Kemal Kılıçdaroğlu ODTÜ'ye Sahip Çıktı

Kemal Kılıçdaroğlu ODTÜ'ye Sahip Çıktı

Kemal Kılıçdaroğlu CHP grup toplantısında ODTÜ'nün Mescid krizini ele alarak olayın provokasyon olduğunu ifade etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CHP Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. ODTÜ'de yaşanan Mescid krizini gündemine alan Kemal Kılıçdaroğlu ODTÜ'lüleri koruyarak yaşananların provokasyon olduğunun savundu ve "ODTÜ'lüler üniversitelerine sahip çıkacaktır" dedi.
Konuşmasında bir kez daha Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'hükümet bozuntusu' diyen Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
ODTÜ OLAYLARI PROVOKASYON
"Son günlerde kafayı ODTÜ'ye takmışlar. Hiç kimse unutmasın ODTÜ dünyanın en önemli markalarından biridir. Gelişmekte olan ülkeler arasında dünya 3.'dür. Sıralamaya ilk giren üniversitelerden biridir. Şimdi baskı kurmaya çalışıyorlar. Namaz kılan öğrencilere saldırıldı deniyor. ODTÜ'lü kadeşlerime söylüyorum özgürlük haklarınızı çok iyi biliyorum. ODTÜ'lüler özgürlük haklarını biliyorlar. Yıllardır namaz kılınıyor orada. Neden şimdi saldırı? Provokasyonlar yapılıyor. Gencecik çocuklarımız istismar ediliyor.

Hemen ardından rektörler suçlanıyor, üniversite suçlanıyor. 2 bin kişilik camisi var genişlettik. 4 yıl önce de mescidi büyüttük diyorlar. Hiç kimse saldırıya uğramamıştır ancak provokasyon kurulmaya çalışılıyor. ODTÜ'lüler kendi üniversitesine sahip çıkacaktır. ODTÜ'ye tomayla askerle giremezsin ODTÜ'ye girmek istiyorsan sınavla girersin. Bileğin, gücün yetiyorsa girersin."

"GELİP ANLATACAĞIM"

Davutoğlu ile yapacağı görüşmeye de değinen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: Demesin ben söyledim gitti anlattı diye. Bana söylediklerini gelip size anlatacağım. Ekonomide nereye geldiğimiz, bizi izleyen vatandaşlarımın kendilerine şu soruyu sormalarını istiyorum. AK Parti'nin ekonomi politikası var mı? 2023'ü anlatacak olabilirler. O politika değil bir hedeftir. Böyle bir strateji var mı? Yok. Dolar bolken ülke yönetmek kolaydı. Ekonomiyi asıl şimdi yöneteceksin.

"DIŞ POLİTİKADA ÇOK İYİYDİK"

Dış politikada bir sorun yoktu herkesle çok iyiydik. Hatta o kadar ileri gittiler ki hiçbir komşuyla kavga etmeyeceğiz, sıfır sorun dediler. Geldiğimiz noktaya bakın kavga etmediğimiz devlet yok, yalnız kaldık. Değerli yalnızlık dediler. Neresi değerli, perişan olmuşsun..

Cumhurbaşkanı çıkıyor başka bir ülkede olan olayı Türkiye'de olan olaya gerekçe gösteriyor. Amerika sözcüsü de çıkıyor Türkiye'de böyle bir olay olmadı.

"GÜCÜMÜZÜ TEST ETMEYE KALKMAYIN DİYORLARDI"

Dış politika iç politikaya malzeme edilmez. Dikkatli konuşulur. Kalktı ne söyledi "Efendim kimse Türkiye'nin gücünü test etmeye kalkmasın" Uçağı düşürdüler ne oldu, askerleri rehin aldılar, Süleyman Şah türbesini taşıdılar ne oldu? Ülke yönetilemediği için bu halde. Neyi ne zaman konuşacağınızı bileceksiniz.

