Cumhurbaşkanı Erdoğan Meclis'te

Cumhurbaşkanı Erdoğan Meclis'te

Cumhurbaşkanı Erdoğan Yeni Yasama Yılı için Meclis'te konuştu.

TBMM 24. Dönem 5. Yasama Yılı açılış töreni başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan da TBMM'ye geldi.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek Yasama yılının açılış töreninde konuşuyor.
Çiçek'in konuşmasından satırbaşları:
"Hava yeteri kadar nemlenmiştir. Yağmur damlaları yerine kan damlalarının döküldüğü, felaket ve cehalet bulutlarının gökyüzünün tümünü kapladığı, kıyametin koptuğu yeryüzünün ortasındayız. O nedenle ki birbirimize daha fazla ihtiyacımız var. Çok şükür ülkemiz; Kafkaslar'da, Ukrayna'da, Ortadoğu'da, dört bir yanımızdaki bu kan ve ateş çemberi içinde huzurlu bir sığınaktır"
Cumhurbaşkanı Erdoğan yasama yılı açılışında konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Sayın başkan ve çok değerli milletvekilleri heyetinizi en kalbi duygularla selamlıyorum. Tüm siyasi partilere başarılar diliyorum.
Bu kürsüde milletin kürüsüsünde halkın ilk kez seçtiği Cumhurbaşkanı olarak konuşuyorum. Bir kez de buradan aziz milletimize de teşekkür ediyorum.
28 gün sonra 91. yılını kutlayacak Cumhuriyetimiz iradesini bir kez daha ortaya koymuştur.
Seçilmiş bir Cumhurbaşkanı ve seçilmiş bir hükümet uyum içinde çalışmasına devam edecektir.
Türkiye üç seçime şahit olmuştur. Milletin iradesi son derece şeffaf bir şekilde sandığa yansımıştır. Sandık her meselenin çözüm yeridir. TBMM'yi şekillendirecek yegane vasıta sandıktır. TBMM'ye istikamet çizmek sandık dışındaki her yol gayri meşrudur.
Sandık seçmek ve seçilmek için herkese açıktır. Kendisini anlatan her siyasi parti  Meclis'e taşınmıştır.
Millet bilmez, millet anlamaz karar veremez vasilerin devri kapanmıştır. Nasıl ki millet kendine vasi tayin kabul etmiyorsa Meclis’te vesayet kabul etmez. Meclis'te bu aziz millet gibi dik durmalıdır.
Millete ait her meselenin çözüm yeri Meclis, çözüm aracı siyasettir.
STK’lar, basın kuruluşları demokrasinin olmazsa olmazlarıdır. Ama kendilerini Meclis’in üzerinde görenler kendilerini de yok saymaktadır.
Siyaseti ve milli iradeyi yok sayan terör ve şiddet eylemleri karşısında önce siyasiler ve siyasi partiler buna karşı çıkmalıdır. Küçük çocukların eline taş veren zihniyet acziyetin ifadesidir.
Güvenlik güçlerine taş atan siyaset anlayışı çaresizliğin siyaset anlayışıdır. Türkiye'deki çözümlerin tek adresi Meclis'tir. Meclis'in ve siyasetin saygınlığını yine siyasiler koruyacaktır.
Türkiye bütün eski korkularının üstüne cesaretle gitmiş hem ekonomisini iyileştirmiş ve huzur ortamını getirmiştir. Atılan her demokratikleştirme toplumu birbirine yakınlaştırmıştır.
Özgürlük alanları genişledikçe 12 yılda ekonomimiz yüzde 5 büyüme göstermiştir. Bölünme ve iç çatışmanın haksız korkular olduğu ortaya çıkmıştır.
Kültürel kimliklere gösterilen saygı Türkiye'yi daha saygın bir yere getirmiştir. On yıllardır son derece manasız sürüdürülen başörtüsü yasağı kimseye bir fayda sağlamamıştır.
Türkiye'de ifade özgürlüğü geçmişle kıyas edilemeyecek dereceye gelmiştir. İnternet günlük hayatın ve eğitimin vazgeçilmez bir unsuru haline gelmiştir.
Ulusal güvenliğimizi tehdit edecek bir şekilde olan
İsrail'in son Gazze saldırısında 16 gazeteci hayatını kaybetmiş. Gazetecilere baskı yapılması hiçbir şekilde tepki oluşturmamıştır. Türkiye'nin ise hedefe oturtulması son derece manidardır.
Mimari olduğum çözüm süreci devam edecektir. 30 yıldır süren çatışma ortamı son 2 yılda farklı bir mecraya girmiştir. Hiç kuşkusuz bu ortamdan rahatsız olanlar var.
Bu süreci kesintiye uğratmak isteyenler var. Bu kan lobilerine karşı uyanık olacağız. Son dönemlerde yapılan sabotajlar bu sabotajı yapanlara zarar verecektir.
Bu çözüm sürecine karşı gelenler akıntıya kürek çekmektir. Bu sürece siyasi partilerin de destek vermesi gerekmektedir.
Çözüm sürecinde siyasi partiler kararsızlığı bir kenara bırakıp çözüme katkı sağlamalıdır. Akana kan bizim evlatlarımızın kanıdır. Bu herkesin sorumluluğundadır.
23 Nisan 1920 ruhunu her defasında dile getirdim. Yeni Türkiye bunu kavramış. Geçmiş bugün ve gelecek arasında inşacı ve yön göstericidir.
