Filistinli Hristiyanlar Abluka Altında

Filistinli Hristiyanlar Abluka Altında

Filistinli Hristiyanlar kendileri için en kutsal şehirlerden biri olan Kudüs'e alınmıyor...

İşgal altındaki Batı Şeria'nın güneyinde Hazreti İsa'nın doğum yeri olduğuna inanılan Beytüllahim'deki noel kutlamarına katılan ve "Noel Baba" kıyafetleri giyen bazı Filistinli Hristiyanlar kendileri için en kutsal şehirlerden biri olan Kudüs'e alınmadı.

Filistinli Noel babalar 2002'de inşasına başlanan ve işgal altındaki Doğu Kudüs ile Batı Şeria'yı birbirinden ayıran Ayrım (Utanç) Duvarı nedeniyle Hazreti İsa'nın yaşadığı şehir olması sebebiyle kendileri için kutsal sayılan Kudüs'e bu yıl da giremedi.

Beytüllahim'deki önceki gün düzenlenen Noel kutlamalarında Noel Baba kıyafetleri giyen bazı Filistinli Hristiyanlar, "Benim için Noel hediyesi özgür Filistin", "Bugün işgalin zulmü altında inleyen şehre Hazreti İsa barış mesajıyla gelmişti", "Yahudi yerleşimlerinin olmadığı bir Filistin diliyorum" yazılı pankartlar taşımıştı.

İsrail güçleri geçen yıl yine Beytüllahim'de ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs kararını protesto eden Noel baba kıyafetli Filistinli Hristiyanlara plastik mermi ve göz yaşartıcı gazla sert şekilde müdahale etmişti.

Batı Şeria'daki Filistinli Hristiyanlar da Müslüman Filistinliler gibi özel izin dışında Kudüs'e giremiyor.

Filistin yönetimi, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'nde yaşayan 650 kadar Hristiyana bu yılki Noel kutlamalarına katılmaları için bir aylığına Batı Şeria'ya geçişine izin verdiğini açıklamıştı.

Filistin İstatistik Merkezinin raporuna göre, Batı Şeria'da 46 binden fazla Filistinli Hristiyan bulunuyor ve toplam nüfusa oranı yüzde ikinin altında. Bu oran Filistin'in Osmanlı Devletinin hakimiyetinde olduğu 1914 yılında yüzde 10'dan fazlaydı.

Gazze'de yaşayan Filistinli Hristiyanlarının sayısının ise 3 bin civarında olduğu belirtiliyor.

Filistinli Hristiyanların büyük bölümü İsrail işgali nedeniyle vatanlarını terk etmek zorunda kalarak mülteci konumuna düştü. Bugün itibariyle dünyada 500 bine yakın Filistinli Hristiyan bulunduğu dile getiriliyor.

İsrail yönetiminin 2002'de güvenlik gerekçeleriyle yapımına başladığı Ayrım Duvarı, bugün itibariyle Batı Şeria ile Doğu Kudüs'ü birbirinden ayırıyor. Yer yer 8 metreye kadar ulaşan duvarın belirli noktalarına kontrol noktaları kuran İsrail güçleri, özel izne sahip olmayan Batı Şeria'daki Filistinlilerin Kudüs'e girişine izin vermiyor.

Yılın 11 ayı devam eden bu yasak ramazan ayında az da olsa yumuşatılarak sadece cuma günleri 12 yaş altı ile 40 yaş üstü erkeklerin ve tüm Filistinli kadınların girişine izin veriliyor.

 

Gazze Şeridi, abluka altındaki bölgeden çıkmak için İsrail’den izin almak zorunda olan 1100 kadar Hıristiyan’a ev sahipliği yapıyor. Guardian gazetesi abluka altında 2 milyona yakın insanın yaşadığı Gazze’deki Hıristiyanları mercek altına aldı. Siz okuyucularımıza özetle aktarıyoruz.

Bu Noel’de Gazze’den çıkabilmesini sağlayacak İsrail iznini azalan umutlarla bekleyen 53 yaşındaki Hatem el-Far, fotoğrafını gösterdiği 8 aylık torununu ne zaman göreceğini merak ediyor.

Bu yıl Gazze’den çıkabilmek onun için çok daha önemli: Far hem ailesiyle Beytüllahim’deki Noel ayinine hem de “belki dedesi Batı Şeria’ya gelir” diye ertelenen 8 aylık torunun vaftiz törenine katılmak istiyor.

Far, “Çok şey istemiyorum. Bir Filistin şehrinde yaşıyorum ve tüm istediğim birkaç günlüğüne başka bir Filistin şehrine seyahat etmek” diyor.

Sınırların ayırdığı Far’ın ailesinin hikayesi aslında, gün geçtikçe daha da küçülen belki daha da baskı gören Gazze’nin Hıristiyan cemaatinin durumunu özetliyor. Far eğer çıkabilirse elbette geri dönmek istiyor -diğer Gazzeli Hıristiyanların çoğu gibi.

İsrailli yetkililer ayrıca Gazze’den çıkanların dönmemesi durumunda, yakın aile üyelerine izin verilmesinin zorlaşacağını belirtiyor.

Saygın bir merkez olan Filistin Politikalar ve Araştırma Merkezi’nin yaptığı bir ankete göre, Batı Şerialıların sadece yüzde 22’si göç etmek isterken bu oran Gazzelilerde yüzde 50. Bu rakamlar hiç de şaşırtıcı değil; zira hem İsrail hem de Mısır tarafından ablukaya alınan Gazze ekonomisi, Dünya Bankası’na göre “serbest düşüşte.” Genel işsizlik oranı yüzde 53’e yükselmişken genç işsizliği yüzde 73 gibi korkunç rakamlara ulaşıyor. Ülkenin ekonomik durumunun başlıca sorumlusu olan ablukanın kalkması da kısa vadede pek mümkün görünmüyor.

İstatistikler kimi zaman dine göre farklı renkler alabiliyor. Örneğin Hıristiyanlar arasında üniversite mezunlarının oranı yüzde 41 iken, Gazze ortalaması yüzde 13,4. Cemaatin sağladığı iş olanakları sayesinde Hıristiyanlar arasındaki işsizlik oranı ortalamadan daha düşük olsa da hâlâ yüksek: Yüzde 60.

1. yüzyılda nüfusunun çoğu Hıristiyan olan bölgenin Müslümanlarca fethi, Hıristiyanları azınlık durumuna düşürse de iki din -bugün olduğu gibi- yan yana yüz yıllarca barış içinde yaşamayı başarmış. Son elli yıl içinde ise Hıristiyan nüfusun 6000’den 1100’e düştüğü bölgede olumsuz olaylar da hiç yaşanmamış değil. 2006’daki Hz. Muhammed karikatürleri skandalından sonra Katolik Kilisesi tehditler almış. Ekim 2007’de ise Baptist bir kitapçı, Selefilerce öldürülmüş. Olaylardan sonra Hamas, Hıristiyanların da Gazze toplumunun bir parçası olduğunu söyleyerek Hıristiyanları koruma sözü vermiş.


Kutsal Aile Kilisesi’nden bir görüntü.
Gazze’de Hıristiyanların başında olduğu pek çok kuruluş, eğitimden engelli bakımına kadar farklı alanlarda, din ayrımı yapmadan toplumsal hizmetler sunuyor. Gazze’de yıllık ücretleri 700 ile 900 dolar arasında değişen Hıristiyan okullar, çoğunlukla Müslüman çocuklara hizmet veriyor. Katolik hayır kurumları Gazze’nin en kötü durumdaki engelli çocuklarına özel bakım sağlıyor. Hıristiyan bir Gazzelinin başında olduğu Yakın Doğu Kiliseler Konseyi hepsi Müslüman olan, çoğunluğu yoksul 14-23 yaşları arasındaki gençlere mesleki eğitim sağlıyor.


Başpiskopos Pierbattista Pizzaballa, Kutsal Aile Kilisesi’ne doğru yol alırken. Pizzaballa, izin zorunluluğunu eleştirerek seyahat özgürlüğünün bir hak olduğunu vurguluyor.

medyascope.tv - sondakika