Cunta Medyası Ortamı Hazırlıyor

Cunta Medyası Ortamı Hazırlıyor

Mısır medyası, artık Savunma Bakanı Abdulfettah el Sisi'nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunu daha açık bir şekilde tartışıyor ve Sisi'nin kararını verdiğini, aday olacağını yazıyor...

Mısır kamuoyu, Savunma Bakanı Abdulfettah el Sisi’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunu daha açık bir şekilde tartışmaya başladı. Ülke medyası General Sisi’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunu geçen Cumartesi günü kamuoyuna tekrar taşıdı. Yarı resmi gazeteler ve yönetime yakın medya kuruluşları, Sisi’nin kararını verdiğini aday olacağını yazdı.

Ancak askeri kaynaklar söz konusu söylentileri yine yalanladı. Ordu sözcüsü Muhammed Ahmed Ali, medyayı güvenilir yayınlar yapmaya ve daha dikkatli olmaya çağırarak, Silahlı Kuvvetlerin bu dönemde anayasa referandumu ve şiddetle mücadele konularına ağırlık verdiğini iddia etti.

Genelde, kamuoyuna sızdırılan Sisi’nin adaylığı ile ilgili haberlerin ardından, askeri kaynaklardan yalanlama açıklaması yapılmakta. Ama yine de açıklamanın bir yerine; “Her Mısır vatandaşı aday olabilir” şeklinde bir cümlenin eklenmesi de ihmal edilmemekte ve açık kapı bırakılmaktadır.

Mısır’ın en eski partilerinden Vefd’in yayın organı Vefd Gazetesi, “güvenilir siyasi kaynaklardan alındığı” ifade edilen bilgilere dayanarak, “Savunma Bakanı Sisi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olma niyetinde olduğunu” yazdı.

Ülkenin yarı resmi yayın organı El Ahram Gazetesi elektronik sayfası da aynı mealde bir haber yayınladı. Ahram’ın, Suudi Arabistan finanslı televizyon kanallarından MBC Mısır’da yayınlanan “Mısır’da Yaşananlar” adlı programı, haberine kaynak göstermesi dikkat çekti. Programda; “Sisi kararını verdi aday olacak” denilmişti.

El Ahram’ın haberine göre Sisi; 14 ve 15 Ocak 2014 tarihlerinde yapılacak olan anayasa referandumunun ardından adaylığını açıklayacak.

Öte yandan, Sisi’nin görevinden alınarak, yerine Genelkurmay Başkanı Sıdkı Subhi’nin atanacağı şeklinde söylentiler de dolaşmaya başlamıştı. Ancak askeri kaynaklar, söz konusu haberlerin de doğru olmadığını duyurdu.

Vatan Gazetesine konuşan adı açıklanmayan askeri kaynak, söylentilerin gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, Yüksek Askeri Konsey’in General Sisi’yi göreviden almadığını belirtti. Akseri kaynak; “Çünkü Sisi General Sisi cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda henüz nihai kararını vermemiştir.” dedi.

Sisi’nin halk desteği

Mursi’nin devrilmesinin ardından, Savunma Bakanı General Abdulfettah el Sisi, Mısır halkının önemli bir bölümü tarafından, ülkenin kurtarıcısı olarak algılanmıştır. Rabia ve Nahda Meydanlarının boşaltılmasının ardından Sisi, kendi destekçileri tarafından “güçlü yönetici” imajını daha güçlendirerek çıktı.

3 Temmuz’da asker tarafından ilan edilen yol haritası sürecinin ilk aylarından itibaren, Sisi’nin Cumhurbaşkanlığına adaylığı medyada tartışılmaya başlandı. Ahmet Şefik gibi birçok siyasi pozisyon, Sisi’nin Cumhurbaşkanlığı adaylığını destekleyeceğini açıkladı.

