Erdoğan: Paralel Yapıyla Mücadele Başladı

Erdoğan: Paralel Yapıyla Mücadele Başladı

Başbakan Erdoğan AKP Grup Toplantısı'nda konuştu...

Paralel yapının tasfiye edileceğini yineleyen Başbakan Erdoğan, İsmet İnönü'nün ünlü  "Unutmayan namussuzlar kadar namuslular cesur olmadıkça başarıyı elde edemeyiz." ifadesini kullandı.

Başbakan Erdoğan, seçim gecesi yaptığı balkon konuşmasını adeta AK Parti grup toplantısında tekrarladı. Muhalefetin balkona çıkıp milletten özür dilemesini isteyen Erdoğan'ın asıl hedefinde ise cemaat vardı: 

"Buradan halkımıza çağrı yapıyorum. Bu paralel yapının bu şekilde kayıtsız para toplamasına, samimi duyguları istismar etmesine artık müsamaha göstermeyelim. Elinizdeki bilgileri lütfen bizimle paylaşın diyorum."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup toplantısında konuşma yaptı. İşte konuşmanın öne çıkan satır başları:

SANDIK YOLUYLA YÖNETİME EL KOYAN MİLLETİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM

AK Parti olarak girdiğimiz 8. seçimi de tartışmasız zaferle ayrıldık. Türkiye'nin istiklal mücaelesini zefere taşıyan herkese sonsuz şükranlarımı ifade ediyorum. 30 Mart seçimlerini, istiklal ve istikbal mücadelesini zafere taşıyan herkese teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü aziz milletimiz hak ediyor. Bir kez daha sandık yoluyla yönetime el koyan milletimize teşekkür ediyorum. Bir kez daha sandık yoluyla yönetime el koyan aziz mileltime teşekkür ediyor her birinden Allah razı olsun diyorum.

HER YÖNTEMİ KULLANDILAR

Hedef, Hükümetimizden, AK Parti'den çok Türkiye'ydi, Türkiye'nin birliği, kardeşliği ve ülkemizin hedefleriydi. Her yöntemi kullandılar. Sokak hareketlerini devreye aldılar. Terörü, vandallığı, faşizmi, ırkçılığı, nefret ve ayrımcılığı en azami şekilde kullandılar. Türkiye'nin en hassas meselelerini, yaşam tarzlarını, inançları, mezhepleri acımasızca istismar ettiler. Uluslararası platformlarda Türkiye'nin imajını karalamaktan tutun, yatak odalarına girip, insanların en mahrem görüntülerini kaydetmeye kadar, insanlık, insaf dışı her yöntemden medet umdular.

DAĞA MESAJ GÖNDERENLER OLDU

Bu yaşananları asla ve asla unutmayacağız, bunları unutmak mümkün değil.  Bu ülkede birileri gittiler, terör örgütlerini silahlı eylem yapmaları yönünde teşvik ettiler. Dağa mesaj gönderenler oldu, 'silahları elinize alın, Türkiye Cumhuriyeti'nin ordusuna saldırın' diye çağrı yapanlar oldu. Eli kanlı terör örgütlerini Ankara, İstanbul, Hatay'da sokaklara dökmek, kan akıtılmasını sağlamak için her türlü teşviki, tahriki yaptılar. Uluslararası platformlarda ne kadar Türkiye karşıtı odak, çevre varsa onlarla işbirliği yapacak kadar alçaldılar. Ekonomiyi durdurma çağrısı yapanlar oldu. Yatırımcılara 'Türkiye'ye gelmeyin' diye akıl verenler oldu. Türkiye'nin uçağı düşürüldüğünde saldırganların yanında yer aldılar. Türkiye haklı olarak uçak düşürdüğünde gittiler yine o saldırganların yanında saf tuttular. Suriye'deki Türkmenlere yardım malzemesi götüren TIR'ların önünü kesecek, onlara düşman muamelesi yapacak kadar büyük bir alçaklığın, ihanetin içinde yer aldılar. Bu ülkenin Dışişleri Bakanı, MİT Müsteşarı, Genelkurmay İkinci Başkanı, son derece önemli görüşme yaparken bunu dinlediler, kaydettiler, yetmedi servis ettiler. Binlerce kişinin telefonunu hukuksuzca dinlediler. İnsanların mahrem görüşmelerini ahlaksızca yayınladılar.

NAMUSLARINI HAYSİYETLERİNİ DAHİ

Bu ülkede 'ben gazeteciyim, köşe yazarıyım, düşünürüm' diye ortaya çıkanlar, devletin en gizli sırları üzerinden, insanların mahrem görüşmeleri üzerinden haftalarca ahlaksız şekilde yorum, yayın yaptılar. İnsanların iffetini, namusunu, şerefini, aile yaşantısını, kurdukları kurtlar sofrasına meze yapıp tatmin olmaz bir iştahla tüketmenin mücadelesini verdiler. Ellerine ne geçtiyse üzerimize fırlattılar. Bir süre sonra fırlatacak bir şey bulamayınca kendi şereflerini, namuslarını, haysiyetlerini dahi gözden çıkarıp, onları bile fırlatmaktan çekinmediler.  İnsanların vefat etmiş annelerine hakaret etmekten tutun, milletin tamamını aşağılamaya kadar ahlaksızlığın, edepsizliğin, alçaklığın her çeşidini sergilediler.

ANKETLERLE MANİPÜLASYON YAPTILAR

Anketlerle manipülasyon yaptılar. Daha seçim yapılmadan, 'seçimde hile yapılacak' diye şayialar yarattılar. 30 Mart akşamından itibaren postal giymiş haber ajanslarını da kullanarak, sonuçları çarpıtmaya, insanları sokağa dökmeye çalıştılar. Kendi özeleştirini yapmak, kendi yenilgilerini konuşmak yerine günlerce hile iddiaları üzerinden sokakları kan gölüne çevirmenin hesabını yaptılar.

MANŞETLERİN MIZRAK GİBİ KULLANILDIĞINI ASLA UNUTMAYACAĞIZ

Siyaset tarihi, demokrasi tarihi bu ihaneti, alçaklığı, insanlık dışı saldırıları asla unutmayacak. O atılan manşetleri unutmadık, unutmayacağız. Basın ahlak ilkelerinin ayaklar altına alınarak manşetlerin, satırların, sütünların, köşelerin, vahşilerin elindeki mızrak gibi nasıl kullanıldığını asla unutmayacağız. Bu ülkeninin inançlarına, değerlerine, huzuruna, kardeşliğine yapılan haince saldırıları asla unutmayacağız. Muhalefet partilerinin hainlerle yaptığı işbirliğini, hainlere nasıl taşeronluk yaptıklarını asla unutmayacağız.

MUHALEFET PARTİLERİNİN HAİNLERLE İŞBİRLİĞİ YAPTIĞINI ASLA UNUTMAYACAĞIZ

Siyaset, demokrasi tarihinin, bu ihaneti, alçaklığı, insanlık dışı saldırıları asla unutmayacağız. Muhalefet partilerinin hainlerle yaptığı işbirliğini, hainlere nasıl taşeronluk yaptıklarını asla unutmayacağız.

BOYNUMUZU YERE EĞMEYECEĞİZ

Utanmadan sıkılmadan bizim kendi arzu ettikleri gibi bir balkon konuşmasını yapmamızı istediler. Bütün olanları sineye çekecektik. Saldırılar üzerine güya çizgi çekecektik. Bizden boynumuzu yere eğmemizi bekliyorlar. boynumuz yere eğmiyoruz ve eğmeyeceğiz. Yapılan ihaneti sineye çekmedik çekmeyeceğiz. hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak.

30 MART KİBİR ABİDELERİNİN YIKILDIĞI TARİHTİR

30 Mart çok ama çok önemlidir. 30 Mart, 27 Mayıs'ta başlayan silahların gölgesinde siyasetin artık son bulduğu tarihtir. 30 Mart, vesayet defterinin dürüldüğü tarihtir. 30 Mart, kibir abidelerinin yıkıldığı tarihtir. 30 Mart bir mürebbiye edasıyla, kibirle, kendini beğenmişlikle parlamaklarını millete karşı sallayan, milleti temsil etme küstahlığına girişen imtiyazlı çevrelerin ebediyyen kaybettiği bir tarihtir.

