nadolu Gençlik Derneği, Türkiye'deki çatışmalı ortamın sorumlusunun BOP sahipleri olduğuna dikkat çekerek, kanaat önderleri ile siyasilerin bu süreçte hamasi söylemler geliştirmek yerine akl-ı selimi telkin etmeleri gerektiğini belirtti.  
 
AGD'nin son olaylara dair açıklaması şu şekilde:
 
Öncelikle yitirdiğimiz tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz. Şehit ailelerine yakınlarına ve milletimize sabırlar diliyoruz. 
 
Yaşananlar hepimizde derin bir üzüntüye yol açmıştır. 
 
Bu süreci planlayanların gayesi üzüntünün kontrolsüz bir öfkeye dönüşmesi ve ülkenin kaosa sürüklenmesidir. Kim ne derse desin bu süreci işletenler Büyük Ortadoğu Projesi'nin sahipleridir. İstenilen Irak'ta ve Suriye'de yaşanılan olayların aynısının Türkiye'de de yaşanılmasıdır. 
 
Ülkemiz insanlarının birbirini anlamadığı birbirini dinlemediği birbirini görmediği ve duymadığı kamplaşmaların olduğu bir duruma getirilmektedir. Aklı selim sahiplerinin, kanaat önderlerinin ve temsil yeteneği olan tüm kişilerin bu süreci doğru okuması gerekir. Olaylar kontrolden çıktıktan sonra yaşanılan acılar ve kayıplar çok daha büyük boyutta olacaktır. 
 
Feraset olup bitenin içinde kaybolmak değil, oyunu görüp ona göre adım atmaktır. Tüm siyasi hareketlerin ve sivil toplum kuruluşlarının yapması gereken halkı galeyana getirip kışkırtmak değil yatıştırmaktır, terörün arkasında emperyalizmin olduğunu herkese göstermektir. Bölgedeki tüm silahlı grupların oluşturduğu kaotik ortam siyonizme hizmet etmektedir. 
 
Ülkemiz, bölgedeki çıkarlarını, bölgedeki unsurları birbiriyle çatıştırmakta gören güçlerle dost ve müttefik olma durumunu ivedilikle gözden geçirmelidir. Meclis içindeki ve dışındaki tüm siyasi partiler süreci birlikte değerlendirmelidir. Hamaset içeren konuşmalardan ziyade neticeye dönük adımlar atılmalıdır. 
 
Bizler Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak, tüm şehitlerimize ve süreç içersinde yaşanan sivil kayıplara tekrardan Allah'tan rahmet dilerken, bu coğrafyanın tüm insanlarını merhamete, kardeşliğe ve aklı selim ile hareket etmeye davet ediyoruz. Bu ülkenin ve bölge ülkelerinin tek çıkış yolu, kim ne derse desin, İslam Birliği'dir. Dualarımız ve temennilerimiz sözlerimizin kalplerde yer bulmasına dairdir.