Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Biri bizi kandırıyor

Derin Gerçekler

Evet evet, birileri bizi kandırıyor. Kimi Allah’la kandırıyor, kimi siyasetle, kimi ideoloji maskesi ile, kimi Laik ne ararsan var. Sermaye sahipleri, işçiler, işsizler, hepimiz birbirimizi kandırmaya çalışıyoruz. Allah (cc) nasıl bizleri; birimizin eliyle mazlumlara yardım ediyorsa, yine bizim ellerimizle cezalandırıyor birbirimizi. O dilerse bukağılı şeytanlara cami de yaptırır. Onun için diyoruz ya, bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir. Biz bilmeyiz, Allah bilir.

Peki Allah bizden ne istiyor. O bizden insanlara kader, rızık, ecel tayin etmemizi değil, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana zalime karşı olmamızı istiyor. Sözü dinleyip, işe bakıp, doğrusuna sahip çıkıp, yanlışına karşı çıkmamızı istiyor. Biz topluluğa olan düşmanlığımızın bile bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemesini istiyor. Ölçüyü-tartıyı doğru tutmamızı istiyor. Adil şahidler olmamızı istiyor.

Peki, biz öyle mi yapıyoruz. Paranın değeri, enflasyon, depremde ölenler, CoVİDden ölenler konusunda verilen veriler doğru mu size göre.

Hasta adamı sağlıklı göstermek, sağlıklı insanı hasta olacaksın diye aşılamak ve belkide ölümüne sebep olmak doğru bir şey mi idi? Fasıklar, yani büyük günahlardan birini açıkça ve tekrar tekrar işleyenler, söyleyenler, size bir haber getirdiklerinde, araştırmadan inanmayın denmedi mi bize. Yalancıların, hırsızların, zanilerin vaatlerine ne çabuk kanıyorsunuz.

Şu algı operasyonu yapan, toplum mühendisliğine soyunanlar, PR ya da reklamcılar yok mu, olmayan şeyi var gibi göstermeye kalkanlar, bir şeyi olduğundan başka türlü gösterenler, abartanlar ya da görünmez kılmaya çalışanlar onlar Firavun'un sihirbazlarının zihniyet ikizidirler.

Şimdi başımıza bir de Annunakiler, Reptilyanlar çıktı. Bunların çoğu Şeytanın pis işleridir. İns’sin ve Cin’nin Şeytanları, insanları kandırmak için her yolu denerler ve her kılığa girerler. Bu hadiseler olmuyor değil. Bu hulul olayları giderek artacak bu gidişle, öyle görünüyor. İnşallah uyanır da onların oyunlarını bozarız.

NLP maskeli bir sürü hipnozitör, psikolog stresten kurtulma yolu olarak insanlar için transandaltal mediatasyon yöntemleri ile sanal bir rahatlama sağlıyorlar. Herkeste odaklanma sorunu var, herkes başarıya ulaşmak istiyor. Onlar da insanları kaçtıkları şeyden kurtarmak, hayal ettikleri, umud ettikleri şeylere kavuşmak için bunların kapısını çalıyor.

Dünya yeni bir mitolojik çağa giriyor sanki. Artırılmış sanal gerçeklikle birçok kişinin aklını çelmek mümkün. Macera arayan gençler çıktıkları “astral yolculuk”tan, o “Lucid Dream”lardan geri gerçek dünyaya döndüklerinde, kendileri daha önceki gerçek kişi olmayabilirler. Zaten kafanıza NeuraLink dedikleri NanoChipleri taktıklarında sanalla gerçek karışacak. Zaten bir adım sonra “MetaVerse”de bulacaksınız kendinizi. Ve siz artık, biyolojik bir insan değil, biyolojik cinsiyetinden, din, ahlak ve gelenekten bağımsız bir NESNE olarak, GENDER diye tanımlanan bir SIBORG olacaksınız “NESNELERARASI İLETİŞİM” dünyasında.

Bu işin bir Teolojisi, bir Mitolojisi, bir Astronomisi, bir Astrolojisi var. İnsanların çoğu bu işin Astrolojisi ile ilgili. Bunun üzerine bir de Kehanet yüklediniz mi, artık buradan din, ahlak, siyaset, ekonomi, geçmiş ve gelecekle ilgi birçok Şeytani senaryoya akıl ve kalbinizi açmışsınız demektir. Bu Şeytani planda Akıl ve İmana yer yok. Aslında bu DEİZM, AGNOSTİZM, Eğitim, Kültür, Sanat, İstanbul Sözleşmesi, Lanzarotte, CoVID, mRNA dedikleri şeyler, Pandemi, LGBT, Alkol ve uyuşturucu bu planın bir parçası değil mi idi. Sahi, derinizin altınıza kaç çeşit ModRNA zerk ettiler biliyor musunuz? Sizin erişemediğiniz (!?) ya da eriştiğiniz dijital verilere birilere ulaşıyor olabilir mi?

