CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 7 Haziran Genel Seçimi'nin ardından koalisyon tartışmaları için Parti Meclisi'ni topladı. PM, Kılıçdaroğlu’na koalisyon için tam yetki verdi. Toplantı öncesi açıklama yapan Kılıçdaroğlu, yeni hükümeti kurma görevinin, oyların yüzde 60'ını alan muhalefet partilerine düştüğünü söyleyerek MHP ve HDP'ye mesaj verdi. Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:

"Hiçbir partiyi ve onlara oy veren yurttaşlarımızı yok sayamayız. Sayarsak demokrasiye olan inancı sarsmış oluruz. Asıl hükümet kurma görevi yüzde 60’lık bloka düşüyor. 60’lık grubun beklentilerine uygun bir hükümet kurmak zorundayız. Önyargılarımızla değil aklımızla ve mantığımızla hareket etmek zorundayız. Duygularla hareket edemeyiz. Bir sonraki seçimi değil Türkiye’yi düşünmek zorundayız."

Partilere çağrı yaptı

"Bütün tartışmalar kim kiminle koalisyon kuracak üzerine kurulu. Bu 1980 öncesi Türkiye’yi kısır tartışmaları içine çeken bir eğilimdir. Önemli olan kimlerin koalisyonu değil, koalisyon hangi ilkelerden yola çıkılarak inşa edilecek, asıl bunun üzerinde durmamız gerekiyor. Akılcı, mantıklı, önyargılardan uzak, evrensel ve milletimizin değerlerine uygun kurallardan hareket ederek ilkelerimizi belirliyoruz. Bütün partilere açık çağrı yapıyoruz. Hiçbir siyasi partiyi asla yok saymıyoruz. Demokrasiyle başlayıp otoriterlikle devam eden 13 yıllık bir süreci yaşadık ve bu 7 Haziran’da son buldu. Neler yapıp Türkiye’yi ve değerlerimizi onarmalıyız? Bunun için belli ilkelerden yola çıkmalıyız."

"Oturalım, hükümeti kuralım"

CHP lideri her partinin ilkelerini ortaya koyması gerektiğini söyledi; "Oturalım ve adam gibi hükümet kuralım. CHP sorun yaratan bir parti değil. Çözüm üreten, sağduyunun partisi CHP’dir. Biz sağduyu çağrısı yapıyoruz. Oturup bu ülkenin adam gibi yönetilmesi lazım. Kişisel çıkarlardan, kaprislerden uzak oturup sorunları çözmemiz lazım" dedi. 

"CHP'nin siyasi ilkeleri"

Kılıçdaroğlu CHP'nin siyasi ilkelerini de madde madde açıkladı. Bu açıklamayı yaparken de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın her partiyle görüşme yapmak istediğini hatırlatıp, görüşmeyi reddetti. Koalisyon görüşmelerinin de "gizli" olmaması gerektiğini söyledi.  

