"Bizim Hesap Vereceğimiz Merci Millettir"

"Bizim Hesap Vereceğimiz Merci Millettir"

Erdoğan, 17 Aralık Operasyonunu komplo olarak niteleyerek 1,5 aylık süreçte demokrasiye yönelik en ahlaksız darbe girişimine tevessül edildiğini belirti. Erdoğan son yaşananların, `İhanet Projesi` olduğunu söyledi.

AK Parti Grup Toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Erdoğan, 17 Aralık Operasyonunu, komplo olarak niteleyerek 1,5 aylık zaman sürecinde demokrasiye yönelik en ahlaksız darbe girişimine tevessül edildiğini, 17 Aralık’ın Türkiye’nin demokrasi ve hukuk tarihinde kara bir leke olarak geçtiğini diğer tüm darbe girişimlerini ise, ihanet olarak kayıtlara geçtiğini söyledi.



 

17 Aralık tarihinde başlatılan operasyon hakkında önemli açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, " 17 Aralık komplosu, hazırlama şekli, uygulama aşaması diğer tüm darbe girişimlerini geride bırakmış, millete devlete yönelik ihanet hareketi olarak kayıtlara geçmiştir. Bilgilendirilmesi gereken sorumlular bilgilendirilmiyor. Yargı ve emniyet içindeki bir örgüt, tamamen gizli olarak yürüttükleri soruşturmaları, seçimlere 3,5 ay kala, manidar bir zamanda düğmeye basıyorlar. " dedi.



 

Paralel Devlet ‘Haşhaşiler’e benzetildi
Paralel Devlet yapılanmasına da atıfta bulunan Erdoğan, “Virüs vücuda girmiş sinsi şekilde yerleşmiş vücudu esir almak için harekete geçiyor ama bu bünye kendini sinsi virüslere teslim edecek bünye değildir. Şimdi tarihimizi inceliyoruz. Selçuklu Devletinde Haşhaşiler denilen gözü dönmüş bir gizli örgütün, devlet bünyesini nasıl esir almaya çalıştığını gördük. TC devleti sinsi virüslere sızıntılara geçit vermez vermeyecektir. " vurgusunda bulundu.



 

Son günlerin en tartışmalı gündem maddesi olan HSYK yasa teklifi ile ilgili de değerlendirmede bulunan Erdoğan, "Eğer muhalefet anayasa değişikliğini beraber yapalım derse, biz yasa teklifini dondururuz. Gerekirse genel kurula indirmeyiz. Fakat burada bugünkü görüşmeler belirleyicidir. İktidar muhalefet dayanışması için bunu yapabilirsek ülkemiz için, adalet sistemimiz için çok büyük bir kazanım olacaktır. Aynen RTTÜK’te olduğu gibi HSYK içinde grupların sayıları oranında temsil edilme imkanını da olabilir. Biz buna da varız, böyle bir adımı atabilir, hatta hakimler kurulunu ayrı, savcılar kurulunu ayrı bu süreç içinde bunu da yapabiliriz. Birkaç maddelik bir anayasa değişikliğini süratle geçirmemiz halinde şu andaki yasal düzenleme çalışmasını dondurur ve yola anayasa değişikliği ile devam edebiliriz." İfadelerine yer verdi.



 

“Şantaj çeteleri acayip çalışıyor”
Soruşturmaları geçmişinin üç yıl öncesine dayandığına dikkat çeken Erdoğan, " İstanbul ve Ankara`da belli adreslere baskın yapılıyor. Mahalli seçimlere 3,5 ay kala manidar şekilde bu operasyonu başlatıyorlar. Aklınız neredeydi? Bunu sormazlar mı? İhanet projenin paydaşları derhal harekete geçiyor. Malum medya, kendilerine servis edilen, gizlilik kaydı olan bu fotoğraf ve görüntüleri yayınlamaya başlıyor. Muhalefet, hükümete yönelik saldırılara başlıyor. Belli sermaye çevreleri harekete geçiyor. içeride ve dışarıda bazı odaklar derhal harekete geçiyor. Şantaj çeteleri acayip çalışıyor. Dikkatinizi çekiyorum. Akşam olduğunda adeta soruşturma sorgu tamamlanıyor ve zanlıların tamamı, onlarla birlikte bakanlarımız, hükümetimiz suçlu ilan ediliyor" şeklinde konuştu.