Mursi’nin devrilme sürecinin en önemli aktörlerinden olan Temerrud Hareketi de General Sisi’nin Cumhurbaşkanlığını hararetle desteklemektedir. Hareketin liderlerinden Mahmud Bedir yaptığı bir açıklamada, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar eğer ülkede güvenlik ve istikrar sağlanamazsa, Sisi’yi destekleyeceğini” söylemişti. Sisi de daha önce Wall Street Journal’a verdiği bir röportajda Cumhurbaşkanlığı için açık kapı bırakmıştı.

Ihvan’ın etrafındaki siyasi aktörler dışındaki bütün oluşumlar nezdinde, ülkede güven ve istikrarı ancak güçlü bir liderin sağlayabileceğini, bu liderin de Sisi olduğu şeklinde bir algı oluşmuştur.

Selefi Nur Partisi, El Ezher ve tarikatler gibi siyasi olmayan veya siyaset tecrübesinden yoksun İslami akımların da Sisi’yi destekleyeceği dikkate alındığında, adil ve hilesiz bir seçimlerde dahi, Sisi’nin en güçlü aday olacağı muhakkaktır.

Temmuz veya Ağustos aylarında Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılsa ve Sisi aday olsaydı eğer, büyük ihtimal rakiplerine fark atar ve birinci turda seçimleri kazanırdı. Çünki Sisi, kısa bir zaman içerisinde Mısır halkının kahramanı haline gelmişti.

Ancak doğrudan hizmet götürme konumunda olmayan bir siyaset adamının, halk desteğini uzun süre korumasının çok zor olduğu muhakkak. Hayat pahalılığının artmaya devam etmesi ve tüpgaz krizi gibi ekonomik sıkıntılar, Sisi’yi her geçen gün daha da yıpratmaktadır.

Bu süre zarfında, 30 Haziran sürecini destekleyen siyasi pozisyonlar da birer birer tutumlarını gözden geçirmektedir. Bu nedenle, Sisi’nin İslamcılar’dan devrimci seküler gruplara değin karşısında önemli bir bloğun oluşacağı öngörülüyor.

6 Nisan Hareketi lideri Ahmed Mahir ve yardımcısı Muhammed Adil gibi isimlerin de hapsedilmesi, devrim ve değişim hareketlerinden bazılarının Yol Haritası’na destek konusunda geri adım attığını göstermektedir.

Referandum ve sonrası

Süre uzadıkça Sisi’nin cumhurbaşkanlığı adaylığı konusu gündemden çıkmakta olduğundan, zaman zaman konu medya aracılığıyla gündeme getirilerek, tepkiler gözlenmekte ve nabız yoklaması yapılmaktadır.

Yeni anayasada yer alan “savunma bakanının iki cumhurbaşkanlığı dönemi için seçilmesini” öngören madde, Sisi’nin 8 yıl savunma bakanlığı görevini garanti altına almaktadır. Referandum’un en az yüzde 70 bandında “evet” oyu ile kabul edileceğine kesin gözüyle bakılıyor. Bu nedenle General Sisi’nin savunma bakanlığı koltuğu garanti olarak görülüyor.

Bu nedenle, Sisi için bir sonraki adımın cumhurbaşkanlığı makamı olacağı söylenebilir. Çünkü adaylığını desteklemek için yeni kampanya grupları ve hareketler ortaya çıktı bile. Bunların başında “Kemmil Gemilek” (İyiliğini Tamamla) Hareketi gelmektedir. Harketin koordinatörleri bir basın toplantısı düzenleyerek, Savunma Bakanı Abdul Fettah Sisi’nin Cumhurbaşkanı adayı olması için 20 gün içerisinde 3 milyon imza topladıklarını açıklamıştı. Kemmil Gemilek Hareketi aktivistleri, toplamda ise 16 milyon imza topladıklarını duyurdu.

Temerrud Hareketi başta olmak üzere birçok siyasi parti, hareket ve önemli şahsiyet, Sisi’nin Cumhurbaşkanı adayı olması gerektiği yönünde açıklamalar yapmaktadır. Liberal-seküler Mısır medyası da genel olarak Sisi ile Nasır arasında bağ kurarak, destekleyici yönde yayınlar yapmaya devam ediyor.

