Öcalan'dan  Şok İddia

Öcalan'dan Şok İddia

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan'ın AK Parti-Cemaat kriziyle ilgili yorumunu anlattı.

Hükümet ile çözüm sürecini yürüten Abdullah Öcalan, 17 Aralık yolsuzluk operasyonu için ‘Çözüm sürecine darbe’ derken, AKP-cemaat kavgasında da “Biz bu ateşe benzin taşımayacağız” diyerek hükümetin yanında yer aldığı algısı yaratmıştı.

Ancak BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın cemaatle kavga açıklamaları işin aslının pek de öyle olmadığını gösteriyor.

Demirtaş'ın medyada pek de yer almayan açıklamalarını Cumhuriyet gazetesi yazarı Utku Çakırözer bugünkü köşesine taşıdı.

Hafta sonu bir grup gazeteciyle bir araya gelen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Öcalan’ın açıklamalarına açıklık getirdi.

HEDEF BAŞBAKAN'I GÖTÜRMEK

Demirtaş'ın açıklamalarına göre, Öcalan, mart ayından beri hem BDP heyetleri hem de devletle görüşmelerinde ‘paralel devlet’ ifadesini sıkça kullanıyor, bu oluşuma karşı uyarılar yapıyordu. Öcalan’a göre paralel devletin hedefi ‘Başbakan’ı götürmek’. Nedeni ise Kürt sorununu diyalogla çözme ve bunu da ABD gibi uluslararası unsurları by-pass ederek yapma grişimi. Kendisini ziyaret eden BDP’lilere “Bir gecede Mursi’ye (Mısır’da darbe ile devrilen Müslüman Kardeşler mensubu, seçilmiş cumhurbaşkanı) bile çevirebilirler” dediğini aktarmış.

PARALEL MERKEZLER:LONDRA, ŞİKAGO, UTAH

Öcalan ‘paralel devlet’ ile neyi kastettiğini de ayrıntılı olarak aktarmış:

“Paralel devlet sadece bir iç mesele değil. Bir uluslararası organizasyon. İçinde Londra merkezli bir sermaye grubu, Yahudi lobisi ve Şikago merkezli bir sermaye grubu var. Bir de projenin, tartışmaların tamamlandığı Utah’taki akademi var. Cemaat bu yapının tamamı değil bir unsuru. Devletin önemli kademelerini ele geçirmiş unsuru...”

ERDOĞAN SEÇİMİ GÖREMEYEBİLİR

Görüşmemizde Demirtaş, AKP-cemaat kavgası konusunda kendi öngörülerini de aktardı:

“Paralel devletin 17 Aralık operasyonunun hedefinde Başbakan’ı sandığa götürmeme niyeti yatıyor. Ciddi biçimde Başbakan’ın sandığı görememe riski var. Onu alabilirler. Ağır cezalık suçlarda dokunulmazlık işlemez. Bal gibi alabilirler. Paralel devlet siyasete müdahale için meşru ve haklı bir alan yakaladı:

Yolsuzluk. Hükümetin üzerine tank sürse, ‘diktatör, otoriter’ dese toplumda alıcısı yok. ‘Hırsızdır, belgesi de burada’ dediğiniz anda iş başka bir şeye dönüşüyor. Hükümet kötü yakalandı.”

DARBEYE KARŞIYIZ

Demirtaş da AKP ve Öcalan gibi ‘darbe’ tanımını kullanıyor yaşananlar için. Toplantıda çok tartışılan, önümüzdeki günlerde daha da tartışılacağını tahmin ettiğimiz tutumu şöyle BDP’nin:

“Böyle bir ‘darbe girişiminin’ de Başbakan’ı götürmesine BDP evet demez. Biz bir ilkeyi kurtarmaya çalışıyoruz. Bu anlayış kazanırsa darbe ile yönetme geleneği ilelebet devam edecek. Hükümet gidecekse sandıkla gitmeli. Yolsuzluk varsa Başbakan hesabını vermeli. Biz Başbakan’ı koruma güdüsüyle, ‘yedirmeyiz’ düşüncesinde değiliz. Hesap sorulsun ama bunu hukuk sorsun, demokrasi sorsun.”

PKK TEDBİR ALIYOR

İmralı-BDP-Kandil çizgisi bundan sonra nasıl hareket edecek?

Bu sorunun yanıtını Utku Çakırözer, köşesinin sonunda yaptığı bir yorumla veriyor:

30 Mart seçim sonucu beklenecek. Seçimlere kadar İmralı’ya gazeteci gönderme dışında bir radikal adım beklenmiyor. Sonrası için ise Öcalan’ın Kandil’e gönderdiği son mektupta söylediği gibi;

“Herkes tedbirini alacak!”