BALKON KONUŞMASI YAPILACAKSA CHP, MHP, BDP YAPSIN

Eğer bir balkon konuşması yapılacaksa buyursun bunu CHP yapsın. Buyursun bunu MHP yapsın. Çıksın bunu BDP yapsın. Çıksınlar balkondan özür dilesinler.

İşte daha bu sabah MHP’nin genel başkanı çıkmış hala adeta ağzından salyalar akarcasına hakaret ediyor. Bir yılı aştı isimlerini ağzıma almadım. Seçim kampanyasında zaman zaman almak durumunda kaldım. Demek ki bunlar başka dilden anlıyorlar. İnsanlara akıllarının anlayacağı şekilde hitap etmek durumundayız.

NİÇİN 73'Ü ALAMADIN

Çıksınlar balkona nasıl kaybettiklerini izah etsinler. Yandaşları çıkıyorlar, dedikleri şu “Erdoğan 55 niye alamadı, 55’e karşı kendini izah etmek durumunda” Bize bunu söyleyenler kalkıp da genel müdüre neden bunu söylemiyorlar “Sen niçin 73’ü alamadın” niye demiyorlar?  Gelip bize akıl veriyorlar. Bu kadar akıl varsa kendisine saklayın bu ülkede birinci parti olun.

KİMSENİN MUHALEFETİ SORGULADIĞI YOK

Şimdi millet ne bekliyor biliyor musunuz? Muhalefet partilerinden bir balkon konuşması bekliyor. Nerede bu muhalefet gören var mı? Derin bir sessizliğin içinde. Bugün konuşurlar, ama bugüne kadar derin bir sessizlik. MHP genel başkanı, seçim gecesi sabaha karşı bir göründü. Bunlar hesap vermezler, sorguya çekmezler. Oturdukları o sıcak koltukları defalarca başarısız olmalarına rağmen ehline teslim etmezler. 15 yıldır sürekli üçüncü parti hele bizim ilk girişimizde parlamentoya dahi giremedi. CHP genel müdürü 5 yıl içinde 4 kez kaybetti. Ama hala orada oturmaya devam ediyor. Kimsenin bunu sorguladığı yok.

Utanmadan hala bize diktatör diyor. Bizim milletimiz diktatörlere bu kadar sevdalı mı ya. Nasıl oluyor da gelip partimizin peşinde? Bize diktatör diyen o kalemlerin bu koltuğuna gömülenlere söyleyecek bir çift sözü olmadı. İdeallerini arkadaşlarını satıp CHP’ye oy vereceğini ilan eden gazeteciler acaba CHP’ye hesap soracaklar mı?

MESAJI İYİ OKUMANIN GAYRETİ İÇİNDE OLACAĞIZ

77 milyonu kucaklamaya, bir ve beraber görmeye devam edeceğiz. Sandıktan başarıyla çıkmış olmamıza rağmen, yüzde 45.5 oy olmamıza rağmen biz sandıkta verilen mesajı iyi okumanın, iyi analiz etmenin gayreti içinde olacağız.

MİLLET DİŞİNİ SIKTI

Millet 17 aralık ve 25 aralık darbe girişimini gördü. Gezi olayları karşısında sabretti, aynı şekilde karşılık vermedi, millet adeta dişini sıktı, sabretti, tahammül etti. Bütün kirli kampanlara rağmen milletimiz sokağa çıkmadı, oyuna gelmedi, millet sabırla bekledi. Ardından söyleceğini sadıkta söyledi.

MİLLET PARALEL YAPIYLA MÜCADELE TALİMATI VERDİ

Biz aziz milletimizin sandık yoluyla verdiği mesajı çok iyi aldık. Ama bu mesajı, CHP, MHP, BDP alamadı. Millet bize bir kez daha güvenoyu verdi. En önemlisi halkımız bize, paralel yapıyla mücadele talimatını verdi

Vatana ihaneti, casusluk faaliyeti tescillenen yapının tasfiyesi için millet bize yetki verdi. Yapılan ihaneti asla unutmayacağız.  Sorumluların hepsi yargı önünde hesap verecek. Paralel yargı önünde değil milletin yargısı önünde hesap verecekler.

TEK TEK HESAP SORULACAK

Paralel yapının uluslararası bağlantılarının üzerine gideceğiz. İlk ziyaretimi kardeş Azerbaycan'da paralel yapı meselesini ele aldık. Hukuk dışı faaliyetlerin tamamını ele alacağız. Esnaftan iş adamlarına sadaka himmet adı altında kayıtsız şekilde toplanan paralanın kimi zaman tehditle toplanan paraların tek tek hesabı sorulacak.

Vatana ihaneti ajanlık faaliyeti artık tescillenen bu yapının tasfiyesi için millet bize yetki verdi. Tekrar ediyorum, yapılan ihaneti asla unutmayacağız. MİT TIR’larına yapılan saldırıyı, en gizli görüşmeyi yayınlamasını, şahsıma aileme arkadaşlarıma yapılan saygısızlıkları asla sineye çekmeyeceğiz. Sorumluların hepsi yargı önünde hesap verecekler.

BİLGİLERİ LÜTFEN BİZİMLE PAYLAŞIN

Paralel yapının kayıtsız şekilde para toplamasına artık müsamaha gösterilmeyecek. Buradan halkımıza bir kez daha çağrı yapıyorum; parelel yapının kayıtsız para toplamasına ve insanların samimi duygularını istismar etmesine artık müsemaha göstermeyelim. Elinizdeki bilgileri de lütfen bizlerle paylaşın. Unutmayan namussuzlar kadar namuslular cesur olmadıkça başarıyı elde edemeyiz.

HOCA DEĞİL HOLDİNG PATRONU

Paralel yapı içindeki kardeşlerimin ciddi bir aldatılmışlık duygusu içinde olduklarını biliyorum. Onlara şunu da tekrar hatırlatmak istiyorum: Bu yapı çok ciddi itikadi sorunları ihtiva eden bir yapıdır. Örgüt liderinin bir alim değil, bir gönül insanı, bir hoca değil; bir holding patronu, bir örgüt yöneticisi olduğu açıkça görülmüştür.

Onların hissiyatını paylaşıyorum. Onlar gibi biz de ihanete uğradık.  Tabanı kast ediyorum tavanı değil bu zor günleri aşacağımıza yürekten inanıyorum.

Yolsuzluklar konusunda hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacağımızı tekrar ilan etmek istiyorum. Biz yola çıkarken ne dedik? Üç Y ile mücadele dedik. Yolsuzluk, yasaklar, yoksulluk. Biz bu mücadeleyi bugüne kadar başarıyla verdik. Süreç içerisinde varsa, onların da üzerine gideriz. AK Parti yolsuzluklarla mücadele etme kararlığıyla işbaşına gelmiş, 12 yıl boyunca da bunu başarıyla sürdürmüştür.

OSMANLI TOKADI YEDİNİZ

Rahşan affıyla kurtulan bir kişi durumundasınız. Yolsuzluk klasörü önünde poz verdiğin kişiye ne oldu? İstanbul’da tarihi bir tokadı Osmanlı tokadını yediniz. Şimdi ne yapıyorlar? Arada yaklaşık 700 bin fark var acaba iptal ettirebilir miyiz? Mantık bu kafa yapısı bu. Her seferinde bu millet size bu tür adalet tokadını atmaya devam edecek.

SEÇİM SONUÇLARI

Ses kısıklığı nedeniyle gidemediğim Konya ve Kayseri'ye hafta sonu giderek teşekkür mitingi yapacağım. AK Parti'nin oylarında yedi ilde küçük düşüşler yaşandı. AK Parti'nin oyları hiçbir ilde yüzde 10'un altına düşmedi. Sadece bir ilde, Tunceli'de yüzde 20'nin altında olmuştur.

81 vilayetin 48'inde birinci parti. 29'unda ikinci parti, sadece 4'ünde 3. parti omuştur. Sadece Ege'de 1500 oyla ikinci parti olduk. En başarılı iller sırasıyla Rize Konya, Şanlıurfa ve malatya oldu. Trabzon'un Hayrat ilçesi yüzde 83 AK parti diyerek en yüksek oy oranına ulaştı. Güneysu ilçesi yüzde 81 ile ikinci sırada yer aldı.