Ahmed Şefik gibi siyasilere göre; “Sisi risk almış ve yükü omuzlamıştır. Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı adaylığı onun hakkıdır.”

Vatan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Megdi Cellad’a göre ise; “Sisi halkın isteğine boyun eğecek ve cumhurbaşkanlığına aday olacaktır.”

Sisi’nin adaylığına olumlu bakmayan cephe

Mursi’nin devrilmesinde önemli roller üstlenen ve Yol Haritası’nı destekleyenler arasında, Sisi’nin cumhurbaşkana olumlu bakmayan bir grup bulunuyor. Bu görüşteki entelektüeller, Sisi’nin Cumhurbaşkanlığı’nın “30 Haziran Devrimi’nin” sorgulanmasına neden olacağını düşünüyor.

Bu isimlerin başında, Cemal Abdunnasır döneminin önemli isimlerinden birisi olarak bilinen 90 yaşına merdiven dayamış Hasaneyn Heykel gelmektedir. 30 Haziran gösterilerinin fikir babalarından ve önemli aktörlerinden birisi olarak kabul edilen Heykel, CBC televizyonunda Lemis el Hadidi’ye; “Halkın asker kökenli bir cumhurbaşkanı istemediğini” söyledi.

Heykel’e katılan isimler, Sisi’nin cumhurbaşkanlığının 3 Temmuz müdahalesinin “darbe” olarak algılanmasına neden olmasından endişe ediyor.

Sisi’nin cumhurbaşkanlığına aday olmaktan vazgeçme ihtimalinin de olduğu haliyle söylenebilir. Bunun en önemli nedeni, entelektüellerin “3 Temmuz müdahalesinin askeri darbe olarak algılanması” kaygısıdır.

Ancak Sisi’nin kamuoyuna sızdırılmış olan ses kaydında söyledikleri ve 35 yıl önce gördüğünü ifade ettiği rüya, cumhurbaşkanlığı için aday olma ihtimalini güçlendiren önemli etkenlerden birisi olarak kabul edilebilir.

Parça parça kamuoyuna servis edilen General Sisi’nin ses kayıtlarından birisi daha İhvan’a yakın medya organlarından Rasd Haber Ajansı tarafından yayınlanmıştı. Mısr el Yevm Gazetesi genel yayın yönetmeinin kendisi ile yaptığı söyleşi esnasında alınan kayıtta, Sisi çok uzun dönemdir gördüğü rüyaları anlatmaktadır. Sisi 35 yıl önce gördüğü rüyalardan birinde, Enver Sedat ile karşı karşıya geldiğini ve Sedat’ın kendisine “birgün sen Mısır’ın Cumhurbaşkanı olacaksın” dediğini, kendisinin de Ona “evet olacağım” dediğini söylemiştir.

Sisi ayrıca rüyalarında kendisine; “Kimseye verilmeyenin verileceğinin söylendiğini” de ifade etmiştir. Sisi gördüğü rüyalardan birisinde, elinde “La ilahe illa Allah” yazan kırmızı bir kılıç, kolunda büyük bir Omega saat ve saatin üzerinde ise büyük bir yeşil yıldız gördünü anlatmakta ve Omega saatin anlamının kendisinin uluslararası bir kişilik olacağının göstergesi olduğunu dile getirmektedir.

Özellikle de bu ses kaydı, Sisi’nin kendini Mısır’ın kurtarıcısı ve Cumhurbaşkanı olarak gördüğünün bir kanıtı olarak algılanmıştır. Bu nedenle bazı çevreler Sisi’nin Cumhurbaşkanlığına aday olmasına kesin gözüyle bakmaktadır.

Sisi’nin tasavvuf ile ilgilendiği ve dindar bir kişilik olduğu da konuşuluyor. Mısır’daki tasavvuf anlayışında rüyalar önemli bir yer tutar.

Abdulmunim Ebul Futuh Dengesi

Sisi’nin Cumhurbaşkanlığına aday olması durumunda, Ahmed Şefik ve Hamdin Sabbahi’nin aday olmayacağı belirtilmekteydi.

