"Ümmet Filistin'in Yanında Olmasa da Biiznillah Zafere Yürüyorlar"

"Ümmet Filistin'in Yanında Olmasa da Biiznillah Zafere Yürüyorlar"

Lübnan’ın önde gelen Sünni âlimlerinden Şeyh Mahir Hammud bu haftaki hutbesinde Filistin davasına gönül vermiş olan herkesin ortak hedefler etrafında birleşmesi gerektiğini vurguladı

Lübnan’ın önde gelen Sünni âlimlerinden Şeyh Mahir Hammud bu haftaki hutbesinde Filistin davasına gönül vermiş olan herkesin ortak hedefler etrafında birleşmesi gerektiğini vurguladı.

Mahir Hammud’un 14 Kasım 2014 tarihli hutbesi şöyle:

Bizim şunu bir kez daha ifade etmemiz gerekiyor: Kur’an’ı Kerim’de zikredilen İsrailoğulları, Filistin’i gasp eden, oradaki toprakların vaat edilmiş toprakları olduğunu kabul edenlerdir. Bunun yanı sıra azınlık bir grup da Siyonistlerin Yahudilik dinini temsil etmediğini düşünüyor. Bu kişiler kendilerine “Hurras El-Heykel” adını veriyorlar ve Filistin bayrağını taşıyorlar. Filistin’de İsrail karşıtı hareketleri destekliyorlar. Bu sebepten dolayı bu grupla bizim aramızda hiçbir düşmanlık bulunmuyor. Yine dünyada kendilerinin İsrailli olduğunu kabul etmeyen bazı Yahudi ve laikler de mevcut…

Ancak İsrail’i işgal eden, kendilerinin seçilmiş olduğuna inanan, bu yüzden ne yaparlarsa yapsınlar asla hata olmadığını düşünen, Hz. Musa’ya birçok konuda iftira atan, Allah’ı “cimri”  olarak tanımlayanlar da Siyonistlerdir. Bizler Allah’ın onları yenilgiye uğratacağına, bizim elimizle onları yok edeceğine inanıyoruz.

Bugün, Filistin direniyor. Yeniden kimliğini ortaya koyuyor ve tek başına Amerika’nın hegemonyasına, Siyonistlerin ırkçı saldırılarına, Arapların komplolarına karşı mücadele ediyor.

Filistin her türlü komploya rağmen Allah’ın gücünün her türlü komplonun üzerinde olduğunu ortaya koydu.

Filistin her türlü baskıya, sürgüne rağmen sağlam durdu ve ne istediğini bildi, kendi kararını kendisi verdi. Ümmet Filistin’in yanında olmasa da Allah’ın izniyle zafere doğru yürüyeceğini ortaya koydu.

Filistin sessiz kalmayı reddetti ve herkesin geleceğe umutsuz baktığı bir zamanda geleceğe yol oldu.

Söylediklerimizi bir daha tekrarlıyoruz ve bundan bıkkınlık duymuyoruz. Çünkü bunlar bizim umudumuz, yolumuzdur.

Filistin davasının yanında yer almak isteyen herkesin bu davanın zor, bu yolun uzun olduğunu, zafere ulaşmak için hep birlikte hareket etmek gerektiğini bilmesi gerekir. Ne Fetih bu davayı tekeline alabilir, ne de Hamas veya İslami Cihad birilerini razı etmek için kendileri dışındakileri yok sayabilirler.

Filistin hepimize muhtaç… Ayrılıklar bize yalnızca başarısızlık getirecektir. İsrail kendisine taş atan küçük çocuktan bile korkuyor. İsrail tünellerden, füzelerden, cihada teşvik eden her türlü konuşmadan, Avrupalı ya da doğulu olup Filistin’in tanınmasını talep eden bir diplomattan, sonuç olarak Filistin davasına çalışan herkesten ve her şeyden korkuyor. Bu durum karşısında bizim birbirimizi reddetmemiz değil hep birlikte hareket etmeyi öğrenmemiz gerekiyor.

Arafat’ı andığımız bugünlerde aramızda ayrılıkların olması bizi değersizleştirir. Aynı şekilde Hamas ve El-Fetih arasındaki karşılıklı suçlamalar ya da var olan ayrılıkların keskin bir düşmanlığa dönüşmesi bize ancak zarar verecektir.

Bu yüzden bugün herkesin birbiriyle yardımlaşması, her grubun bir diğer gruba muhtaç olduğunun farkına varması gerekmektedir. Çünkü birinin yenildiği yerde diğeri sahneye çıkacak ve zafer kazanacaktır. Birimiz tarihi temsil ediyorsak, diğerimiz geleceği, üçüncümüz de günümüzü temsil edecektir. Kimin hangi tarafta olduğu önemli değildir. Önemli olan hepimizin kuzeyinden güneyine kadar Filistin’deki bütün toprakları istiyor olmamızdır. Önemli olan bütün Kudüs’ün yalnızca tarihi Filistin şehrine ait bir başkent olmasını istememizdir. Önemli olan hepimizin İsrail’in mutlak şer olduğuna ve yok olmaya mahkûm olduğuna inanmamız ve Allah’ın her şeye kadir olduğunu idrak etmemizdir. “

 

islamianaliz