 

“İhanet Projesi”
Erdoğan Grup Toplantısının devamında daha sonra, “İhanet projesinin paydaşları da harekete geçiyor. Malum medya kendilerine servis edilen fotoğraf ve görüntüleri yayınlıyor. Muhalefet partileri hükümete yönelik saldırılara başlıyorlar. İçeride ve dışarıda odaklar harekete geçiyorlar. Akşam olduğunda sorgu tamamlanıyor adete mahkeme süreci tamamlanıyor. Hükümetimiz, bakanlarımız suçlu ilan ediliyor. 25 çuval gelecek ve bunlarla ilgili adım atılacak bu işin nasıl yürütüldüğü ortada. Sabah operasyon yapılıyor 12 saat sonra infaz yapılıyor. Zanlılar adeta linç ediliyor. Olaylar iki mahkemede yürütülüyor. Çok yoğun karalama algı operasyonu. Linç harekete hükümetimize yöneltiliyor. Kimin ne yapacağı ne vazifeyi yerine getireceği sosyal medya da dahil görevlendirme yapılmış. Uluslarası kamuoyunu yalan yanlış bilgiler aktarılmış ihanet operasyonunda maşa olarak kullanılan örgüt taraftarlarını harekete geçirmiş. İftira, şantaj ne varsa devreye alınmış. Biranda Türkiye`de kaos ortamı oluşturmak için hangi araca ihtiyaç varsa harekete geçirilmiş. Yıllarca hazırlanmış kirlilik planı seçimlere 3,5 ay kala devreye sokulmuş.” ifadelerini kullandı.



 

17 Aralık Operasyonunu tezgah olarak tanımlayan Erdoğan konuşmasının devamında, “Bu tezgahı yapanlar birkaç yerde yanlış yaptılar." dedi. Erdoğan, "Birincisi milletin seçilmiş hükümete yönelik muhabbetini hesaba katamadılar. Kamuoyu algısını esaret almaya yönelik yoğun operasyonlara rağmen, aziz milletimiz tuzağı gördü. Bu tuzağa karşı tavrını çok net olarak ortaya koydu.” Dedi.



 

“Milli İradeye kast ettiler”
Türkiye üzerine kimin ne hesabı varsa, bu operasyonun içine dahil ederek arzularını yerine getirmeye çalıştıklarının altını çizen Erdoğan daha sonra şöyle devam etti: “Türkiye’nin ekonomisini de alt üst edelim dediler. Faizleri yükseltip kazanalım dediler. Enerji politikalarını sarsalım dediler. İstikrarlı büyüyüşü engelleyelim dediler. Mavi Marmara’nın, İran’da Irak’ta ilkeli dış politikanın intikamını alalım dediler." ifadelerini kullanan Erdoğan, "Dünyada artık sesi çok çıkan, itibarı her geçen gün artan Türkiye’nin yükselişini durduralım dediler. Millî birlik ve kardeşlik surecini bozalım, yeniden gençlerin ölmesini ve öldürmesini sağlayalım dediler. Bu operasyon milli olan ne varsa ona kast etmiştir. Milli iradeye kast etmiştir. Halkbank`a kast etmiş, dolayısıyla milli bankamıza kast etmiştir. Milli çıkarlarımıza kast etmiştir. Kardeşlik sürecimize, MİT’e kast etmiştir. Bu ülkenin milli istihbarat teşkilatı, Türkmen kardeşlerimize yardım götürülürken Adana’dan bir savcı bunu engellemek için elinden geleni yapıyor. Dünyanın hiçbir yerinde bir yargı mensubunun, kendi ülkesinin istihbarat mensubuna hasmane tutum takındığı görülemez.”
 
Erdoğan daha sonra şunları kaydetti: “Kuvvetler aylığı prensibi noktasında kimsenin endişesi yok. Bağımsızlık derken bu bağımsızlık gücünü eğer diğer erklere müdahale için fırsat olarak değerlendirirse sıkıntıdır. Bizim hesap vereceğimiz merci millettir. Yasama organı millete hesap verir. Yargının hesap vereceği neresi. Allah`tan başka hesap vereceği merci yok.”