Ancak 2013 Kasım ayından sonra Sabbahi’nin de aday olacağı kulislerde konuşulmaya başlandı. Vefd Partisi Başkanı Seyyid el Bedevi’nin Sabbahi’yi destekleyeceği şeklinde söylentiler dahi çıkmıştır.

Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin adayının kim olacağı konusundaki spekülasyonlar ise hala devam ediyor. Cephe’nin Sisi’yi destekleyeceği şeklinde Mısır kamuoyuna bilgiler sızdı, ancak bu konuda Cephe sözcüsü henüz bir açıklama yapmadı.

2012 Cumhurbaşkanlığı seçimleri adaylarından Güçlü Mısır Partisi Başkanı Abdulmunin Ebul Futuh’un da tekrar aday olma ihtimali de gündemde.

Anayasa Referandumuna katılacağı ve “hayır” diyeceğini açıklayan Ebul Futuh, 30 Haziran eylemlerini “25 Ocak Devrimi dalgalarından bir dalga”, ancak 3 Temmuz askeri müdahalesini “darbe” olarak kabul etmektedir.

Diğer İslami hareketlerin temsilcilerinin hapiste veya ülke dışında olduğu dikkate alındığında, Ebul Futuh’un İslami cepheyi temsilen aday olması ihtimali artmaktadır.

Seçimlerin demokratik, şeffaf ve hilesiz bir şekilde yapılacağına ikna olması durumunda, Ebul Futuh’un aday olacağı tahmin ediliyor. Eğer her hangi sürpriz yaşanmazsa, Sisi ve Ebul Futuh’un ikinci tura kalma ihtimali kuvvetle muhtemeldir.

Sisi’nin Cumhurbaşkanlığına aday olmaması durumunda, ülkedeki bütün İslami hareketlerin de kabul edebileceği bir aday konusunda uzlaşılabileceği de konuşuluyor. Bu çerçevede, Mısır Tarikatler Birliği Başkanı Seyyid Mahmud el Şerif’in adı da geçmektedir.

Mısır’da Sisi Türkiye’de Mursi algısı

30 Haziran sürecinin ardından Türkiye ve Mısır ilişkileri keskin bir viraja girdi. İki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği konusunda farklı tahminler vardı. Bunlar genelde; “Müttefik”, “Rakip” veya “Mübarek dönemde olduğu gibi çıkar algısına dayanan bir ilişkisi biçimi” olarak öngörülmekteydi. Tahminlerin hiç biri tutmadı. İki ülke ilişkileri “diplomatik krize” doğru sürüklendi.

Bunun en büyük nedeni toplumsal ve siyasal algıydı. O dönemde bir saha çalışması yapılmış olsaydı eğer, 30 Haziran süreci ve sonrasındaki ilk aylarda, Mısır halkının yüzde 60’ı veya daha fazlasının Sisi’yi desteklediği görülürdü. Türkiye’de ise tam tersi bir tepki oluşmuş ve Türkiye halkının yüzde 60’tan fazlası Mursi ve Ihvan’ı desteklemiştir. Bunda Türkiye’nin askeri darbelerle dolu tarihinin etkisi inkar edilemez. İki algının oluşmasında da siyasiler ve medya en önemli iki etken olmuştur.

Seçimlerden sonra Türkiye-Mısır ilişkileri

Mısır’daki demokratik sürece müdahaleye prensip olarak karşı çıkan Türkiye’nin, General Sisi veya başkasının Cumhurbaşkanı olarak seçilmesi durumunda, Mısır ile ilişkileri normalleştireceği öngörülebilir.

Aksi takdirde Türkiye’nin, Mısır ile ilişkilerini “Müslüman Kardeşler Cemaati veya Hürriyet ve Adalet Partisi’ne angaje ettiği” şeklinde bir görüntü ortaya çıkacaktır.

(Abdullah Aydoğan Kalabalık / Dünya Bülteni - Kahire)