1-) Davutoğlu çıkıp siyasette şeffaflık gelecek dedi. Ama Saray'da oturan zat mal bildirimi beyanını ilçe başkanları düzeyine indirirsieniz bu görevi üstlenecek kimseyi bulamazsınız dedi. Yolsuzluğu bu şekilde itiraf etti. Yani malı hep beraber götürüyoruz diyor. Elinden dilekçeyi aldılar hadi güle güle dediler.

2-) 1 Kasım sürecinde Davutoğlu 'Halk Anayasa için bize yetki vermedi' dedi. Doğru mu doğru. Sen misin varolan sistemi çalıştırmaya çalışan, gel ozaman hadi güle güle dediler. Demokrasiye ihanettir bu. Davutoğlu'nun direnmesi lazımdı.

3-) Düşünceyi açıklama özgürlüğü. Her ne kadar eleştirsek de Davutoğlu 'ben prensip olarak insanların tutuklu yargılanmalarına karşıyım' dedi. Biz de kabul etmiyoruz. Peki abisi ne söyledi? Bir dakika bu akademisylenlerin tutuklanması lazım dedi.

4-) Davutoğlu Başbakan olarak nereye gittiyse aldığı hediyeleri devletin arşivine kaydetti. Peki Erdoğan? Sen misin bunu yapan ben 250 bin dolar kadar parayı aldım hiçbiryere kaydetmedim dedi.

Rıza Zarraf da ben hayırseverim diyor. Emine hanımın kurduğu vakfa 7 trilyon para bağışlamış, ama bu para kayıtlarda görülmüyor. Nerede bu para?

5-) Örtülü ödenek. Davutoğlu eski örtülü ödenekten sormulu kişiyi görevden aldı. Sen misin bunu yapan dedi Erdoğan ve Davutoğlu'nu görevden aldı. Önümüzde Türkiye'yi bekleyen bir felaket tablosu var.