CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) tarafından düzenlenen Tigris Diyalogları toplantısına konuşmacı olarak katıldı.

Kürt sorununun çözümü için ne düşündüklerini ve ne yaptıklarını anlatmak için Diyarbakır’a geldiğini belirteren Kılıçdaroğlu ilginç bir çıkışta bulundu.

"BEN SİZİN HAKKINIZI SAVUNUYORUM BANA OY VERMİYORSUNUZ"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır’da yaptığı konuşmada, “CHP’ye bölgede oy çıktı mı? Hayır. O zaman aramızda sorun var. Ben sizin hakkınızı savunuyorum siz ise sizi savunmayana oy verdiniz. Buraya sitem etmeye ve sitemlerinizi dinlemeye geldik” dedi.

"DİLİNCE BARIŞ ELİNDE KILIÇ OLMAZ"

“Yeni bir sürecin içindeyiz. Ortadoğu coğrafyasında kan akması içimizi yakıyor" diyen Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle devam ettirdi;

"Kan akmasın diye elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. İçerde gerilim var, bölgede gerilim var. Gerilimden beslenen bir siyaset anlayışı var. Ülkeyi yöneten kişi, hem barıştan söz edip, hem elinde kılıç taşırsa olmaz. Dilinde çözüm, elinde kılıç olmaması lazım. Barış, huzurdan yana bir tavır sergilemek zorundayız.

"TIR'LARLA SİLAHLAR NEREYE GİDİYOR?"

Ortadoğu kan gölü. Bir ülkenin Başbakanı, IŞİD insanları rehin alırken, sessiz kalıyorsa, hepimizin oturup düşünmesi lazım. TIR’larla silahla nereye gidiyor düşünmemiz lazım. TIR’larla silahların nereye gittiğini hepimiz biliyoruz. Adımın Kemal olduğunu bildiğim kadar o TIR’larla silah gittiğini biliyorum. O silah döndü bizim insanımıza karşı” dedi.

"KİMSE HAYATINI KAYBETMESİN İSTİYORUM"

 Kılıçdaroğlu, Kürt sorununun çözümüne dair bir süreç yaşadıklarını ifade ederek, “Şöyle bir algı var. Bir yerde genç ölüyor, sesimizi çıkarmayalım. Bu da doğru değil. Ben kimse hayatını kaybetmesin istiyorum. Düşüncesinden dolayı hiç kimse hapse atılmasın istiyorum. Bizim ülkemizde insanlar üçüncü sınıf demokrasiye layıktır diye bir algıyı kabul etmiyorum. Yasamayı arka bahçesi haline getiren, havuz medyası oluşturan anlayışın ülkeye demokrasiyi getirmeyeceğini sizin de bilmenizi isterim. Sürecin başarısını demokrasiyi içine sindirmeyen bir insana bağlamışız. Ne konuşuluyor? Hiç kimse bilmiyor. CHP neden bu konuda çalışmıyor diye bize soruyorsunuz. Bizim sözlerimiz yeteri kadar yankı bulmuyor” dedi.

"DÜNYA DEĞİŞTİ, BİZ DE DEĞİŞTİK"

Bölgede CHP ile ilgili algıyı da anlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bizi hala 1930’ların ve 1940’ların CHP’si gibi görmeyin. Biz de değişiyoruz. Dünya değişti, biz de değiştik. Madem bir sorun var sorunu oturup el birliği ile çözeceğiz. 12 yılda hangi sorun çözüldü. İşsizlik mi? Kürt sorunu mu? Yoksulluk mu? Beylerin para sorunu çözüldü. Köşe dönme sorunu çözüldü. Bu coğrafyada hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek dedik. Türkiye’nin bütün sorunlarını çözmede kararlıyız.

"BEN SİZİN HAKKINIZI SAVUNUYORUM, SİZ SAVUNMAYANA OY VERİYORSUNUZ"

‘Sen söyledin oyun mu arttı’ diyorlar. Bir oy bile gelmese bu ülkenin insanı için her şeyi yapmaya hazırım. Ya siz beni anlayacaksınız ya da ben sizi. Biz çözüm ve birlikten yanayız. Diyelim ki komşunuzda yangın çıktı. Herhalde su ile müdahale edersiniz. Biz yangın bidonu ile silahla, El Kaide ile müdahale ediyoruz. Roboski’de 34 yurttaşımız öldürüldü. En net takip eden parti CHP’dir. Raporumuzu okumayan varsa lütfen okusun. Hesabı verildi mi? Verilmedi. Hesabını sormak isteyen CHP’ye bölgede oy çıktı mı? Hayır. O zaman aramızda sorun var. Ben hakkınızı savunuyorum, siz sizi savunmayana oy verdiniz. Süreçle ilgili yüksek beklenti yaratıldı. Yüksek beklenti karşılanmazsa sonu felaket olur.”

"SÜREÇ SAYDAM OLMALIDIR"

Kılıçdaroğlu, Kürt sorununun çözümünün siyasi hayatına mal olsa da göze alacağını belirterek, “Yeter ki bir kişi ölmesin. Kapalı kapılar ardında demokratik çözüm olmaz. Süreç yasal bir zemine oturtulmak zorundadır. Süreç saydam olmalıdır” dedi.