Alpaslan Cambaz: Aylardır 15 Temmuz edebiyatı yapanlar en gerekli günde davalarını yine sahipsiz bıraktı
15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İstanbul’daki ana darbe davasında yaşananlar aileleri derinden yaraladı. Dün başlayan davanın ilk duruşmasında özellikle mahkeme heyetinin tutumu karşısında şaşkınlık yaşayan şehit yakınları yaşadıklarını paylaştı.
Alpaslan Cambaz: Aylardır 15 Temmuz edebiyatı yapanlar en gerekli günde davalarını yine sahipsiz bıraktı

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin İstanbul’daki ana darbe davasında yaşananlar şehit yakınlarını derinden yaraladı. Dün başlayan davanın ilk duruşmasında özellikle mahkeme heyetinin tutumu karşısında şaşkınlık yaşayan şehit yakınları yaşadıklarını paylaştı.

Milli Gazete’nin haberine göre; dün başlayan ve İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmaya 12 tutuklu sanık katıldı. İddianamede “suçtan zarar gören” olarak yer alan ve aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu 89 kişiyle bazı kurumların avukatları ve darbe girişimi esnasında şehit olanların yakınları da duruşmada hazır bulundu.

15 Temmuz darbe girişiminin İstanbul ayağında askerlerin eylemleri sonucu 2’si asker, 5’i polis, 82’si sivil vatandaş olmak üzere toplam 89 kişi hayatını kaybetmişti.

56 YILDAN 174 YILA KADAR HAPİS CEZASI İSTENİYOR

Bu davanın iddianamesinde Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri olarak nitelenen Fethullah Gülen hakkında “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” dahil darbe girişimi ile ilgili farklı suçlardan 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

 "FETÖ" Genelkurmay Çatı Davası ise geçtiğimiz hafta Ankara’da görülmüş, 38 kişilik Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de aralarında bulunduğu 221 sanık hakim karşısına çıkmıştı.

REDDİ HAKİM TALEBİ

Mahkeme salonunda yaşadıkları karşısında şaşırıp kalan şehit yakınları reddi hakim talebinde bulundu. 6'sı genearal 17'si subay 24 kişinin yargılandığı darbe girişimi davasında reddi hakim talep edildi.

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul'da yaşanan eylemleri organize ettiği iddiasıyla Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 6'sı general, 17'si subay 24 kişinin yargılandığı davada, ara kararını veren mahkeme heyeti, suçtan doğrudan zarar gördüğü gerekçesiyle; Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, TBMM, İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ile olaylarda şehit olanların yakınları ve gazilerin davaya katılma talebini kabul etti.

AVUKAT, REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNDU

Duruşmada söz alan avukat Bülent Demir, mahkeme başkanının "Sanıklara katiller diye hitap etmeyin" sözünü hatırlatarak, heyetin tarafsızlığını yitirdiğini ileri sürdü. Avukat Demir, bu gerekçeyle reddi hakim talebinde bulundu.

AYŞE KANTARCI: BİZİ YALNIZ BIRAKTILAR

Darbe girişimi gecesinde şehit olan Halil Kantarcı'nın eşi Ayşe Kantarcı, mahkemedeki yalnızlıklarından yakındı. Kantarcı sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: "15 Temmuz edebiyatı yapıp bir sene boyunca ekmeğini yiyenler, susup sizi seyrettim bunca zaman. Süslü cümlelerininizin içindeki samimiyetsizliği görmeme rağmen bugünü bekledim. Silivri Cezaevi önü bomboş, senesi bile olmadan 15 Temmuz şehitlerimiz unutuldular."

DAVA BUGÜN VE İKİ GÜN DAHA DEVAM EDECEK

Mahkeme salonunda yaşadıkları karşısında büyük üzüntü yaşadıklarını anlatan Kantarcı, mahkemede kendilerinin yalnız bırakılmalarına da içerlediklerini yazdı. Kantarcı, "Davamız Çarşamba, Perşembe, Cuma günü de devam edecek, haberdar edeyim. Bu arada bunca zaman "Avukat vermiyorlar, bize hukuksuz davranıyorlar" diye ağlayan fetöcüler bugün gözlerimizle şahit olduk ki çok iyi bakılmışsınız içeride. Takım elbiseleriniz içinde oldukça bakımlı hemen yamacınızda dizilmiş avukatlarınızla oldukça rahattınız" diye yazdı.

