Gelişmiş birçok ülkede büyümelerin eksilerde sürdüğü 2013 yılında, Türkiye'nin son çeyrekte yüzde 4,4 büyümesini hazmedemeyen bazı kesimlerin, 17 Aralık'ta başlatılan hükümeti hedef alan operasyonun ekonomide oluşturduğu tahribata yüksek miktarda döviz alarak katkı verdikleri ortaya çıktı. Bu kapsamda operasyonun başlamadan önce bazı banka yetkililerinin operasyondan haberdar oldukları, bazı piyasa oyuncularının bir banka üzerinden 2,01 seviyesinden 2 milyar dolar satınaldığı iddia edildi. 17 Aralık operasyonunun ardından doların 2,17 seviyelerine çıkmasıyla satışa geçilerek 200 milyon dolar civarında bir kâr sağlandığı öne sürüldü.

BÜYÜME HAZMEDİLMİYOR

Ekonomi çevreleri ise OECD genelinde büyümenin 3. çeyrekte yüzde 5 olduğuna, Türkiye'nin yüzde 4,4'lük büyümeyi gerçekleştirmiş olmasının Türkiye ekonomisine olan güvenin tazelemiş olduğuna işaret ediyor.

EKONOMİ GÜVEN TAZELEMİŞTİ

Bu durumun bazı çevrelerde huzursuzluğa neden olduğunu belirten ekonomi kurmayları, '3. çeyrekte Avrupa Birliği yüzde 0,4 küçüldüğünü, ABD'nin yüzde 1,8, Almanya'nın yüzde 1,1, Fransa'nın yüzde 0,2, Rusya'nın 1,2 ve Güney Kore'nin yüzde 3,3 büyüdüğü bir ortamda özellikle Avrupa Birliği'ne sanayi ve imalat alanında ihracat yönüyle bir bakıma bağlı olan bir ülkenin 4,4'lük büyümesi çok ciddi bir rakam. Aynı şekilde özel sektörün yatırım harcamalarının da ilk kez yüze 5,3 artış göstermesi de ekonomide güven tazeleyen bir diğer olgu' değerlendirmesi yaptılar.

Mevduatları TL'den dövize çevirdiler

Bütün bu gelişmelerin üzerine 17 Aralık'ta başlatılan operasyonun, bu süreci hazmedemeyen kesimlerin işi olduğuna işaret eden kaynaklar, bazı bankaların da operasyondan iki gün önce 13-16 Aralık tarihlerinde mevduatlarını dövize döndürme yöntemiyle bu operasyona ekonomide maliyetlerin yükselmesiyle katkı verdiğini dile getirdiler. Bazı spekülatörlerin Türk lirası mevduatlarla 2,02 seviyelerinden 2 milyar dolarlık döviz alımı ile operasyon sonrası 200 milyon doları bulan bir kara imza attığı öne sürülüyor.

SPK ve BDDK yakın takipte

Sözde yolsuzluk operasyonun başlaması ile ekonomide ciddi anlamda hareketlilik olmuştu. İkinci dalga operasyonu yürüten savcı Muammer Akkaş'ın görevinden alınması ve bunun üzerine sert açıklamaları piyasaları olumsuz etkilemişti. Son haftalarda yaşananların bankacılık nezdindeki durumunun Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile halka açık şirketler olmalarından dolayı Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) tarafından incelendiği öğrenildi.
yenişafak