Abdullah Büyük

Abdullah Büyük

Muhterem Abdurrahman Dilipak

Bu hafta seri halinde devam eden mesajımı, bir sonraki haftaya tehir ediyor, Vakit Gazetesi başyazarlarımızdan Sayın Dilipak Bey"e yönelik bir mesaj sunmak istiyorum. Umarım, gecikmiş mesajımızı Sayın Dilipak hoş karşılar. Sizinle aynı hizmet kimliğimiz, aynı kaderde kesişiyor. İçinde yaşadığımız ülke ve ülke insanına doğruları, hayırlı ve faydalı olan her şeyi sunmak, tattırmak ve hizmet etmek. Tabiî bunları yaparken elimizi kolumuzu sallaya sallaya hizmetleri sunmak o kadar da kolay olmuyor. Nerede ise analarımızdan dünyaya gelirken potansiyel suçlu gibi algılanıyoruz. İsimlerimiz, baba ve analarımızın İslâmî kimlikleri, çevremiz derken, tüm kareleri bir araya getirdiğimiz zaman, dünyaya gelen çocuk için ünlem konulması normaldir!
Bir kardeşiniz olarak, her zaman doğruların ve hakkın, haklının yanındayız. Bu, insanlığımızın ve Müslüman olmamızın olmazsa olmazlarındandır. Hem de Ribat camiası olarak, Ribat patentli hizmet kurumları olarak yeryüzü coğrafyasında haksızlığa, zulme uğramış olanların hep yanında olmaya çalıştık. Lisanî ve fiilî dualarımızla, maddi ve manevi imkânlarımızla. Siz de bilirsiniz ki; mazlumun Müslümanı-kâfiri olmaz. Mazlum, mazlumdur. Sevgili Peygamberimiz Mekke"de kıtlık olunca, şehir halkı için gıda paketi göndermiş ve Müslüman, gayrimüslim ayrımı yapmamıştır. Ne yazık ki bugün sözüm onlara, bu inceliği bilen insan sayısı çok azdır.
17 Ağustos depremi sebebiyle Ribat Eğitim Vakfı, aşevi hizmetini hemen Adapazarı"na taşımış, günlük 20 bin insana iki öğün yemek vermiştik. Tam, üç hafta. Derken zamanın hükümeti, halka yönelik bu hizmeti ideolojik bulduğunu bahane etmiş, devletin gücünü kullanarak hizmet kurumunu adeta kovmuştu. Bu durumu hangi hukuk ve ahlâkî kaidelerle yorumlayabilirsiniz?
Sayın Dilipak. Ülke genelinde ve sınırötelerinde sizi çok sevenler var. Başınızdan geçen olayı vicdanlarında değerlendiren ve tarafsız kimlikleri ile doğrusunun ne olacağını muhakeme eden insan sayısı çok fazla. Bu sizin için bir şeref olsa gerek. Kaleminizle ve gönlünüzle ülke insanına sunduğunuz mesajlar, mesajları anlamada zorlananlar için sıkıntı oluyor. Bu sadece size ait bir tavır değil. Size ve Vakit okurlarımıza bir hatıramı anlatayım. 1980 askerî darbesinde bizi de içeri aldılar. Konya"nın en büyük camilerinden biri olan Kapı Camii"nde verdiğim vaazlar sebebi ile sorgulandım. Sorgulama yapılırken, söyledikleri söz şu idi: Sana öyle bir ceza vereceğiz ki, Kapı Camii"nin kapısında sergi açacaksın, dileneceksin. Bir daha seni o kürsülere çıkarmayacağız... Aradan iki sene geçti. Onların dediği değil, ilahi yazgı devreye girmiş olacak ki; Yüce Allah bu ülkenin Hakkari hariç tüm vilayetlerinin kapısını açtı. Salonlar tıklım tıklım insanlara şahit oldu. Bu yetmedi; Rabbim Avrupa"da beş ülkeye gitmemizi takdir buyurdu. Yaklaşık 84 vilayette program yaptık. Bizi Kapı Camii"nin kapısında dilenci görmek isteyen zihniyet bilsin ki; Rabbim şu anda onlarca insanın rızkına bizi vesile kıldı. Arife tarif gerekmez. Siz bunları sürekli yaşıyor ve hissediyorsunuz.
Sayın Dilipak, sizler gibi hizmet ehline yakışan çok güzel bir söz vardır. O güzel sözü şu rahmet ayında size ve tüm hizmet elemanlarına sadece hatırlatıyorum: "Allah yanında değerini, kıymetini öğrenmek istiyorsan, dikkat et. Allah seni hangi hizmetlere istihdam etmiş..." Bu söz Allah dostlarına ait ama aslı bir hadis-i şeriftir. Ülke halkı, her şeyi, her geçen gün daha iyi anlıyor. Bu ülkeye hizmet edenleri ve bu ülkenin menfaatlerini sömürmek için suret-i haktan görünenleri çok iyi takip ediyor. Ergenekon dosyasının iddianameleri, kimi, neyi, nasıl sorularını çok iyi cevaplandırıyor.
Tekraren size ve muhterem refikanıza sevgilerimizi, saygılarımızı Ribat camiası ve Ribat Hizmet Kurumları olarak sunuyor, maddi ve manevi fiilî ve lisanî dualarımızla sizlerin ve aynı yolun yolcularının yanında olacağımızı bildiriyor, vefakâr ve fedakâr Vakit okurlarımızın da duyarlı ve samimi tavırlarına teşekkür ediyoruz.
Önümüzdeki hafta, sır ve hikmet mesajlarımıza inşallah devam edeceğiz.

Vakit

Bu yazı toplam 5853 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar