SAİD NURSİ VE TÜRKÇE  EZAN

SAİD NURSİ VE TÜRKÇE EZAN

SAİD NURSİ VE TÜRKÇE EZAN Hakkında

SAİD NURSİ VE TÜRKÇE  EZAN

Tükiye geçmişte bir çok zorlu dönemleri yaşadı. Bunların içinde en çok yaralayan ise ezan yasağıydı. 1932 yılının Temmuz ayında Diyanet'in yayınladığı genelge ile tüm yurtta ezan Türkçe okunmaya başladı. Yasağın uygulandığı dönemde M. Kemal Cumhurbaşkanı, İsmet İnönü de Başbakandı. 

1932'de doğan bir çocuk 18 yaşına kadar ezan duymadı. Bir nesil neredeyse ezansız büyüdü. 14 Mayıs 1950 tarihinde tek parti dönemini yıkan Adnan Menderes'in ilk icraatı ezan yasağına son vermek oldu. 16 Haziran 1950 tarihinden sonra Arapça ezan okunmaya başlandı. 

Bu gelişme gözyaşlarıyla karşılandı. Minarelerden Arapça ezanı duyanlar kulaklarına inanamadı. Bazı camiler ezanı defalarca okudu. Yıllarca bu anı hasretle bekleyenler ise gözyaşları ve şükürlerle karşıladı.

SAİD NURSİ TÜRKÇE EZANA ‘ŞARKI’ DERDİ
Bediüzzaman Said Nursi Türkçe ezan zorlamasını hiç bir zaman ciddiye almadı hatta alaya aldı. Tarihçi Mustafa Armağan, bir röportajında Said Nursi'nin Türkçe ezana ‘şarkı’ dediğini söyledi. 1932-1950 arasında 18 yıl boyunca ezanın yasak olduğunu belirten Armağan, "Hatta 1950’ye gelindiğinde Arapça ezanı unutan müezzinler vardı" şeklinde konuştu.

Bazı hocaların “Türkçe ezan, ezan değildir. Bir yerde ezan okunmadan namaz kılınmaz. Ezansız namaz kılıyoruz, bu namaz kabul olmaz. Evinize gidin, alçak sesle ezanınızı okuyun ve ailenizle ya da küçük cemaatler halinde namazını kılın” dediğini hatırlatan Armağan, Said Nursi'nin konuyla ilgili sözlerine de dikkat çekti.

Armağan, "Said Nursi Türkçe ezana ‘şarkı’ dermiş ve müezzinleri alçak sesle Arapçasını okuduktan sonra Türkçesini okumaları konusunda uyarırmış" dedi.

BEDİÜZZAMAN HİÇ TÜRKÇE EZAN OKUMAZDI
Son Şahitler'den Barla Nahiye Müdürü Cemal Can'ın sözleri de şöyle: 

Barla'daki ezan meselesi benim zamanımda oldu. Arapça ezan okumak yasaktı. Ama Hoca (Bediüzzaman Said Nursi) hiç Türkçe ezan okumazdı. Biz bu durumu bilirdik, fakat idare ederdik. Sonra bize sık sık emirler gelirdi. Neticede bir defasında sabah namazı vaktinde ezan okurken, zabıt tuttuk ve gönderdik.

HÜSREV ALTINBAŞAK: ARAPÇA EZAN OKUYACAĞIM, İSTERLERSE ÖLDÜRSÜNLER!
Hüsrev Altınbaşak'ın kardeşi Ömer Altınbaşak hatıralarında ağabeyinin nasıl ezan okuduğunu şöyle anlatıyor:

“Hüsrev Ağabey’im evde beş vakit ezan okurdu. Evin önü açık bahçe, dağa bakıyordu. Balkona çıkar, hiç çekinmeden gürül gürül okurdu. O kadar ısrarlarıma rağmen vazgeçmez, “Olmaz ben okuyacağım, isterse öldürsünler” derdi ve okurdu. Komşular da bilirlerdi okuduğunu. Hakkında takibat da yapıldı ama o hiç aldırış etmiyordu ki! Hapse girmiş çıkmış onun için vız gelirdi hepsi.” 

Hatta Isparta milletvekillerinden Hüsnü Bey, Ankara’dan geldiği zamanlarda komşularına, on beş metre ileride evleri bulunan Hüsrev Efendi’nin kimseden çekinmeden evinde ezan okumasından dolayı “Bizim Behlül ne yapıyor?” diye sorarmış.

Risale Haber