İnsanlar dinden uzaklaştırıldı, Onun yerini Mitoloji ve Kehanet aldı. Modern bilim de, tarihi ile endüstrisiyle, Astronomisiyle tam bir illüzyon. Din algısını da dönüştürmeye çalışıyorlar.

Baksanıza, sağlıkçılar eliyle, sorumluluk size ait olmak üzere o Şeytan sıvısını vücudunuza zerk ettiler. ABD aya gitti mi, 11 Eylülde İkiz Kulelere uçak çarptı mı? Onlar bunu yapar da biz boş durur muyuz? Ama bizimkiler, çakma, 2. El hikâyeler, ama yine de bizim gibi ülkelerde iş görüyor. Ama ötekiler “Artırılmış sanal gerçeklik” senaryoları ile fena geliyorlar. Yakında Mehdi Mesihi de gökden indirirler. Peygamberleri klonlayabilir. Bakın adamlar bunun için yıllardır çalışıyorlar. Bizim memleketin Gen haritasını, bağırsak florası haritasını, İslam ülkelerindeki Mehdilik haritasını çıkartalı yıllar oldu. Biz hala Adnan Oktar’ın o HABATçı yönünü tam anlayamadık. O TSK’nin içinde de çalıştı, Milli Görüş çevrelerinde de.. Biz hala Emire Kalkancı olayını, Bu senaryoda Tuncay Güney ve Sisi’nin rolünü bile anlayamadık.
Sahi, Yasama, Yürütme, Yargı neden bu işleri soruşturmaz! Biz bu akılla ne FETÖ’yü anlayabiliriz ne de APO’yu! Yani, Annunaki ve Reptilyanlarla idare edeceğiz. Sufi-Şii, Vehhabi sacayağında Kafkaslar’da, Afrika’da, Balkanlarda neler yaşandığını kim ne kadar biliyor?
Biz FETÖ’yü ne kadar anladık ki? İmam-Hatipleri anlayabildik mi? Milli Eğitim’de Fullbright’in ne işi var anlayabildik mi? Kurtarıcı liderler ve ideolojiler peşinde koşmaktan bunlara sıra gelmedi. Niye kimse Kur’an-ı Kerim’de sözü edilen Tarık ve Şira’yı merkeze alan bir çalışma yapmaz. Ama Marduk, Niburi, Sirius’u biliyoruz.
7.7.7’de Güneş ile 1960’larda Eric Von Daniken’in “Tanrıların arabası” kitabında sözünü ettiği Sirius buluşmuş ve dünya Kova burcuna girmiş. Yeni bir Aydınlanma çağı girdik. Yeni dünya düzeni, Yeni İlliuminati Çağı. Bu döndü, Cumhuriyetin 2. YY’ına denk geldi. İçeride ve dışarıda bu konuda kehanetlerin bini bir para.
Biliyor olmalısınız 666 Şeytanın sayısı 777 Yeni İllimunati’nin. Yani 07.07.(2+0+2+3=7) tarihi bu açıdan önemli idi.

Biz ahir zaman peygamberinin ümmetiyiz. Tarık ve Şira geldiğinde büyük hadiseler olacak. Allah kitabında öyle buyurdu, biz Tarık yıldızının nelere sebeb olacağını tam olarak bilemeyiz. Öte yandan “Şira’nın da Rabbi Allah’tır”. Kimine göre Şira “Sirius”dur. Uzay’da ve dünyadaki bütün elektrikli sistemler ve elektronikler çalışamaz hale gelebilir. Bu yıldızlardan biri darbeler vurarak, biri çekerek geliyor. Deprem, volkan, hava olayları, suların yükselmesi gibi hadiseler olabilir. İnsanlar ve hayvanlar göç etmek zorunda kalabilir. Birileri modRNA ile küresel ölçekte bir biyolojik insan türüne karşı soykırım için katliam niyeti ile yola çıktı, kaç kişi bunu gördü ya da çare arayışında. Sonuçta Arayan, kimin rızasının peşine düşer ise Rabbini de bulur, belasını da.

Biri sizi ilk kez aldatıyorsa, Allah o aldatanın belasını versin. Aynı kişi sizi ikinci kez aldatıyorsa, zaten siz belanızı bulmuşsunuz, belaya duçar olacak olan hem siz, hem de o aldatandır. Aynı kişi sizi 3.kez aldatıyorsa, o zaman suç aldatılandadır, bir mü’min aynı delikten iki kez ısırılmaz!. Aldatanın seni bu kadar kolay aldatmasına sebeb olduğun için asıl suçlu sen olabilirsin.

Selam ve dua ile.

Bu yazı toplam 238 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar