilgilendiriyor.
Yüksek oranda işsizlik ve konut piyasasındaki olağanüstü kötü durum, bu faktörlerden belli başlı ikisi.
Ancak Müslüman seçmenler için banliyölerdeki kötü yaşam şartları ile ilgili konular birincil derecede önem taşıyor. Varoşlarda yaşanan şiddet olayları özellikle sağ kanattan siyasetçiler için, uyum ve ulusal kimlik konularını seçim kampanyalarında ön plana çıkartmaya yarayan bir fırsat oldu.
Fransa'da yaşayan Müslümanlar dinlerine karşı bir karalama kampanyasıyla karşı karşıya kaldıklarını tahmin ediyor
Yine bu konuların arasında İslam'ın Fransa Cumhuriyeti'ndeki yeriyle ilgili tartışma katıldı. Nitekim birinci tur seçimlerden sonra yapılan "Union des Organisations Islamiques de France"ın (UOIF) yıllık toplantısında başlık "Gurur, Hatırat, Kimlik. İslamofobi, Ayrımcılık ve radikaller" oldu.
UOIF başkanı Lhaj Thami Brèze, yaklaşık 150.000 kişinin katıldığı toplantının ülkedeki genel havanın bir yansıması olarak algılanması gerektiğini söylüyor.
"Dinimize karşı bir iftira kampanyası başlatılmış bulunuyor ve biz bu ülke halkına Müslümanlarla ortak tarihlerini hatırlatmak istiyoruz. Fransız kimliği bir karışımdan doğmuştur ve biz de Fransız ulusunun bir parçasıyız. Günümüzün Müslümanları, geçmişte (dünya savaşlarında) Fransa adına savaşmış olanların torunlarıdır"
Toplantıyı düzenleyenler bu açıklamalar karşısında ne Royal, ne Sarkozy ne de Hristiyan-Sosyal UDF'ten Cumbhurbaşkanı adayı Bayrou'nun bu toplantıya katılmasından duydukları hayal kırıklığını dile getiriyor. Halbuki hem Sarkozy hem de Royal, bazı konulara açıklık getirebilirdi.
Sosyalistler İslam'a mı saldırıyor?
Sosyalist Parti'nin İsrail yanlısı bir ç,izgide olduğu suçlamasıyla karşı karşıya kalan Royal gibi, Sarkozy de Lübnan savaşında İsrail'i destekleyerek, Müslüman seçmenler arasında antipati topladı.
Ancak bunun kadar iki adayın seçim kampanyalarında öne çıkardıkları iç politikadaki pozisyonları da tartışmalı.
Geleneksel olarak Müslümanlar arasında gördüğü geniş kapsamlı kabule rağmen, özellikle İslam birlikleri, partinin devlete karşı İslamı temsil eden "Conseil Français du Culte Musulman"a (CFCM) karşı tavırlarını, İslam'a bir saldırı olarak görüyor.
Royal'in tekrar tekrar öne sürdüğü, kadınların maruz kaldığı ayrımcılığın İslam'ın geleneklerinden kaynaklandığı suçlaması, büyük İslam örgütlerinde Royal'e karşı bir tavır oluşmasına neden oldu.
Sarkozy sempati kaybına uğradı
Sarkozy'ye karşı mesafe ise, içişleri bakanı olarak göç ve güvenlik politikalarındaki tavrından kaynaklanıyor. Her ne kadar CFCM için çaba göstermiş olsa da, burada kazandığı puanları, daha sonraki politikasıyla silip attı.
Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo ahlaksız karikatürleri basmıştı
Son olarak karikatürler davasında mizah dergisi Charlie Hebdo'dan yana tavır alarak basın özgürlüğünü savunan Sarkozy, Müslümanlar tarafından eleştirilmişti.
Le Bourget'de, Paris'in banliyölerinden birinde dolayısıyla seçimlerde "ehveni şer"in doğru seçim olduğu giderek yaygınlaştı. UOIF'in de Fetva konseyi başkanı Yunus Kurgah'da, seçimlerde en uygun adayın Müslümanları gericilik ve aşırı olmakla suçlayanın değil, ülkenin sorunlarına neden olarak Müslüman cemaatlerini görmeyenin olduğunu açıkladı.
Fransa'da yekvücud olarak ortaya çıkan bir Müslüman birliğinden söz etmek çok zor. Hatta aksine, böyle bir tek sesle konuşmak, bir çok Müslümanın kabul etmediği bir durum.
Müslüman olmayan seçmenler kadar, Müslüman seçmenler arasında da "ehveni şer" konusunda tartışmalar sürüyor.
Götz Nordbruch
Almanca'dan çeviren: Nilgün Kahraman
© Qantara.de 2007