Amerikalı Hıristiyan bir anne ve İranlı bir babanın kızı olan Lale Bahtiyar, Amerikan Katolik okullarında yetişti. 24 yaşında İran"a giden Bahtiyar, Tahran Üniversitesi"nde edebiyat okudu. Kendisine bazı islami konuları öğreten üniversite hocası Seyyid Hüseyin Nasr ile karşılaşıncaya kadar islam hakkında hiçbir bilgisi yoktu. O vakitten beri de İslami kitaplar çevirmeye başladı. İran"da 20 yıl örtündü. Fakat yaşının ilerlediğini ve artık ihtiyacı kalmadığını öne sürerek daha sonra örtünme farzını terketti.
Amerikalı yazar Lale Bahtiyar, "Müslüman", "kafir" ve "İslam" kelimelerini mealden çıkardığını ve yerlerine, "Anlayacağı dilde konuşmamız gerekir" dediği Batılı okuyucunun daha rahat anlayacağı kelimeler kullandığını kaydetti.
Daha önceki çevirilerin "kafir"i İngilizce"ye "disbeliever" ve "infidel" kelimeleriyle "inanmayan" veya "inançsız" olarak çevirdiğini söyleyen Bahtiyar, "Bu olumsuz bir ifadedir. Ben psikoloji uzmanıyım. Bu kelimelerin insanlarda bıraktığı olumsuz anlamı biliyorum. Karşımızdaki kişiyi küçümsüyor ve hayatımızdan uzaklaştırıyoruz. Oysa kimin iman edip etmediğini yalnızca Allah bilir" şeklinde konuştu. (Ama zaten Kur'an'ı Allah'ın(c.c.) indirdiğini kimsenin bilmediğini zannediyordu her halde)
"Kafir" kelimesinin yerine "ungrateful" (nankör) kelimesini kullandığını belirten Bahtiyar, Kur"an"ın evrensel olduğunu ve herkes için olduğunu, bu nedenle insanları İslam"a yaklaştıracak ve onları İslam"dan uzaklaştırmayacak bir kelime kullandığını söyledi. Bahtiyar, "Bu diğer çevirilerden tamamen farklı bir çeviri. Bu her dinden bütün insanların anlayabileceği bir kelime" dedi.
Cümlelerini güzel ve psikolojik parıltılı kelimelerle kullanan bu cahil biz müslümanların bu taktiği yiyeceğini sanıyorsa aldanıyor. Çünkü "Müslüman" "kâfir" ve "İslam" kelimelerini Amerikalılar çok iyi biliyorlar. Bizde bunun farkındayız