Şirin: ABD'nin İndirdiği Kuyuda Olta İle Balık Tutma Tesellisi

Şirin: ABD'nin İndirdiği Kuyuda Olta İle Balık Tutma Tesellisi

Rasmussen’in Siyonist rejimin başkenti Tel Aviv ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’ye yaptığı ziyaretlerde gündeme getirdiği “yeni strateji’ bugünkü gelişmelerin habercisiydi...

“IŞİD Terörü ile Mücadele” adı altında Amerikan önderliğindeki Batı ve Arap koalisyonuna Türkiye’nin gönüllü ya da zorunlu destek vermesi; ister Türkiye’nin ulusal güvenliği ve çıkarları ile gerekçelendirilsin, isterse de Türkiye’nin Suriye konusundaki politikalarına lojistik bir katkı ve fırsat olarak algılansın, sonuçta“stratejik akıl” ve “stratejik derinlik” kavramları ile bağdaştırılacak bir durum değildir.

Eğer ortada bir “derinlik” söz konusu ise; bu Sayın Başbakan Davutoğlu’nun ürettiği stratejideki bir “derinlik” değil, ABD, Batı ve Siyonist rejimin kazdığı kuyudaki“derinlik”tir. ABD, yıllardır post modern haçlı savaşında sadece bir ülkenin değil, birçok ülkenin içine sığacağı bir kuyu kazmış durumda...

Amerika bu kuyuya Suriye, Irak, İran ve Lübnan’ın yanışına Türkiye’yi de indirmek istiyor; ama gel gör ki, Arab’a da, Türk’e de, Fars ve Kürd’e de, Şii ve Sünni’ye de, “ortak düşman” adı altında IŞİD’i gösteriyor ve buradan hareketle her tarafın yardımına koşan bir “merhamet meleği” pozisyonu çiziyor.

IŞİD’in özde ve gerçekte ne olduğu, neyi nasıl tehdit ettiği, kime karşı tehlike oluşturduğunu da Beyaz Saray ve Pentagon’dan öğreniyor, onların derin irşadı ile bu “tehlikeli düşman”a karşı mücadele stratejileri ve denklemleri içinde yer alıyoruz.

Şimdi biz böyle deyince bazılarının zoruna gidiyor; “biz başkalarının aklı ve kararları ile hareket etmiyor; ülkemiz ve bölgemizle ilgili kararları kendimiz alıyoruz; hiçbir dış güç bize ev ödevi veremez. Biz kendi kararlarımızı kendimiz alacak kadar güçlü ve bağımsız bir ülkeyiz”diyorlar...

Alınganlık veya savunma psikolojisi ile söylemlerde bulunmayı bir kenara bırakacak olursak, kabullenmek ve itiraf etmek güç olsa da, bizler ne yazık ki Amerikan iradesi ile oluşan yörüngenin ortasına çekilmiş durumdayız ve bizler bu emperyalist yörüngenin bize açtığı opsiyonlardan kendimiz ve bölgemiz adına strateji ve gelecek üretiyoruz...

Bu olgunun teşbihen tanımı; Amerika’nın indirdiği kuyuda olta ile balık tutma tesellisidir.

 Bizim de zorumuza giden burasıdır....

Böyle bir yargıya varmanın, büyük ve temelsiz bir iddia olduğu ileri sürülebilir.

O halde, meseleye NATO ve PENTAGON ile bir açıklık getirmek gerekir.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