• Can ve mal güvenliğimizi güvence altına alacak, hukukun üstünlüğüne dayalı bir hukuk sistemi.
• 12 Eylül darbe hukukunun tamamen değişmesi lazım. Yüzde 10 seçim barajı, YÖK belası… Bunların tamamının 21. yüzyıl Türkiyesi’nde olmaması lazım. Lider sultasını ortadan kaldırmak zorundayız.
• Siyasi ahlâk yasası kesinlikle çıkmalı.
• Türkiye güçlü olacaksa bu sosyal devletle olur. Çiftçiye destek, taşeron sistemin kaldırılması, asgari ücretin bin 500 TL olması… Bunlar bizim olmazsa olmazlarımız.
• Cumhurbaşkanı kesinlikle anayasal sınırları içine çekilmeli. O makam her şeye maydanoz olan, her konuda görüş beyan eden bir makam değildir. O makamın özel bir ayrıcalığı vardır, az konuşur öz konuşur. Konuşunca 77 milyon insan dikkatle dinler. Bu iş çığırından çıkmışsa kesinlikle cumhurbaşkanının anayasal sınırlarına çekilmesi bizim temel ilkelerimizden, önceliklerimizden biridir. Koalisyon görüşmelerinin devam ettiği süreçte kendisinin birinci aktör olarak ortaya çıkması asla kabul edilemez. Koalisyon görüşmelerini yapacak kişi, Sayın Cumhurbaşkanı'nın yetki vereceği kişidir. Cumhurbaşkanı bizimle ne görüşecek? 'Niçin koalisyon yapmıyorsunuz?' mu diyecek? Arka kapı diplomasisine evet ama gizli kapalı birbirimizi ikna edelim, hayır, bizim bunlara kapımız kapalı. Açık, şeffaf olmalı ve düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşacağız. Biz aklımızla, sağduyu ve mantığımızla hareket ediyoruz. Kendimizi, partimizi değil ülkemizin ve milletimizin çıkarlarını her şeyin üstünde tutuyoruz."

"Medya özgürlüğü" vurgusu

• Örtülü ödeneği bir kişi kullanır, o da başbakandır. Örtülü ödenek başbakanın namusuna havale edilen bir paradır. İki kişi kullanıyorsa bu olamaz. Bunun da kaldırılması lazım.
• Yeni bir dış politikaya ihtiyacımız var. Türkiye son 13 yılda dünyadan soyutlandı. Barış eksenli, ülkenin çıkarları üzerine inşa edilmiş bir dış politikaya ihtiyacımız var.
• Nüfusumuzun yarısı genç. Gençleri potansiyel suçlu olarak gören bir siyasal düşünceyi asla kabul etmiyoruz. Hiçbir meydan gençlere yasaklanmamalıdır.
• Yasakları artan bir Türkiye değil, insan haklarına saygı duyan, özgürlük alanlarını genişleten bir Türkiye istiyoruz. Konuşan, düşünen ve üreten bir Türkiye’ye ihtiyacımız var.
• Medya özgürlüğü de olmazsa olmaz koşullarımızdan biri. İktidarda kim olursa olsun TRT iktidarın borazanı olmaktan çıkarılmalı. Genel müdürü bir iktidarın keyfine göre atanmamalı, kuralları olmalı. Gerektiğinde iktidarı eleştirebilmeli.

"Yolsuzlukla mücadele olmazsa olmazımız"

• Vergi denetimleri siyasal araç olarak asla kullanılmamalı. İş adamlarını terbiye etme, susturma aracı olmamalıdır. İş dünyasına açık ve net çağrı yapıyoruz; sizin güvenceniz CHP’dir. Örgütlü bir toplumdan yanayız. Hakça bir gelir dağılımından yanayız. Düşüncelerin özgürce açıklandığı bir ülkeden yanayız.
• Kesin hesap komisyonu kurulmalı. Her kuruş verginin hesabı parlamentoda verilmeli. Siyaset hesap verme yeridir, bunu namus kabul etmelidir. 
• Daha özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacımız var. Yargı tarafsız ve bağımsız olmalı. HSYK ikiye ayrılmalı. Bakan ve müsteşarı görev yapmamalı. Yargı da denetime tabi olmalıdır. Demokrasilerde denetim dışı kalan bir organ olmamalıdır.
• Yolsuzluklarla mücadele de olmazsa olmazımız, dile getirmemiz bile abes. Ama bazı makamlar, siyaset o kadar kirlendi ki arınması lazım. Yolsuzluk yapanların, çalıp çırpanların artık konuşmaya yüzlerinin olmaması lazım. Ar damarı çatlamış bir siyaset olmamalı. Saygın bir siyaset istiyoruz. Yolsuzluk yapanların itibarlı oldukları bir sürece çekildik, bu girdaptan çıkılması lazım.

Kaynak: Al Jazeera