EN BÜYÜK DESTEKÇİM ERDOĞAN'DI

28 Şubat darbe sürecinde idamla yargılanıp zindana atıldığında 14 yaşındaydı. 10 yıl hapis yattı. Geçtiğimiz yıl aralık ayında bu defa da Paralel Yapı'nın kumpası ile bir kez daha özgürlüğü elinden alındı. Silivri Cezaevi'nde 6 aydır tutukluydu. Yeniden cezaevine konulduğunda, çocuklarından uzun süre sakladıklarını söyleyen Köse, "Çocuklarım cezaevinde olduğumu Tayyip amcalarından öğrenmişler. Pek çok konuşmasında 28 Şubat süreci mağdurlarına destek oldu. Bu süreçte en büyük psikolojik destekçim Erdoğan'dı. Çünkü Erdoğan kuru sıkı konuşan bir insan değil, o ıstırabı kendisi de yaşadı" dedi.

PARALELCİLER YATAMIYOR, UYUYAMIYOR, BİRBİRİNİ KIRIYOR ÇÜNKÜ…

Görüşmemiz esnasında çalan telefon hem Yakup Köse hem de bizim için büyük bir sürpriz oldu. Arayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dı. Erdoğan geçmiş olsun dileklerini iletti. Fethullah Gülen'in ABD ve İsrail destekçileri tarafından bir piyon olarak kullanıldığını kaydeden Köse, "Halkı hizmet adı altında 30 senedir sömürüyorlar. En büyük yolsuzluğu Gülen yaptı. Hangi iş adamlarının şantajla para aldıklarını çok iyi biliyoruz" dedi. Cezaevinde Paralel Yapı tutuklularının ziyaretçilerinin bol olduğunu belirten Köse, "Şu an cezaevinde birbirlerini kırıyorlar. Yatamıyorlar, uyuyamıyorlar, huzursuzlar, dayanamıyorlar. Çünkü bir dava uğruna değil, çıkar amacıyla hareket ettiler" dedi.

ASIL YOLSUZLUĞU GÜLEN YAPTI!

17 Aralık ve 25 Aralık operasyonunun, Çevik Bir'in tahliyesinin ve kendisinin tutuklanmasının aynı döneme geldiğine dikkat çekerek Cemaat ile Çevik Bir'in anlaştığını söyledi. Köse, 28 Şubat'ın TBMM, AK Parti, CHP, MHP ve HDP tarfından darbe olarak görüldüğünü, iddianamesinin de yeniden yazılacağını kaydetti. 

Köse açıklamarının devamında şunları kaydetti;

O FETULLAH GÜLEN BURAYA GELECEK

"Bu ülkede Müslümanlara bir çok işkenceceler yapıldı. Müslüman Anadolu halkı işkence tezgahlarından geçirilmiştir. Mazlumlar bedelini ödedi hala bedel ödemeye devam ediyor. Bizim sürecimizde malum 17-25 Aralık darbe girişimleri olmuştu. 25 Aralıkta, Yargıtay'da 28 Şubat mağdurlarının bir davası daha olmuştu. Bu süreçte ilk operasyon bizim davamızla başladı ve 6 yıl 8 ay şeklinde ilk bizim cezamız onaylanmıştı. Bu karar sembolik bir tarihe denk gelmişti. Tamda Ekrem Dumanlı, Hidayet Karaca gibi isimlerin gözaltına alındığı bir günde, "O Fetullah Gülen buraya gelecek" Tweet mesajımdan iki saat sonra bir belediye otobüsünde evime giderken derdest edilerek gözaltına alındım. Yine mazlum olan, yine mağdur olan biz olduk. Salih Mirzabeyoğlu'nun bir sözü var, der ki; Zalim olmaktansa mazlum olmayı tercih ederim. Biz de zalim olmaktansa mazlum olayı tercih ediyoruz.

"O Fetullah Gülen buraya gelecek" dedim diye ben tutuklandım ya, şimdi de yerini gösteriyorum, O Fetullah gülen buraya (Silivri) gelecek.
Ben Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'nun 28 Şubat mağduriyetlerinin giderilmesi için ellerinden geleni yapacaklarına inanıyorum.
Müslümanlar kardeşlerim, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek yaşamasınlar. 17-25 aralık darbesi gerçekleşseydi şimdi şuralarda dar ağaçları kurulmuş hepimiz asılmıştık.