Batı Ülkeleri İdama "Sessiz" Kaldı

Batı Ülkeleri İdama "Sessiz" Kaldı

Mısır'ın seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Mursi hakkında verilen idam kararına Batı ülkeleri sessiz kaldı.

Mısır'da seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin darbeyle görevden uzaklaştırılmasına tepki göstermeyen hatta kısa süre içerisinde darbenin mimarı Sisi ile iyi ilişkiler kuran Batı ülkeleri, Mursi ve 100'den fazla kişi için idam cezası verilmesini de 'cılız' tepkiler ile geçiştirdi. İdam kararlarına retorik olarak tepki gösteren Batılı ülkelerin fiilen darbe yönetimi ile ilişkilerini sürdürmeleri, Avrupa ve ABD'nin darbeler ve idamlar konusundaki iki yüzlülüğünü de ortaya koydu.

30 Haziran 2012'de aldığı yüzde 52 oyla Mısır'ın ilk cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi, 3 Temmuz 2013 tarihinde general Abdulfettah Sisi darbesiyle yönetimden uzaklaştırıldı. Darbeye karşı çıkan binlerce insan sokaklarda katledildi. Mursi ve çoğu Müslüman Kardeşler üyesi yüzlerce kişi, darbe yönetiminin mahkemelerinde yargılanarak idam cezalarına mahkum edildi. Bu süreçte kendilerini insan hakları, demokrasi ve özgürlüklerin merkezi olarak gören ABD ve Avrupa Birliği'nden (AB) sert tepkiler ve ağır yaptırımlar beklendi.

ABD ve AB darbeye “darbe” demedi

Mısır’da gerçekleştirilen darbenin ardından gözlerin çevrildiği ABD ve AB, gelişmeleri “darbe” olarak nitelendirmekten kaçındı. ABD, darbe yönetimi ile ilişkileri askıya alacağını açıklasa da bütün ilişkileri devam ettirdi. Darbeye karşılık bazı askeri sistemlerin teslimatı ve nakit yardımının askıya alınacağı açıklandı ancak söz konusu yaptırımlar uygulanmaya konmadı. ABD, Mısır’a yapılan 1,5 milyar dolarlık yardımlarını kısa süreli kesintilere rağmen devam ettirdi.

Mısır’da ordunun yönetime el koymasının ardından açıklama yapan AB, yaşananları darbe olarak nitelendirmekten ve kınamaktan kaçındı. Dönemin AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, "Umarız yeni yönetim bütünüyle kapsayıcı olur" açıklaması ile yapılan darbeye destek olduklarını gösterdi. Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu da darbeye karşı sessiz kaldı.

Darbeyi görmezden gelen ABD ve Avrupa, Mursi ve arkadaşlarına idam cezası verilmesini eleştirdi ancak ilişkilerin de süreceğini vurguladı.

İngiltere

İngiliz hükümeti, idam cezalarından "derin endişe" duyduğunu açıkladı. Mısırlı yetkililerin uluslararası standartlar doğrultusunda hukukun üstünlüğü kuralını uygulamaları istenen açıklamada, “Her ne koşulda olursa olsun idam cezasına karşı olmak İngiliz hükümetinin süregelen politikasıdır" ifadelerine yer verildi.

Mursi'nin darbeyle devrilmesine seyirci kalan hükümet, Sisi dönemiyle birlikte ülkedeki Müslüman Kardeşler Teşkilatı’na şüpheyle yaklaşmaya başladı. İngiltere Başbakanı David Cameron'ın talimatıyla teşkilatın faaliyetleri inceleme altına alındı.

Fransa

Afrika'daki birçok darbeye verdiği destekle bilinen Fransa, Mısır ile siyasi ve ekonomik ilişkileri nedeniyle Mursi'ye yönelik darbeye ve idamlara sessiz kalan ülkeler arasında yer aldı. AB'den gelen kınama açıklamasınını arkasına sığınan Fransa, arka planda kalmayı tercih etti. Dahası, ihraç etmekte zorlandığı Rafale savaş uçaklarını ilk kez Mısır'a sattı.

Almanya

İdam cezalarına sert tepki vermesiyle bilinen Almanya’nın Mısır’daki idamları yumuşak bir açıklama ile geçiştirmesi dikkati çekti.

Avusturya

Avusturya hükümeti de Mısır’daki darbeye sessiz kalan ve idam cezalarını rutin açıklamalar ile geçiştiren ülkeler arasında yer aldı. İdama karşı olduklarını belirten Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, Mursi’ye yapılan darbenin mimarı Sisi’yi ziyaret ederek, iki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi için görüş alışverişinde bulundu.

AA