Yahudiler hangi sözlerinde durmuşlar ki?

Mehmet GÖKTAŞ

Bugün kısa süreli bir ateşkes ve esir takası anlaşmasından dolayı herkesin içinde küçük bir sevinç ve ümit olduğu gözlense de bundan çok daha büyük bir şüphe ve tereddüt bulunmaktadır. Şimdi herkes bu Siyonist terör çetesinin ne şekilde sözünden döneceğini merakla beklemektedir.

Çünkü insanlık hiçbir zaman Siyonistlerin sözlerine ve antlaşmalarına güvenmemiştir.

İlginçtir, Allah Teala Kur’an-ı Kerim’in başında İsrail oğullarına ilk seslendiği ayetinde;

“Ey İsrailoğulları, üzerinizdeki nimetimi hatırlayın, bana verdiğiniz ahdi yerine getirin ki ben de size olan ahdimi yerine getireyim, sadece benden korkun!” (2/40) buyurur, hem onlara bir hatırlatmada bulunur, hem de bu konuda biz Müslümanları uyarır.

“Onlar ne zaman bir ahidde bulundularsa yine kendilerinden bir grup onu bozmadı mı?” (2/100)

Kur’an onların bu karakterlerini bize haber verdiği gibi saadet asrında Müslümanlar buna defalarca şahitlik etmişlerdir.

Bilindiği üzere Müslümanlar Medine’ye hicret ettiklerinde Yahudilerle orada muhatap olmuşlardı. Beni Kaynuka, Beni Nadr ve Beni Kureyza Yahudileriydi bunlar.

Peygamber Aleyhisselam tam bir iyi niyetle bunları da içine alan 52 maddeden oluşan, tarihi toplumsal bir sözleşme, sulh ve selamet içinde birlikte yaşama sözleşmesi yapmıştı.

Fakat Bedir savaşından hemen sonra bu Yahudi kabileleri birbiri ardınca bu sözleşmeleri çiğnediler; önce Kaynuka Yahudileri sözleşmeyi çiğneyerek Müslümanlara savaş ilan etti, daha sonraki yıllarda Nadr oğulları Efendimize suikast düzenledi ve iki kabile de Medine’den sürüldü.

En son Kureyza Yahudileri de İslam’ı ve Müslümanları tamamen ortadan kaldırma düşüncesiyle andlaşmalarını bozdular, Medine’yi kuşatan müşrik ordusuyla beraber olup Müslümanları arkadan vurdular, Mekke ordusu hendekleri aşamayıp geri dönmek zorunda kalınca Kureyza Yahudileri tek başına kalıp hüsrana uğradı.

Yahudilerin döneklikleri sadece Müslümanlarla olan ilişkisinde değil kendi tarihlerinde de defalarca gerçekleşmiştir.

Azgınlıklarının zirve yaptığı yirminci asırda Birleşmiş Milletler tarafından alınan hiçbir karara uymamış, hiçbir sözleşmeyi yerine getirmemiştir.

Evet, şimdi yeni bir antlaşmanın içindeler, dünya dikkatle bunu izliyor, neresini, nasıl çiğneyeceklerini, verdikleri sözlere kaç gün dayanacaklarını tereddütle izliyorlar.

Müslümanlar, özellikle onların ciğerlerinin içini bilen HAMAS ve Kassam Tugayları elbette bunun farkındalar.

Fakat bu defa dünyanın tamamı bu dönekleri izlemekte, görelim ne olacak.

Bu duygularla Cuma günümüz mübarek olsun.