Ülke halkına teşekkür

Bir hafta süren "Kutlu Doğum Haftası" dolu dolu ve çok bereketli geçti. Maddeye ve kuvvete değil, sevgiye ve vefaya dayanan programlar, bir bahçeye ait farklı güller ve çiçekleri hatırlattı.

Alternatifinin olamayacağına inandığımız kutlamalar, birtakım kurumlara ve dinozorlaşmış zihniyet sahiplerine en güzel cevap oldu.
Müslüman halkımızın sessiz ve sakinliği, olgun ve dolgunluğu hayli dikkatleri çekti. Bu ve benzeri sessizlikler, Sayın Süleyman Demirel"in öteden beri korkulu rüyası olmuştur. Hiç kimse korkmasın Müslümanlardan. Ne ABD'de savaş çığırtkanlığı yapan Mümtaz Soysal, ne "Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda Kutlu Doğuma geçit yok" diyen Eğitim-Sen Başkanı Alâeddin Dinçer, ne de İslâm"ın aleyhinde olan her şeye destek veren CHP umduklarına kavuşabildi.
Beri tarafta Rahmetli Turgut Özal için yapılan vefalı tavırlar, onbinlerce inanan insanın Rahmetliyi rahmetle anması, yüzlerinden ilahi nurun alındığı nice yüzsüzlere Osmanlı tokatı gibi oldu. Halkımızın bu şuurlu, bilinçli ve sessiz-sakin cevapları, anlaşılıyor ki bu ülkede, ülkenin ve halkın kazançlı çıkacağı çok atılımlara rehber olacaktır. Bundan dolayı da ülke halkımıza teşekkür ediyoruz.
Görülüyor ki kötülük yaparak, halkı korkutarak, sindirerek bir şeyler yapacağını zannedenler, işin başında kaybetmektedirler. Bu ve benzeri hadiseler birçok insana ders olmalıdır. Bu ülkenin gerçek sahipleri ile ülkeden nemalananlar, menfaatçılar, suret-i haktan görünenler bir bir eleneceklerdir. Halkımızın gözünde ve gönlünde saman çöpü kadar değeri olmayan cumhuriyet havarileri! Halkı kandırma ve üzerlerinde yapılan kaypak politikalar tarihin çöp tenekesine atılmaya başlamıştır. Mazlum ve mağdur halkımızın sırtında yaklaşık yarım asırdır politika yapan Demireller, başları daraldığı zaman laikliğe sarılanlar, başarısızlıklarını kapatmak için inanan insanları karalamaya çalışıp, askere davetiye çıkaranlar kaybetti. Hem dünyada hem de ahirette.
Gelinen bu nokta, herkese ve her kesime çok ciddi mesajlar vermektedir. Yeryüzü coğrafyasında, bundan böyle haksızlık yaparak yani zulmederek, halkları kandırarak, Müslümanlardan gözüküp inkârcı insanlar gibi hareket edenlerin dönemi ve devri bitmek üzeredir. Neron, Stalin, Hitler hep lanetle anılmaktadır. Bu ülkede de hem sağlığında ve hem de ölümünde lanetlenen o kadar insan var ki sayılamayacak kadar çoktur.
İnsan ister istemez düşünüyor şimdi. Milyonlarca insan Peygamberimizin doğum gününü hatırlamakta ve gönüllerden gelen coşkuyla hareket etmekte, hakareti, sataşması olmayan bir kimlikle ellerine gül alıp insanlara dağıtmaktadır. Bu incelik, bu zarafet ve bu paylaşım fotoğrafını, görüntüsünü lütfen tartalım terazilerde. Ayrımcılık var mı? Ülkeyi geri götürme gibi bir tavır var mı?
İnsan yine ister istemez soruyor: Sayın Eğitim-Sen Başkanı Alâeddin Dinçer Bey, Peygamberimizden ne kötülük gördün ki O"nun kutlanmasını okullara sokmak istemiyorsun? Yeryüzüne Muallim olarak gönderilen bu güzel insandan Almanyası, İsviçresi, İngilteresi, Afrikası istifade ediyor da, siz niçin istifade etmiyorsunuz? Bu güzel insanın hangi sözleri ülke kalkınmasına engeldir? Hangi sözlerinde ayırımcılık vardır?
Allah size ve sizin gibi düşünenlere hidayet versin. Eğer hidayete layıksanız tabii"
Özel Teşekkür:
Geçtiğimiz Pazar günü akşamı Kahraman Maraş Eğitim-Bir Sen"in organize ettiği Bir Konferansa, K.Maraş Halkımızın gösterdiği ilgi ve desteğe, sendikanın başkan ve üyelerine, programa ayrı bir renk ve bereketin gelmesine sebep olan hanım kardeşlerimize, gençlerimize ve çocuklara ve tüm katılımcılara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ayrıca bizlerle yakinen ilgilenen ve özel hizmetlerde hiç yanımızdan ayrılmayan saygıdeğer H.Okur Bey"e de teşekkür ediyorum.

vakit