Durumun ciddiyetine işaret eden çok sayıda boyut ve anlam taşıyan bir gelişme olarak, Suudi Arabistan, Perşembe günü BAE destekli Güney Geçiş Konseyi (GGK) unsurlarının Yemen’in doğusundaki Hadramut ve Mehra vilayetlerine yönelik baskınları üzerine resmî bir açıklama yapmak zorunda kaldı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan açıklamada, GGK unsurlarına Hadramut ve Mehra vilayetlerinden “hızlı ve sorunsuz bir şekilde” çekilmeleri çağrısında bulunuldu; aksi takdirde bu taleplere uymamanın sonuçları olacağı uyarısı yapıldı.
Bakanlık aynı zamanda, GGK güçlerinin attığı adımların Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin liderliğiyle ya da Aden’deki hükümetle herhangi bir koordinasyon olmaksızın gerçekleştirildiğini vurguladı.
Gözlemcilere göre, gecikmeli gelen bu Suudi açıklaması, Riyad’ın Abu Dabi ile yürütmeye çalıştığı uzlaşı ve denge arayışlarının, Yemen’in doğu bölgelerindeki düzenlemeler konusunda tıkanma noktasına ulaştığını ortaya koydu.
Her ne kadar açıklamada, BAE tarafından finanse edilen grupların koalisyon güçleri ya da “meşru hükümet” ile koordinasyon olmadan hareket ettiği belirtilse de, gözlemciler “koordinasyon eksikliği” vurgusunun, Suudi Arabistan’ın Yemen’in doğusundaki son gelişmeleri kendi lehine kullanma niyetini meşrulaştırmaya yönelik bir gerekçe olduğunu değerlendiriyor.
Nitekim açıklamada, Yemen’in doğusundaki bölgelerin Riyad’a bağlı “Dera el-Vatan” (Vatan Kalkanı) güçlerine devredilmesi, GGK unsurlarının ise Hadramut ve Mehra’dan tamamen çekilmesi talep edildi.
Bu açıklama, Suudi Arabistan’ın, BAE’ye bağlı güçlerin iki vilayet üzerindeki hâkimiyetini kolaylaştırmakla suçlandığı bir dönemde geldi. Pek çok gözlemciye göre Riyad, Yemen’in doğusundaki ilerlemeyi durdurabilecek imkâna sahip olmasına rağmen, gelişmeleri kendi çıkarına kullanma beklentisiyle duruma müdahale etmedi.
Ancak daha sonra Suudi Arabistan, gözlemcilerin “taktik bir manevra” olarak nitelendirdiği bir tabloyla karşı karşıya kaldı. Buna göre Abu Dabi, Hadramut’u yeniden kontrol altına almayı hedefledi; ancak BAE, iki vilayetin yerel halkından yeterli güç devşirememesi nedeniyle, başka bölgelerden getirdiği unsurları Hadramut ve Mehra’da tutmak zorunda kaldı.
Öte yandan, Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü, bu hafta başında yayımladığı bir raporda, Trump yönetimine, GGK unsurlarının Yemen’in doğusuna girmesinin ardından Suudi Arabistan ile BAE arasında tırmanan gerilimi kontrol altına almak için müdahale çağrısı yaptı. Raporda, her iki ülkenin de ABD’nin müttefiki olduğu belirtilerek, aralarındaki artan anlaşmazlıkların Amerikan çıkarlarını olumsuz etkileyebileceği ifade edildi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın bugün yayımladığı sert tonlu açıklama, Hadramut ve Mehra vilayetlerinde önümüzdeki dönemde Suudi Arabistan ile BAE arasında daha fazla gerilim yaşanabileceğine işaret ediyor. Görünen o ki Riyad, Abu Dabi ile doğrudan bir çatışmaya girme konusundaki çekincelerini aşma yönünde bir adım atıyor.
Bu çekincelerin, Riyad’ın, Yemen’in doğusuna yönelik BAE destekli operasyonların İsrail ve ABD’nin desteğini aldığı yönündeki kanaatinden kaynaklandığı belirtiliyor. Nitekim İsrailli uzmanlar, Abu Dabi’nin Yemen’in doğusunda attığı adımlardan açıkça memnuniyet duyduklarını dile getirmişti.
Buna karşılık Riyad’ın, son dönemde Washington ve Tel Aviv’de farklı bir bakış açısı oluşturmayı başardığı, Yemen’de Abu Dabi’nin sunduğuna benzer hizmetleri İsrail’in talepleri doğrultusunda kendisinin de sağlayabileceği mesajını verdiği değerlendiriliyor. Bu sürecin, Riyad’ın haftalar süren şüpheli sessizliğinin ardından Suudi Dışişleri Bakanlığı’ndan yeni ve sert bir açıklamanın gelmesine zemin hazırladığı ifade ediliyor.