Mansur, Başbakan Abdullah Nusur’a hitaben yaptığı açıklamada, “Kral’ın açıklamaları ile Ürdün anayasasının Ürdünlüler arasında eşitliğin sağlanmasını garanti altına almasına rağmen Ürdün’ün milli dokusunun bir paçası olan İslamcılara karşı bazı davranışlarda dışlayıcı bir tutum sergileniyor” dedi.

Mansur, Müslüman Kardeşler’e yakınlığıyla bilinen ve Ürdün’ün en yaygın gazetelerinden olan “Sebil” gazetesi çalışanlarının maruz kaldığı sıkıntıları da dile getirdi. Mansur, gazete çalışanlarının Kraliyet Divanı ile Başbakanlığın toplantılarına davet edilmediğini ve dışlandıklarını belirtti. Mansur, son olarak da Kuveyt’te düzenlenen Arap Birliği Zirvesi’nin çalışmalarını yakından takip etmek üzere giden basın mensupları arasında Sebil gazetesinden gazetecilerin engellendiğini söyledi.

Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın üniversite yapılanması olarak bilinen İslami Yöneliş Hareketi üyelerine yönelik baskıların da arttığını dile getiren Mansur “iş tehdit boyutuna kadar ulaşmıştır” dedi.

Baskılar her yerde

Ürdün’ün en büyük muhalif gücü olan İslami Amel Cephesi yetkilisi, İslami Yöneliş Hareketi mensuplarının yolculuk sırasında havaalanlarında ve sınırlarda uzun süre bekletilmeye maruz bırakıldıklarını söyledi. Bazı teşkilat üyelerinin de üyelikten çekilmeye zorlandıklarını belirten Mansur, sadece “İslami Hareket”e mensup olduklarından dolayı birçok kişinin akrabalarının dahi silahlı kuvvetler ve güvenlik güçlerinde çalışmasına izin verilmediğini ifade etti.  

Hamza Mansur, Başbakan Abdullah Nusur’a anayasada belirtilen adalet ilkelerine ve Kral Abdullah’ın direktiflerine uygun hareket etme çağrısında bulundu.

Ürdün “İslami Hareketi” (Müslüman Kardeşler Teşkilatı), seçim yasasını kabul etmeyerek 23 Ocak 2013’te yapılan seçimleri boykot etmişti. Teşkilat, hükümete katılmayı da reddetmişti.

Ürdün’de resmi olarak faaliyet gösterebilen Müslüman Kardeşler Teşkilatı, Mısır ve Suudi Arabistan tarafından "terörist" örgüt olarak ilan edilmişti.

Kaynak: AFP