Yeni Türkiye topluma ve siyasete bir yön verecektir. Bugün bazılarının kutuplaşma oalrak gördüğü şey: çoğulcuculuktur.
Yeni Türkiye çoğulcu Türkiye'dir. Yeni Türkiye'de makbul ve makbul olmayan vatandaş yoktur. Herkes eşittir. Türkiye'nin yeni sosyolojisine göre buna direnç göstermek bir işe yaramaz.
Vesayet eski Türkiye'nin bir özelliğidir. Yeni Türkiye'ye kast etmek isteyenler var. Paralel Yapı devlet aygıtını kullanarak siyaseti şekillendirmek istemektedir. Siyaset bu vesayet girişimine izin veremez.
Paralel Yapı siyaseten mahkum olmuştur. Son iki seçime rağmen Paralel Yapı'ya oksijen sağlayacak hamleler ulusal güvenliğimiz için tehdittir.
Hududu olmayan bir yapıdan kimseye fayda sağlamaz. Yeni Türkiye çetelere, mafyatik örgütlere asla prim vermeyecektir. Yargı içinde karanlık bir şebekenin Türkiye'yi dizayn etmesine yargı mensupları izin vermeyecektir.
TBMM'nin de bu yapıya, bu çeteye karşı ilkeli bir duruş sergilemesi gerekmektedir.
Bu çatı altındaki hiçbir milletvekili şantaja, tehdide boyun eğmeyecektir. Yeni Türkiye'yi sağlam bir yapıya kavuşturacak şey: Yeni Anayasa'dır.
Polatlı'dan top sesleri duyulduğunda bile burada Kurtutuluş Savaşı'nı yönetmiştir. Bu Meclis yeni bir anayasa yapacak güce sahiptir. Yeni anayasa bir an önce yapılmalı ve eski Türkiye'nin prangalarından kurutulmalıdır.
24. dönemde Başbakan iken yeni anayasa için çok uğraştım. Ama maalesef olmadı. Yeni Anayasa bir an önce yapılmalıdır.
Yaşadığımız coğrafyada zor günlerden geçiyoruz. Türkiye komşularına tek taraflı fayda sağlama zaviyesinden bakmıyor.
Etrafımızda olan olaylara sessiz kalmak bize yakışmaz. Bölgemizde ve dünyada yaşanan insanlık dramına herkes sessiz olabilir ama biz tepkisiz kalamayız.
Eğer biz sessiz kalırsak kendi varlığımızı inkar ederiz. Büyük devlet sınırlarının ötesine gönüllerini açabilen bir devlettir. Türkiye insiyatif alan bir ülke konumuna yükselmiştir.
Türkiye 2013 yılında acil yardımlarda dünya 1.'si. Miktar olarak da dünya 3.'sü olmuştur.
Türkiye yerli savunma sanayinde büyük aşama kaydetmiştir. Tüm dünyadaki tarihi miraslarına sahip çıkmıştır. Türkiye kriz bölgelerinden vatandaşlarını tahliye eden ve ülkerine sağ salim geri getiren ülke de Türkiye'dir.
Musul'da kaçırılan vatandaşlarımızın burnu dahi kanamadan ülkelerine dönmüştür.
Suriyeli mülteci sayısı 1.5 milyon rakamına ulaşmıştır. Şu ana kadar 4.5 milyar dolar harcadık. Bu harcamaların istikbale yönelik büyük bir iş olduğuna inanıyorum.
Etnik ve dini bakmadan bize gelen herkese kucak açtık.
46 vatandaşımız IŞİD'inn elindeyken vatandaşlarımızın canını tehlikeye sokacak açıklamalar yapan bazı siyasi partiler ve gazeteler yanlış yapmışlardır.
Türkiye geçici çözüm arayışlarında kendisini kullandıracak bir ülke değildir.
Türkiye Irak'taki krizi en iyi bilen ülke Türkiye'dir. Tüm terör örgütleriyle mücadele devam edecektir.
BM'nin güvenlik zirvesinin reforme edilmesi şarttır. Şam yönetiminin derhal uzaklaştırılması ve ardından çoğunluklu bir Meclis oluşturulmalı.
Biz her türlü ayrcımlıı reddiyoruz. Reformlarımızı kesintisiz olarak devam ettireceğiz. Türkiye IMF borç verebilecek duruma gelecek.
Merhum Özal'ın başlattığı duble yolları tamamladık.
Vatandaşlarımız hastanelerde insan onuruna yaraşır bir şekilde hizmet almaya başladı.
Şehir hastaneleriyle Türkiye'nin sağlık alt yapısı tamamlanacak. Türkiye ilkler ve rekorlara imza attı.
500 milyar dolar ihracat hayal değil. Bugün Eylül ayı rekorunu kırdı. İçeriden ve dışarıdan gerek medya gerekse kredi derecelendirme kuruluşlarının söyledikleri hep çarpıtma.
Gerilime, kutuplaşmaya sarf edecek bir saniyemiz bile yok. Terör ve terörü besleyen unsurlar Türkiye'ye ağır bedeller ödetmiştir.
Zenginliğimiz olan farklılıklar Türkiye'nin enerjisini başka bir yere yönlendirmiştir.  Dünyanın küresel krizde olduğu bir dönemde Türkiye bu dönemlerden karlı çıkmayı bilmiştir.
Yeni Türkiye'de yeni bir siyaset artık kaçınılmazdır. İstismarın peşinde değil, Türkiye'yi büyütecek işlerle Türkiye uçacaktır. İktidar ve muhalefet el ele verip bu halkın refah seviyesini arttırmalıdır.
Seçilmiş bir Cuhmurbaşkanı, seçilmiş bir hükümet ve yapıcı bir muhalefetle Türkiye hak ettiği yere gelecektir. Bayramın yeryüzündeki  tüm mazlumlara umut olmasını diliyorum.
 
 
 
Kaynak: Haber7