Yaz tatili evler mektep

Abdullah Büyük

Evlerin eğitim amacıyla kullanılmasının tarihî belki insanlıkla yaşıttır. Çünkü ev insana sadece sığınak ve barınak değil, insanın daha doğumdan itibaren hayatı öğrendiği ilkokuldur. Bu okulun öğretmenleri anne ve baba, öğrencileri çocuklardır.
 

Evin, bir eğitim kurumu olarak kullanılması konusu sünnetten önce Kur'an tarafından ele alınmış bir konudur. Firavun'un zulmünün anaların rahmine kadar uzandığı Mısır'da, işe nereden başlayacaklarını bilemeyen Hz. Musa ve kardeşine vahiy "evden başlamalarını" emreder.
 Malumunuz olduğu üzere zamanın Firavun'u, kendi tanrılarına inanmayan, putperest dininin sahte tanrılarının önünde eğilmeyen müminleri can düşman ilan etmiş ve hayat tarzlarına karşı topyekûn savaş açmıştı.
 Onların tüccarlarını düşman ilan ediyor, bir bahaneyle mal varlıklarına el koyduruyordu.
 Onların erkeklerini iktidarı için köleleştiriyor, soysuzlaştırmak ve ahlâksızlaştırmak için dinlerini yasaklıyor, ibadethanelerini kapatıyor, eğitim merkezlerine kilit vuruyordu.
 Bununla da kalmıyor, ülkeye geçmişte unutulmaz hizmetleri geçtiği için herkesin dilinde efsaneleşen Peygamber yönetici Hz. Yusuf'un torunlarına soykırım uyguluyordu.
 Kur'an'ın haber verdiği gibi; Firavun'un zulmü anaların rahmine kadar uzanmıştı. "Hatırlayın ki bir zamanlar Firavun erkek çocuklarınızı öldürüyor, onların analarına acı çektirmek için kadınlarınızı sağ bırakıyordu." (Bakara, 249)
 Tüm zalimler gibi o da evham ve korkularının tutsağı olduğu için, gördüğü bir rüya üzerine, yeni doğan tüm İsrail oğulları bebelerini, annelerinin gözleri önünde öldürtmeye başlamıştı.
 Zulüm afakı kaplamıştı. Müslüman İbranilere hayat zehir edilmiş, adeta hiçbir çıkış kapısı bırakılmamıştı. Yılgındılar, bıkkındılar. Müminler bitmişlik ve tükenmişlik psikolojisi içerisinde ne yapacaklarını bilemez haldeydiler. Yapılacak bir şeylerin olduğuna inanan ve esas duruşunu bozmayan az sayıdaki insan, işe "nereden başlamalı?" sorusunun cevabına gelince şaşırıp kalıyorlardı.
 İşte bu "her şeyin bittiğinin" sanıldığı zor zamanda Allah'ın vahyi, müminlere "nereden başlayacaklarını" işaret ediyordu: "Derken, Musa'ya ve kardeşine şöyle vahyettik: Şehirde kendi insanlarınız için bazı evleri karargâh edinin; bizzat kendi evlerinizi ise istikamet veren birer mabede dönüştürerek ibadetlerinizi eda edin: İşte bu takdirde, müminleri kaçınılmaz bir zaferle müjdele!" (Yunus, 87)
 Firavun'un zulmü anaların rahmine kadar uzansa da, her halükarda evleri kaleleriydi. Orayı bir "model şahsiyet yetiştirme atölyesi", bir "okul", bir "mabet" haline getirebilirlerdi. Bazı evleri ise onların merkezinde yer alan "iman karargâhları" haline getirebilirler, geleceklerine oralarda aldıkları kararla şekil verebilirlerdi
 Evet, Kur'an-ı Kerim'den evlerin mektep olarak kullanılmasıyla ilgili bir örnek naklettikten sonra şimdi de bizler bu yaz tatilinde evlerimizi nasıl mektepleştirebiliriz sorusuna gelelim:
 Bildiğimiz gibi ilköğretim ve lise okullarımızda çocuklarımıza pozitif ilimlerle ilgili gerekli bilgiler verilmektedir. Öyleyse bizlerde bu yaz tatilinde çocuklarımızın manevî yönüne ağırlık verelim. Onlara yaşayışımızla dinimizin bize verdiği Müslüman ruhunu aşılayalım, evlerimizde ve sokaklardaki hareketlerimizde ahlâk kurallarına göre hareket etmeyi öğretelim, onları hayâya hayran birer fert haline getirelim, yüreklerine bütün insanlığı sevme bilinci aşılayalım ve her şeyden daha önemli olan her an Allah'ın huzurunda olma bilincini çocuklarımıza verelim.

yeniakit