Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, "el-Ğinâ ve el-Mûsîkâ: Buhûs li'l-İmâm el-Hâmeneî" (Şarkı ve Müzik: İmam Hameney'in Araştırmaları) adlı kitabın tanıtım töreninde, "İsrail"in uluslararası suç ortaklığına rağmen hedeflerine ulaşamadığını ve ulaşamayacağını belirtti. Lübnan'ın istikrarının, İsrail işgalinin elinin çekilmesine bağlı olduğunu vurguladı.
Şeyh Kasım, ABD'nin Lübnan ve bölgeye müdahalesini "çok kötü" olarak nitelendirerek, Washington'ın soykırıma ve katliamlara öncülük ettiğini kanıtladığını söyledi. ABD Yönetimi'ni ve (ABD Özel Temsilcisi) Tom Barak'ı Lübnan'a yönelik sürekli tehditlerden ve onu "Büyük İsrail"in bir parçası haline getirme girişimlerinden sakındı.
Netanyahu'nun "Büyük İsrail" planlarının büyük Amerikan çıkarlarına hizmet ettiğini, İsrail varlığının geleceğinin ise öldürme ve yıkıma rağmen garantili olmadığını ekledi. Trump'ın Şarm el-Şeyh'te yaptığı gösterinin bir barış teklifi olmadığını teyit etti.
Şeyh Kasım, fedakâr bir halk olduğu ve büyük fedakarlıklar yapıldığı ve yapılmaya devam edilebileceği sürece, Lübnan'ın "İsrail"e veya Amerika'ya istediklerini vermeyeceğini belirtti. Hizbullah'ın silahının Lübnan'ın gücünün bir parçası olduğunu ve bunun ortadan kaldırılmasının sorunu çözemeyeceğini, çünkü "İsrail"in güçlü bir Lübnan istemediğini vurguladı.
Şeyh Kasım, Lübnan Hükümeti'ni ulusal egemenliği koruma, yeniden imarı denetleme ve Washington ya da "Tel Aviv"in çalışanı olmaması gereken Lübnan Merkez Bankası Başkanı ile Adalet Bakanı'nın eylemlerine bir son verme sorumluluğunu üstlenmeye çağırdı. Lübnan'ın vatandaşları için bir hapishane olmadığını ve Lübnan halkının yararına Lübnan Hükümeti'nin yönetimi altında olması gerektiğini savundu.
(Adalet Bakanı Yargıç Adil Nassar'ın, noterlerden "ekonomik hak sahibinin" kimliğini ve fon kaynağını doğrulamayı ve satış veya kiralama işlemlerini tamamlarken ulusal ve uluslararası yaptırım listelerini incelemeyi içeren ek prosedürlere uymalarını isteyen 1355 sayılı bir genelge yayınladığı belirtiliyor.)