Fethullah Gülen'in "Yalancı ve Yamacılar" başlıklı sohbeti internet sitesi herkul.org'dayayımlandı.

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kendisine yönelik "paralel", "şebeke", "örgüt" gibi sözlerine "Demek ki içlerde olan buymuş; senelerden beri duygu ve düşünce adına içlerde, düşünce kuluçkasının altında yatan yumurtalarda bunlar varmış. Bunları ortaya dökmek için bahane arıyorlarmış" diyerek yanıt verdi:

"Hazmedemedikleri, sindiremedikleri, kıskançlıkla kıvranıp durdukları bir harekete karşı 'Ah keşke bir şey olsa da patlayıversek, patlayıversek de içimizdeki eracifi dışa döküversek; ‘paralel’ desek, ‘çete’ desek, ‘şebeke’ desek... Yahu hiç umurlarında değil, bu adamlar hiç aldırmıyorlar. Ne aldıracaksın, numarası, drobu uymuyor ki aldırasın."

"Sözün özü şudur: Şimdiye kadar nicelerine ne demişlerdir. Size böyle 'paralel' diyorlar, 'sülük' diyorlar, 'çete' diyorlar, şimdi de nasıl yaparız da 'örgüt' deriz diye çabalıyorlar. Biz bilerek bir karıncaya bile basmadık."

"Hırsızlık karşısında hassasiyet gösterilmeli"

Fethullah Gülen dolaylı sözlerle 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına da değindi. Yeğeni "sahtecilik" ve "dolandırıcılık" suçundan ceza alan eski cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel'e de atıfta bulundu.

"Mesela; Süleyman Bey cumhurbaşkanı iken yeğenini içeriye attılar. Süleyman Bey devreye girseydi ki girebilirdi ama girmedi. Neden? Çünkü hakkın hatırı âlidir; hiçbir hatıra feda edilmemelidir. Evladın da olsa, eşin de olsa, kızın da olsa, yakının da olsa, hemfikrin de olsa, haksızlık karşısında, milletin hukukuna müteallik meseleler mevzuunda o hassasiyet gösterilmeli; kanun ve nizamın sana tanıdığı haklar/vazifeler yerine getirilmeli; yoksa sen bunu yapmazsan bir hainsin."

"Oryantalistler bile demediler onu"

Fethullah Gülen'in hedefinde, internete sızan bir ses kaydında Kur'an-ı Kerim'deki Bakara Suresi'yle ilgili "makara" dediği iddia edilen eski bakanlardan Egemen Bağış da vardı. 

"Efendim birisi 'makara' diyor kelimât-ı ilahiyeye. Şimdiye kadar oryantalistler bile demediler onu. Hatta Ebu Cehil de demedi, Utbe demedi, Şeybe demedi..." 

Egemen Bağış, bu sözlerin yer aldığı kaydın montaj olduğunu söylemişti. 

"Toplum paramparça hale getirilmeye çalışılıyor"

Gülen sohbetinde hem yalan söyleyenler hem de yalan haber yapanlar olduğunu savundu.

"Necip Fazıl, bir gazete için 'Süper Kâfir' derdi. Süper kâfir bir yalan, bir lafz-ı kâfir ortaya atınca, diğerleri hemen onu paylaşırlar. Hani günümüzde havuz mavuz filan var ya… İnsan girince bazen derinliğini bilmeden çıkamayabiliyor da. Bazen mütevazıâne söylemek de yalana inandırma adına çok önemli bir argümandır; bu da kullanılıyor. Süper kâfir yalan söylüyor ve o yalan bir kısım jurnallerde değiştirilerek, haşiyeler düşülerek, şerhler düşülerek toplumun efkârı ifsat ediliyor, toplum paramparça hale getirilmeye çalışılıyor."

Kaynak: herkul.org