Davutoğlu: Popülizm Ekonomik Krizleri Getirdi

Davutoğlu: Popülizm Ekonomik Krizleri Getirdi

Davutoğlu, Türkiye'de şu ana kadar bütün popülist vaatlerin ekonomik krizlere neden olduğunu söyledi

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "1991 seçimlerine giderken verilen popülist birtakım vaatler, Türkiye'yi 1994 ekonomik krizine yöneltti. 28 Şubat'ın getirdiği olumsuz psikolojik atmosfer 3 parti koalisyonunda Türkiye'yi2001 krizine yöneltti. Son 12 yıl içinde eğer Türkiye, daralan dünya ekonomisine rağmen büyümüşse bunun arkasındaki temel saik demokrasidir ve siyasi istikrardır" dedi.

Başbakan Davutoğlu, TOBB ETÜ'de düzenlenen TOBB Genel Kurulu'nda konuştu. Genel Kurulun Türkiye'nin genel ekonomik gidişatının da istişare edildiği son derece önemli bir forum olduğunu, bu sene de çok anlamlı bir zamanlamayla Genel Kurul'da bir araya geldiklerini belirten Davutoğlu, TOBB'u Çanakkale Savaşı'na atfen 100. yıl konseptiyle düzenlenen genel kurul nedeniyle
kutladı, Çanakkale Savaşı'nda şehit düşen bütün ecdada rahmet diledi.

Ülkelerin iktisadi kalkınmalarıyla siyasi bağımsızlıkları ve özgürlükleri arasında bağ bulunduğuna işaret eden Davutoğlu, kendisinin Çanakkale Savaşı bağlamında son derece anlamlı bir lise olan İstanbul Erkek Lisesi'nde okuduğunu belirtti. İstanbul Erkek Lisesi'nin Çanakkale Savaşı'na bir neslini feda ettiğini ve o nesle altın nesil unvanı verildiğini hatırlatan Davutoğlu, lisedeki öğrencilerin, Çanakkale Savaşı'nda şehit olanların anısına sarı binanın kapı pervazlarını siyaha boyamasıyla lisenin sarı-siyah renklerinin oluştuğunu anlattı.

Davutoğlu, "Anlamlı olan ilişki şurada: Bu lise aynı zamanda Düyun-u Umumiye binasıydı. Yani Osmanlı'nın son döneminde, ekonomik bağımsızlığı kaybetmesinin sembol binası. Lisede yatılı okurken her gece kapıları neredeyse bir oda büyüklüğünde olan o binanın içinde bir taraftan da Osmanlı devletinin çöküşünün arka planındaki ekonomik gerekçeleri idrak ederek büyüdük" diye
konuştu.

"İKTİSADİ BAĞIMSIZLIK"

İktisaden bağımsız olmayanların siyasi olarak da bağımsız olamayacaklarını, iktisaden dışarı borçlu olanların siyasi olarak da hükümran olamayacağını dile getiren Davutoğlu, bunun en çarpıcı örneği olarak Cumhuriyet'in kuruluşundan önce Şubat 1923'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün İzmir İktisat Kongresi'ni toplamasını gösterdi. Davutoğlu, "Cumhuriyetimizin kuruluşundan önce İzmir İktisat Kongresi'nin toplanmasının anlamı iktisaden özgür olmayanların siyaseten de özgür olamayacağının işaretidir" dedi.

Davutoğlu, çok az hatırlanan ama tarihte önemli bir yer tutan Kut'ül Amare Savaşı'na da atıfta bulunarak, nasıl düşman orduları İstanbul'a doğru ilerleyebilmek için Çanakkale'ye saldırmışlarsa Bağdat'ı ele geçirmek için de büyük bir güçle Kut'ül Amare'ye saldırdıklarını söyledi. Davutoğlu, "Türkler, Araplar, Kürtler hep beraber sömürgeciliğe ve işgale karşı mücadele ettiler ve büyük bir zafer kazandık. Onları da rahmetle ve hürmetle anıyorum" diye konuştu.

Düyun-u Umumiye Türkiyesinden bugün Çanakkale Savaşı'nın 100. yılında G20 dönem başkanlığı yapan bir Türkiye'ye gelindiğini belirten Davutoğlu, "İşte 100 yılda katettiğimiz büyük mesafe budur ve bu büyük mesafenin alınmasında özel sektörümüzün çok önemli gayretleri, katkıları olmuştur. Hepinize teşekkürü bir borç biliyorum" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE İSTİSNA"

Başbakan Davutoğlu, 1990'lı yıllarda soğuk savaşın bitmesiyle birlikte dünyada çok geniş bir ekonomik büyüme alanı oluştuğunu, dünya ekonomisinin genişleme yaşadığını, Türkiye'nin burada istisna olduğunu bildirdi. Türkiye'nin 1990'da gayrisafi milli hasılasının 200 milyar dolarken
2001'de sadece 30 milyar dolar artarak 230 milyar dolara çıktığını vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Son 12 yılda ise 2002'de 230 milyar dolar olan gayrısafi milli hasılamızı şimdi 800 milyar doların üstüne çıkardık. Bunun arkasındaki temel saik demokrasidir, özgürlük alanlarının genişlemesidir ve siyasi istikrar ve güvendir. Bu açıdan herkesin çok dikkatli olması lazım. 1991 seçimlerine giderken verilen popülist birtakım vaatler, Türkiye'yi 1994 ekonomik krizine yöneltti. 28 Şubat'ın
getirdiği olumsuz psikolojik atmosfer 3 parti koalisyonunda Türkiye'yi 2001 krizine yöneltti. Son 12 yıl içinde eğer Türkiye, daralan dünya ekonomisine rağmen büyümüşse bunun arkasındaki temel saik demokrasidir ve siyasi istikrardır. Her ne surette olursa olsun demokrasimize ve özgürlüklere sahip çıkacağız, siyasi istikrarımızı koruyacak şekilde 7 Haziran seçimleri sonrasına hazırlanacağız."

GÜMRÜK BİRLİĞİ

Güzel bir haberi de vermek istiyorum. İnşallah 11 Mayıs’ta Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşması yenilenecek. Bu şekilde transatlantik ticarette söz sahibi olacağız. Şunu iş dünyamıza bir takdir ifadesi olarak söylemek isterim. Almanya, Fransa’dan bir hat, Asya’da Japonya’da bir hat çekin, geri kalan bölgede en büyük üretim üstlerinden biri Türkiye’dir.
Nerede bir Türk girişimcisi varsa, orada büyükelçisi olacak, nerede bir Türk girişimcisi varsa THY oraya sefer yapacak.

Bütün illerimiz daha fazla OSB istiyor. Biz geldikten sonra 67 OSB vardı biz 90 tane daha inşaat ettik.Artvin’de yoktu, Hakkari’de yoktu OSB. İnşallah oralarda da yapılacak ve OSB olmayan şehir kalmayacak.

Sadece geçen sene 1,4 milyon istihdam sağlandı Türkiye’de. Türkiye’nin son 12 yılda elde ettiği bu kazanımlar, önümüzdeki ikinci atılım döneminde de sürdürülecek. Bu yüzden 25 öncelikli reform programını açıkladı. Son 12 yılda elde edilen nihai ekonomik kazanımlar, Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi içine girmek için atılan adımlardır. 2002’den bu yana Türkiye’de elde edilen başarının, hasta adamdan kurtulmanın arkasındaki en büyük neden insan cevheridir, insan cevheridir, insan cevheridir..

Sosyal politikalar alanında da devrim niteliğinde de adımlar attık. En büyük harcama kalemlerinden biri eğitimdir, diğeri de sağlıktır. 2002’de tüm Türkiye’deki ambulans sayısı 611’den 4 binin üzerine çıktı.