Yerel seçimler için son mesajım: “Artık yeter” mi?

Abdullah Büyük

Yavuzlar, Kanuniler, Melih Gökçekler, Özhasekiler, Akyürekler, Kadir Topbaşlar v.s hizmet yürüyüşlerini sürdürürken onlara “Artık yeter” denilmemiştir. Tam aksine, “Devam” denilmiştir.

Projesi, hedefi, programı olmayanlar ise cankurtaran simidine sarılıp “Artık yeter” ile avunmaktadırlar.

Ülkücü gençliğe maziden gelen bir saygım vardır. 12 Eylül 1980 ihtilalinde beş binden fazla tığ gibi delikanlı hayata veda etmiştir. İnşallah iyi ve temiz niyetleri ile şehit olmuşlardır. Çünkü onlar bu ülkeye komünizim gelmesin diye çırpınmışlardır. Ne var ki bu gençliğe sağlıklı, hedefli, plan ve programlı hareket eden başkanlar (liderler) hak edileni yapamamışlardır. Rahmetli Necip Fazıl el atmak istemiş ancak klasik MHP zihniyetinin tepkisi ile proje geri çekilmiştir. Sayın Bahçelinin bu ülke halkına yönelik en güzel hizmeti ülkücü gençliği sokaklara yönlendirmemesidir. Yine Sayın Bahçeli’nin (Osmanlı tokadı da) sürekli geri tepmiş   “Osmanlı tokadı vurun bir daha belini doğrultmasın” dediği insan, dünya çapında “Uzun adam” olmuştur.

Sayın Kılıçdaroğlu’na gelince... Sık sık yaptığı gaflarını dikkatle ve dehşetle izledim. Gaf yaptığı söz ve cümlelerin arka bahçesine girmeğe çalıştım ve bu konuda tarihin derinliklerinden gelen gerçek bir söze odaklandım: “Dervişin fikri ne ise zikri de odur”. Kılıçdaroğlu, gizli tuttuğu fikirlerini farkında olmadan ara ara söylüyor. Ve tatmin özelliği olmayan özürler ile geçiştiriyor. Uzun lafa gerek yok. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu ülkeye bir tek çivi çakma yeteneği yoktur. Tam aksine sövmek, küfretmek, aldatmak, alaya almak vs. kendisi için şiar olmuştur. Bu değerlendirmelerim Sayın Kılıçdaroğlu’na bir hakaret veya haksızlık olarak anlaşılmasın. Böyle söz ve hayat tarzıyla ölürse ahiret hayatı çok çetin ve ızdıraplı geçer. Öyle bir acı sonla kurban olmasını asla istemem. Çünkü o benim insan kardeşimdir. Babamız Âdem’dir. Ne var ki bizlerden çok çok merhametli olan Rabbimizin terazisinde toz miktarı ağırlığında olan her şey tartılacak, ancak inkârcılar için böyle bir terazi dahi kurulmayacaktır.

Buradan vicdanı olan, sağduyulu CHP tabanına bir ayet mealini hatırlatmak istiyorum.

İnkâr edenler cehennemde: Rabbimiz cinlerden ve insanlardan bizi saptıranları bize göster de aşağılanmışlardan olsunlar diye onları ayaklarımızın altına alalım, diyecekler” Fussilet Suresi Ayet: 29

Barış ve Demokrasi Partisinin beyin tabakasına gelince.. Sizin yerinizde olsaydım, Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’A gider: Biz sana güveniyoruz, bir asırdır dışlanmış, hakları verilmemiş, mazlum ancak inancını korumuş Kürt halkını sana emanet ediyor ve inanıyoruz ki, sen Kürt halkına haksızlık yapmazsın” derdim.

İşte bir cümlecik gerçek Doğu’ya vurulacak en güzel neşterdir. Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’IN doğuya yaptığı hizmet ve yatırımlarını BDP iktidara gelse dahi yarım asırda gerçekleştiremez. Şahsım için Kürtçülük propagandası yapıyor” denilerek bir yıl Afyon’da ağır cezada yargılandım. Doğu’da gidemediğim sadece Hakkâri kaldı. O kadar gönül dostum var ki doğuda, saymak ile bitiremem, bu iş size göre değil. Doğu halkımızı kandırmaya aldatmaya hiç kimsenin hakkı yoktur.

Saadet’e gelince; Anadolu Gençliği’mizin eline su dökecek kimse yoktur bu ülkede. Tüm hizmet ve gayretlerinizi gençlik üzerine yoğunlaştırmanız, bu ülkeye yapacağınız en önemli bir hizmettir. 1964 yılından beri merhum Necmettin ERBAKAN Hocamızdan en üst seviyede istifade ettiğime inandığım bir inanç ile söylüyorum bunları. Merhum Necip Fazıl şöyle demişti merhum Necmettin ERBAKAN’A: “Davanı anlat... Hükümet olma... Kadronu kur ve bekle”.

Ruhun şâd olsun ERBAKAN Hocamız, güzide talebeleriniz iktidarda ve beklenilen meçhulleri, maluma dönüştürmektedirler.

Muhterem Recep Tayyip ERDOĞAN Bey’e gelince, kendisini hiçbir zaman parti başkanı olarak görmedim. Çünkü o bir liderdir. Halkımızın senelerce beklediği bir insan. Mert, cesur, azimli, gayretli olma özellikleriyle ülke halkının ve İslam Aleminin gönlüne girmiş bir liderdir. Arife tarif gerekmez.

  Ülke ve İslam dünyasına yaptığı  hizmetleri anlatmaya gerek yok. Sağduyu sahibi herkes biliyor ve sizinle iftihar ediyor.

Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkede engelleri, barikatları, haksızlıkları, tek tek ortadan kaldırdınız. Yüreği, hedefi ve hizmeti olan samimi tebliğcilere irşatçılara STK’lara vakıf ve derneklere dinimizi anlatma ve yaşama kapılarını açmaya vesile oldunuz. Bundan sonrası bu hizmet kervanlarına düşüyor.” Partiye oy vermek küfürdür” diyenlerin dışında bu ülke için, bu ülke halkı için, din için, toplumsal barış için hizmet kervanları gece gündüz harıl harıl çalışıyor.

Sizin ve dava arkadaşlarınızın, hem hizmet ömrünüzün ve hem de iktidar ömrünüzün uzun olmasını diliyor ve cümlenizi Allah’a emanet ediyoruz.

yeniakit