Yavuz Bahadıroğlu’nun vefatı ve ‘Atatürkçü’ kin rüzgârı

Hakan Albayrak

Odatv’nin manşeti: ATATÜRK DÜŞMANLIĞIYLA TANINAN İSİM ÖLDÜ 

Yavuz Bahadıroğlu’nun (Niyazi Birinci) ölüm haberini zil takıp oynayarak karşıladıklarının resmi. 

“Atatürkçü” / “Kemalist” okurlara ‘Bugün bayram’ müjdesi, ‘Siz de zil takıp oynayın, bu düşmanımızın ölümünü hep beraber kutlayalım’ çağrısı.  

Yavuz Bahadıroğlu’nun oğlu Mücahit Birinci, Odatv’nin manşetini paylaştığı sosyal medya mesajında diyor ki: 

“Kininizde boğulun! Ölüye de diriye de saygınız yok! Rabbim memleketimizi sizin gibi karanlık odaklardan korusun.” 

*** 

Bahadıroğlu, sayısız romanı, hikâyesi, tarih kitabı, makalesi olan muteber bir tarihçi-yazar idi. 

Televizyon ve radyo programları da yaptı. 

1970’li yılların başından bu yana milyonlarca kişi tarafından okundu, izlendi, dinlendi; sevildi, takdir edildi. 

Muhafazakâr camianın bir değeriydi ve geride bıraktığı eserleriyle öyle olmaya devam edecek. 

AK Partililerin de mensup olduğu bu camianın Bahadıroğlu’nun hatırasına sahip çıkmasından daha tabii ne olabilir? 

Gelin görün ki Cumhuriyet Gazetesi,  “İslamcı” ve “Atatürk düşmanı”  Bahadıroğlu için “iktidar sözcülerinin birbiri ardına taziye mesajları yayımlaması”nı manidar bulmuş! 

Sosyal medyada birçok  “Atatürkçü”’nün / “Kemalist”in yaptığı gibi “iktidar sözcüleri” de Bahadıroğlu’nun ardından sövüp saysa mıydı yani? 

Belli ki Cumhuriyet Gazetesi kendini zor tutuyor sövüp saymamak için… 

*** 

Odatv’nin ilgili haberinde, aleyhindeki deliller (!) sıralanırken Bahadıroğlu’nun şu satırlarına de yer veriliyor: 

“Bir milletin varlığını tek kişiye endekslemek, sağlıklı bir aklın ürünü olabilir mi?.. Olsa olsa, saçma sapanlığın sınırsız hezeyanı olabilir! Aynı zamanda da yağcılığın en damıtılmış şeklidir! Hiçbir millet, bir önderini övmek için, kendisini böyle yerle bir etmez!” (ATATÜRK OLMASAYDI, BİZ OLMAZ MIYDIK? / Akit, 23 Şubat 2013) 

Erdoğancılığı kişi kültü ve AK Parti iktidarını diktatörlük diye yerin dibine batıran ama kişi kültünün ve diktatörlüğün en uç noktası olduğu halde “Atatürkçü”/”Kemalist” mirasa kutsiyet atfeden çevrelerin iktidara ve genel olarak “İslamcılara” husumeti, demokratik ilkelerden değil ideolojik kin ve nefretten kaynaklanıyor. 

Bahadıroğlu’nun vefatı haberine gösterdikleri tepkiler, bunu bir kere daha ortaya koydu. 

*** 

Anti Kemalist duruşunu öpüp başımın üstüne koyduğum sevgili Yavuz Bahadıroğlu ağabeyimize Rahman Allah’tan ganî ganî rahmet diliyorum.