"ASGARİ ÜCRETİN NE OLDUĞUNU BİLMEZLERDİ"

Bizim siyaset tarihimiz açısında çok önemli bir yıldır. 2 kez arka arkaya genel seçim yapıldı. 2 seçim arasında 400'e yakın vatandaşımız teröre kurban gitti.  2002'den 2015'e Türkiye'nin 5 temel sorunu çıktı. Terör, ekonomi, eğitim, toplumsal barış, hukuk. 13 yıldır ülkeyi yöneten bir siyasal iktidar Türkiye'yi bu noktaya getirdi. 13 yılda benim bu söylediklerimin şu noktası yanlıştır diyen bir Allah'ın kulu var mıdır? Asgari ücretin ne olduğunu bilmezlerdi, bizden öğrendiler. Türkiye Cumhuriyeti şu anda tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşıyor. Bu sürecin içine girdik ne olduğu belli değil.

"HANGİ HUKUK?"

Hukuk: Sokağa çıkın bu ülkede adalet var mı diye sorun. Niye bu hale geldi? Kim bu hale getirdi? Kim yönetiyordu bu ülkeyi? Hangi vatandaşımın can ve mal güvenliği var? Gazeteciler doğru haber yaptığı için hapiste. 32 gazeteci hapiste, hangi hukuk? Birilerinin üstünlüğü var, egemenliğin üstünlüğü var. Vatandaşa gelince hukuk, kendilerine gelince guguk. O noktaya geldiler ki, benim söylediğim hukuktur diyor. Yasaların söylediği değil. Her seferinde bunu yaparken de darbe oluyor diye, darbeye karşıyız diye de vatandaşı kandırdılar. 21. yüzyılda darbe mi olur? 17-25 Aralık olaylarını bile darbe diye nitelediler, hırsızlığını ortaya çıktı. Siz ne yaptınız? Bir hükümetin, bir devleti soyduğuna tanık oldu millet. Buna siz darbe diyorsunuz, gelin bu darbeyi araştıralım dedik, hayır dediler. İkiyüzlü siyaset Türkiye'yi bu noktaya getirdi. Sen darbe diyorsun buna, gel araştıralım.

"ADALET BİTTİ"

Bizim bir diktatör bozuntumuz var biliyorsunuz. Tutuyor, cumhuriyet savcılığına gizli ibareli yazı yazıyor. Cumhurbaşkanına Sayıştay kaçak saray hileli diye bir yazı çıkmış, buradan da Cumhurbaşkanına hakaret edilmiş diyor. Diyor ki buna bakın, sonucunu da bana bildirin diyor. Kimsin sen? Kim? Birileri kendisini hukuk olarak görüyor. Yazdığı her metni kanun olarak görüyor. Cumhurbaşkanına hakaret için suç duyurusunda bulunmaya gerek yok. Adalet Bakanı'nın bile savcılara talimat verme yetkisi yok. Eğer ben AB üyesi olacaksam, savcıya talimat veremez diye Adalet Bakanlığı diyor. Bunu diktatör bozuntusu bilmiyor mu, elbette biliyor. Adalet bitti, hukuk ayaklar altına alındı. Türkiye'nin çivisi çıktı. Bir yerde adalet yoksa, orada sonu belirsiz olaylara gebeyiz. Bir ülkenin cumhurbaşkanı bunu yaparsa, sade vatandaşı ne yapacak, o da aynısını yapacak. Cumhurbaşkanı 78 milyonun örnek alacağı kişidir. Ne yapıyor cumhurbaşkanı hukuksuzluk yapıyor.

DAVUTOĞLU GELECEK

Sayın Davutoğlu gelecek, "hoşgeldin" diyeceğiz, konuşacağız. Ne söyleyeceğini ben de merak ediyorum. Başkanlık sistemi ile gelecekse, nasıl bir başkanlık sistemini öğreneceğiz. Bu sistem ile bana anlattıklarını paylaşacağım. Baştan söylüyorum, bana söylediklerini sizinle paylaşacağım.
ÖZYÖNETİM VE BARİKATLAR

Oturdular Diyarbakır'da toplantı yapıyorlar. Hendekleri kimse savunamaz. Savunan barıştan dostluktan yana değildir. Şehrin ortasına hendek kazacaksın birileri sessiz kalacaklar. Bilmiyor muydunuz bu hendekler kazılırken. Anayasa'nın ilk 4 maddesini bu yüzden değiştirmek istiyorlar.

Bizim silahlı güçlerimiz olacak diyorlar. Anayasamız olacak diyorlar. Eğitimimizi kendimiz vereceğiz diyorlar. Sorun bunlarda değil arkadaşlar sorun Türkiye'yi bu hale getirenlerde. Bu bu 14 madde nerede ne zaman görüşülecek?