Ben de tam Genelkurmay Başkanı ile görüşüp Suriye’ye giriş talimatı verecektim! Böyle komedi olur mu! Bunlar spekülatif, hiçbir karşılığı olmayan haberler. Ama şu bir vaka; Suriye’de dengeler süratle değişiyor. Muhalifler Lazkiye’ye, Kalamun’a ve Şam’ın etrafında baskıyı artırdı. “Esad Şam’dan Lazkiye’ye geçecek” diye haberler çıkıyor. Suriye rejimi gittikçe sıkışıyor, artık Nusayri gruplar Esad’a asker vermiyor. Suriye içinde dengeler değişiyor olsa da bu herhangi bir şekilde şu an Türkiye’nin müdahil olacağı bir durum değil.
‘DOĞU’DA ÖRGÜT BASKISI, BATI’DA MEDYA OPERASYONU’
AK Parti bugüne dek neredeyse her seçime farklı tehditlerin gölgesinde gitti. Bu seçimde de benzer bir tehdit söz konusu mu?
Bu seçimle ilgili tehditler geçen sefer yapıldı ve tüketildi. Gezi operasyonları, 17-25 Aralık operasyonları, son 3 seçimi riske etmek içindi. Bu seçime yönelik en ciddi operasyon ise 6-7 Ekim (Kobani) olaylarıydı. Seçime giderken büyük bir güvensizlik hali yaratmak istediler, açıkçası biz o süreci iyi yönettik. Tabii seçime kadar yeni birtakım tuzaklar her an olabilir. Ama 7 Haziran seçimine dönük spesifik bir tehditten çok başka bir durum var ortada; Doğu’da örgüt baskısıyla, Batı’da da kimsenin aklında olmayan koalisyon tartışmalarını özellikle medya üzerinden gündeme getirerek, operasyon yapmaya çalışıyorlar. Ama bunların başarılı olması mümkün değil.
'KAÇ MAYIN DÖŞEDİLER, ÜZERİNE BASMADIK’ 
Muhalefetin özellikle ekonomi odaklı seçim vaatlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Esnafa sıfır faizli kredi verdik, kartel medyası bizi günlerce popülizm yapmakla suçladı, “Ekonomiyi riske ediyorlar” diye yazdılar. Şimdi Kılıçdaroğlu vaatleriyle 150 milyar TL’lik bir yük getiriyor, bu yüzde 10.8 bütçe açığı demek, ama hiç olumsuz haber çıkmıyor. Aksine “Halkın cebine 150 milyar lira girecek” diye haber yapıyorlar. O 150 milyar lirayı bulman için halkın cebinden vergi toplaman lazım önce. Bunlar hep AK Parti’nin gücünü zayıflatma girişimleri. Çok ciddi bir sınavdan geçtik, tam 2 yıl oldu, Gezi’den bu yana kaç mayın koydular önümüze, kaç mayın! Hiçbirine basmadan geçtik. 7 Haziran seçimlerinin artık herhangi bir istikrarsızlığa izin vermeyecek şekilde sonuçlanacağı kanaatindeyim.
‘ANKETLERDE DÜŞME YOK’
Kamuoyu anketleri üzerinden, ‘AK Parti’nin düşüşe geçtiği’ iddiaları da dile getiriliyor...
En iyi kamuoyu yoklaması meydanlardır. Meydanlara insanları zorla getirmiyoruz, isteyerek geliyorlar. CHP ile HDP’yi parlatma çabalarına rağmen, Kılıçdaroğlu’nun Niğde mitingi ile benim Niğde mitingimin fotoğraflarını yan yana koyun. Elazığ mitingimizle Demirtaş’ın Elazığ mitingini, Çankırı mitingimizle Bahçeli’nin Çankırı mitingini de yan yana koyun. 20’den fazla miting yaptım, hiçbiri vasat değil. Bize intikal eden anketlerde de oy oranlarımızda bir düşme zaten yok.
‘HDP KENDİ KÜRTÇE’SİNİ OLUŞTURUYOR’
Kürtçe öğretmeni atamalarındaki sıkıntıları aşmak ve Kürtçe’nin sokağın dili olması adına bazı adımlar atılabilir mi?
Yok, onu aştık artık, orada hiçbir problem yok. Ama şu var; CHP tek parti döneminde öz Türkçe adına nasıl Türkçe’yi katlettiyse, HDP’liler de İslam kökenli Kürtçe ifadeleri çıkarıp kendilerince bir Kürtçe oluşturuyorlar. Halkın kullandığı dili herkes anlıyor, HDP’lilerin kullandığı Kürtçe’yi kimse anlamıyor. 
Kürtçe bilen doktor ve öğretmenler yetiştirilecek mi?
Bunlar yapılır ve yapılacak.