MANSUR YAVAŞ'A TEPKİ

10 gündür CHP'nin MHP'li Ankara adayı tahrik edici açıklamalar yaparak, insanları sokağa dökerek hezimeti gölgelemeye çalışıyor. Eski alışkanlıklar var ya onlar devam ediyor. Yenilgiyi hazmetmek gerekir. Başarısızlığı kabullenmek gerekir. Çok bağırmakla, 'hile var' diye iftira atmakla, yalan söylemekle seçim kazanılmaz. Hele hele Pensilvanya'nın medyasına, ajanslarına sırtını dayayıp, insanları sokağa dökmekle seçim hiç kazanılmaz.

BİR OLARAK KUCAKLAMAYA DEVAM

77 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının her birine samimiyetle sesleniyorum; biz ayrıştırı olmadık, olmayacağız, Biz nefretin, kutuplaşmanın dilini asla kullanmadık, bundan sonra da kullanmayacağız. Türkiye'yi bir olarak, beraber olarak kuçaklamaya devam edeceğiz. Demokrasiyi, özgürlükleri, milli iradeyi, siyaseti en güçlü şekilde savunacak, Türkiye ve kardeşliği daha da büyüteceğiz. Hiç kimse umutsuz, hüzün ve yeis içinde olmasın.

TWİTTER GELECEK BURADA VERGİ VERECEK

Twitter, facebook gibi sitelerin son derece kurasız biçimde araç olarak kullanıldığını herkes gördü. Özgürlükleri kısıtlamak gibi bir yaklaşım içinde olmadık olmayız. Özgürlük maskesi adı altında nefret söylemi yaymasına kimse kusura bakmasın göz yummayız.

 Bir çok ülkede yasalara uydukları gibi Türkiye'nin kurallarına uymak zorundalar, gelecekler burada vergilerini ödeyecekler. Yasalara kişilik hakarına saygı gösterecekler.

Bireysel başvuruyu getiren iktidar biziz. Adı üzerinde, bireysel başvuru. Ama eğer siz kalkar bireysel başvuru değil de bütüncül bir anlam taşıyan, bütüncül bir yasa veya bir orada uygulamayı getirme kararını alacak olursanız, tarih sizi affetmez. Siz bununla sadece uluslararası ticari şirketlere, Twitter'a, Youtube'a, Facebook'a hizmet etmiş olursunuz. Bu yaklaşım yanlış bir yaklaşım. Bu aceleci yaklaşım yanlış bir yaklaşım.

TWİTTER KARARININ DÜZELTİLMESİ LAZIM

Bu aceleci yaklaşım yanlış bir yaklaşım. Azerbaycan’a giderken söyledim; saygı duymak zorunda değilim, saygı duymuyorum. Burada hukuk, hak tecelli etmemiştir. Onun da tecelli edeceği gün temenni ederim ki yakındır. Bu kararın düzeltilmesi lazım

CUMHURBAŞKANLIĞI TARTIŞMALARI

CHP Genel müdürü Biz sivil Cumhurbaşkanı istiyoruz diyor. Şu anda siyasi partilerin, milletvekillerinin teklifiyle Cumhurbaşkanı adayı olunabiliyor. Bunun kim olacağı noktasında kararı sen veremezsin, sen kendi adayını belirlersin veya aday olacaksan seni aday yaparlar, eğer yavru muhalefetin başındaki aday olacaksa o aday olur. Çıkarsınız meydana millet de kimi takdir ederse onu seçer.

Yavru muhalefetin başındaki zat garip garip şeyler söylüyor. İki kişi kendi arasında oturacakmış konuşacakmış, şöyle olacakmış böyle olacakmış. Bundan daha doğal ne var. Benim cumhurbaşkanımızla konuşmak suretiyle bu konuyu istişare etmemden daha doğal ne olabilir. Bundan niye rahtsız oluyorsun. Nihayetinde kararı verecek olan millet. Millet nasıl karar verirse herkes ona uymak zorunda. Sen de uyacaksın.