"BİZE İFTİRADAN DAVA AÇARLAR DA BUNLARA BİR ŞEY OLMAZ"

"Müşteki avukatlarının ve şehit yakınlarının en ufak bir sözüne tahammül göstermeyen hakim, bir sanığın 3.5 saat süren savunmasını nasıl da hoşgörü ve nezaketle dinledi saygı ve huşu içinde" diye yazan Ayşe Kantarcı, "Aynı cümleleri döndürüp döndürüp dillendiren sanık Erdal Öztürk sonunda "Tamam ya haklısın, yeter artık bir sus" dedirtti hepimize. Bugün gördüğümüz muamele sonunda "Bize iftiradan dava açarlar da, bunlara hiç bir şey olmaz" diye düşünerek ayrıldık mahkemeden" cümleleriyle yaşadıkları duyguları paylaştı.

"HER SUÇLUYA AVUKAT VEREN DEVLET, ŞEHİT AİLELERİNE AVUKAT AYARALYAMAMIŞ"

Şehit Mustafa Cambaz'ın oğlu Alpaslan Cambaz da yaşadıkları karşısında sitem etti. "Aylardır 15 Temmuz edebiyatı yapanlar en gerekli günde davalarını yine sahipsiz bıraktı. Yazıklar olsun hepimize" diyen Cambaz, sosyal medya hesabından şunları paylaştı: "Bir avuç gazeteci, 3-4 tane izleyici vardı salonda. Eş dost kimse yok. Avukatımız bile yok. Her türlü suçluya bile bir avukat ayarlayan devlet şehit ailesine avukat ayarlayamamış. Daha duruşmanın başında üvey evlat gibi hissetmeye başladık. Devasa salon bomboştu, önde takım elbiseli hainler, hemen yanlarında avukatları duruyor. Şehit ailelerini ise salonun en arkasına bir yere aldılar. Seyircilerin bulunduğu bölümün hemen önüne. Avukatlarımızla aramızda uçurum var. Bizim oturmamız gereken yerde birkaç basın mensubu oturuyor. Koltukların çoğu bomboş."

MAHKEME HEYETİNDEN SERT TEPKİ

Alpaslan Cambaz mahkeme salonunda yaşananlara da tepki gösterdi. Cambaz şunları yazdı: "Haklı olarak daha yakın olma talebimizi dile getirdik. Mahkeme başkanının sert uyarısıyla karşılaştık. Yüce mahkeme böyle buyurmuş, düzenle ilgili talep bildiremezmişiz vs. 'Şunların takım elbiselerini net göremiyorum sayın başkan!' diye bağırdım. Salondan çıkarılabileceğimiz dillendirildi bu defa sayın başkanımız tarafından. Dava can sıkıcı şekilde devam etti. Ara verilip de bu hainlerin etrafı etten duvarla çevrildiği sırada yine bağırdım: 'Ülkemizin her yerinde şehit aileleri olarak protokole, en öne oturtuluyoruz, kendi davamızda neden en dipteyiz? Yüce mahkememiz sıradan organizasyonlardan daha adil olamıyor mu? Bu salon kimlerin talebinin karşılığı? Hiçbirinize güvenmiyorum!'"

"KİMSENİN ADALETE İNANCI YOK BURADA"

Şehit Mustafa Cambaz'ın oğlu Alpaslan Cambaz, davaya verilen aradan sonra bazı şehit yakınlarının davayı izlemek için mahkeme salonuna dönmediğini de yazdı. "Aradan sonra tekrar davaya girmeyi gerekli bulmayan şehit aileleri var. Kimsenin adalete inancı yok burada" diye yazan Cambaz, mahkeme salonu önünden paylaştığı fotoğrafın altına da şunları yazdı: "An itibarıyla binanın önü. 40 müşteki dışındaki tüm kalabalık bu. Tüm milletin müşteki olduğu büyük dava... Koçum benim."

"GÜRÜLTÜ ÇIKARMAYINCA ÇÖZÜLMÜYOR..."

Devletin avukat vermemesini eleştiren Cambaz daha sonra konunun çözüme kavuştuğunu da şu ifadelerle anlattı: "Devletin ihmalkarlığı bulunan avukat meselesinin çözümü için de benimle irtibata geçildi. Gürültü koparmayınca bi şey çözülmüyor ne yazık ki..."