İslami Direniş Hareketi (Hamas), bugün Perşembe günü,işgalci işgalci, İsrail'in "Güvenlik" Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Filistinli mahkumları idam etme tehditlerini eleştirdi. Hareket, Ben-Gvir'in mahkumlara yönelik sistematik işkence ve kötü muamele eylemlerini sergilemesinin, "İşgalci varlığın mahkumlarımıza ve halkımıza karşı izlediği sadist ve faşist davranışın somut bir örneği" olduğunu belirtti.
Hamas, açıklamasında, bu davranışın, işgal liderlerinin hem hayatta olan hem de vefat eden mahkumlara karşı uyguladığı "sistematik suçun boyutunu" yansıttığını ekledi. Gazze Şeridi'ne ulaşan şehit cesetlerinin vahşi işkence izleri taşıdığına dikkat çekerek, bu ihlallerin şiddeti nedeniyle kimlik tespitinin zorlaştığını kaydetti.
Hamas, uluslararası toplumu "Nazi işgalini ifşa etmeye, suçlarını kamuoyuna açıklamaya ve liderlerini adil uluslararası yargılamalara çıkarmaya" çağırdı. Ayrıca, Birleşmiş Milletler kurumlarını, Filistinli mahkumlara yönelik İsrail ihlallerini durdurma sorumluluklarını üstlenmeye, onların serbest bırakılması için çalışmaya ve savaş suçlularının cezadan kaçmasını engellemeye davet etti.
İsrail'deki artan kışkırtma ve ırkçılığı yansıtan bir sahnede, Ben-Gvir, Nitzan Hapishanesi içinden çekilmiş bir video klipte görünerek Filistinli mahkumları tehdit etti ve idam edilmelerini talep etti.
"İşgal, Filistinli Mahkumların Hapishanelerde Öldürülmesini Meşrulaştırmaya Çalışıyor"
Mahkum Medya Ofisi ise yaptığı açıklamada, Ben-Gvir'in Filistinli mahkumların doğrudan öldürülmesini talep eden açıklamalarının "soykırıma teşvik suçu" teşkil ettiğini ve İsrail kurumunu, güvenlik ve siyasi sistemini yöneten faşist yüzü ortaya çıkardığını vurguladı.
Ofis, bu çağrıların "mahkum hareketine karşı süregelen resmi kışkırtmanın" bir parçası olduğunu ekledi ve Knesset (İsrail Parlamentosu) içinde "Filistinli mahkumların idamına" izin veren bir yasanın çıkarılması ve herhangi bir hukuki güvence olmaksızın yargılanmaları için "özel bir mahkeme" kurulması çabalarına işaret etti. Bu tehlikeli adımın, "hapishaneler içinde saha infazı suçlarını meşrulaştırmaya zemin hazırladığı" belirtildi.
Ofis, işgal hapishanelerinde yaşanan işkence, aç bırakma ve kasıtlı tıbbi ihmalin bu çağrıların pratik uygulamasını yansıttığına dikkat çekti ve "Aksa Tufanı 3 Anlaşması" kapsamında serbest bırakılan mahkumların ifadelerinin, tutuklulara yönelik infaz ve ölüme kadar işkence eylemlerini ortaya çıkardığını açıkladı.
Ofis, mahkumlara karşı uygulanan soykırım politikasının, Filistin halkına yönelik soykırım savaşının doğrudan bir uzantısı olduğunu vurguladı ve işgal hapishanelerindeki mahkum sayısının 9100'ü aştığını, bunların arasında Gazze'den askeri kamplarda belirsiz ve insanlık dışı koşullarda tutulan yüzlerce kişinin bulunduğunu belirtti.