THK, Onur’u alıyormuş

Abdurrahman Dilipak

Harika! Kurban derisi gladyatörlüğünden hizmete..
THK havacılık akademisi kuruyor. Sadece paraşüt, planör, ya da küçük uçak eğitimi vermiyor artık.. İnşallah Nuri Demirağ’ın mirasına sahip çıkar, sadece uçuş okulu değil, uçak okulu da kurar..
Yetmez, O kadar göllerimiz, barajlarımız var, 3 tarafımız deniz, niye deniz uçağımız olmasın. Bursa Büyükşehire teşekkür ediyorum. Onlar öncü oldular.. Neden Çanakkale’ye İstanbul’dan deniz uçağı ile gitmeyelim. Keban’a kaç hava alanı kurulu. Tuz gölü, GAP’daki barajlar hepsi bu konuda bakir alanlar....
Şimdiki uçuşlar İstanbul-Ankara merkezli.. Turizm mevsiminde Antalya.. Deniz uçakları ile küçük yolcu kapasiteli bağlantılı uçuşlar neden yapılmasın..
Helikopterle yolcu taşımacılığı da geliştirilebilir. Büyük hava alanlarına gerek yok. Kalkış ve iniş için piste de ihtiyaç duymuyor, her yere gidip gelebilirsiniz.. Keşke THK bu konuya da el atsa..
İşte Türkiye’de dünden bugüne büyük değişim bu. THK artık kurban derisi avcısı bir kurum değil, Türkiye’nin bugününe ve geleceğine hizmet eden bir kurum.. Olması gereken de bu idi.. Bu gelinen yer, düne göre ileri bir nokta olsa da, daha gidilmesi gereken uzun bir yol var önümüzde..
“Ulusal” olmak kendi sınırları içine hapsolmak demek değil ki, Bizim Osmanlı döneminde ulaştığımız 110 ülke var.. Bu ülkelere de örnek olmalıyız. Oralara açılıp, onlarla birlikte güç birliği yapmamız gerek. Birlikte üretim de yapabiliriz, işletme de yapabilir..
THK (Türk Hava Kurumu) Artık bizim Tayyare Cemiyeti’miz oluyor.. İrtica ile mücadelede, kurban derilerinin irticai faaliyetler için finans kaynağı olarak kullanılmasına karşı bir mücadele aracı değil, asli vazifesine geri dönüyor..
Şimdi THK’nın yüzünü daha çok halka dönmesi gerek.
Neden sanal bir havacılık okulu, sanal bir havacılık müzesi kurulmasın. Neden maket uçaklar, motorlu, uzaktan kumandalı uçak marketleri kurulmasın sanal ortamda. Bunların yarışmaları yapılmasın. Paraşüt, Yamaç Paraşütü, hatta Balon konusunda çalışan firmalar, kişilerle de THK’nın ilgilenmesi gerek bana kalırsa..
Hava fotoğrafları sergisi açılabilir mesela.. Yarışmalar düzenlenebilir. Uçurtma şenliklerine kadar bir çok şey, İlkokuldan Üniversiteye kadar her alanda yapılacak çok şey var.
Neden havacılıkla ilgili imajların yeraldığı kupalar, T-Shörtler satılmasın sanal marketlerde.. Havacılık imajının daha çok görünür olması gerekmez mi?
Uçağa binemeyenler var.. Aerofobi, ya da yükseklik korkusu olanların tedavi edildiği bir merkez de kurulabilir..
Bu işlerle ilgilenmemiz gerekiyor artık. Bu işler sadece devlete bırakılamayacak kadar ciddi ve önemli işler.. Her şeyi Ankara’dan beklemekten ve bu işleri sadece kendimiz ve ülkemiz için düşünmekten vazgeçelim. Kanatlarımızı doğuya-batıya, kuzeye-güneye de açalım.. Bir elimiz Kafkas hakları ile, öteki elimiz balkanlarla tutuşmalı.. Doğu da batı da Allah’ındır. Biz ise Allah’ın yeryüzündeki halifeleriyiz..
Şimdi denizlere, göklere açılma zamanıdır. “Yere ve göğe bakma” zamanıdır..
Yeryüzü bize mescid kılındı. Yeryüzü bire ilahi bir emanet.. Yerin ve göğün Rabbi, bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek istemektedir. Ve şimdi eylem zamanıdır..
Artık BÇG’lilerin hükmü bitti, ÇYDD’lilerin de. Ulusalcıların ülkesi değil burası artık sadece, burası Hz. Adem’in, Hz. Nuh’un, Hz. İbrahim’in ülkesi.. Burası insanlığın kalbinin attığı yerdir. Arz-ı mevuddur burası. Peygamberlere vadedilen bir bölgede yaşıyoruz..
Bu büyük zenginliği birileri bize bırakmak istemediği içindir çevremizdeki kan ve gözyaşı.. Onun içindir savaşlar, terör ve darbeler. Onun için seferber oluyor derin devlet, paralel yapılar. Onun için Mediası, Mafiası, Sermayesi, Siyaseti, STK’sı, kimi Şeyh görünümlü adamları ve kimi fahişeleri ile seferber oluyorlar..
Biz Alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz.. Allah bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek istemektedir.. Bütün insanlığın hayrına olmayan bir çözüm önerisi bizim önerimiz olmamalıdır.. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalimlere karşı durmamız gerekiyor. Zalim babamızda olsa, mazlum düşmanımız da olsa.
Ve yine bilmemiz gerekiyor ki, yer yüzünün tüm mazlumları ümmetin yetimidir..
Doğduğumuz ana- babayı, doğduğumuz zamanı ve mekanı, derimizin rengini ve cinsiyetimizi biz seçmedik.. Bunlardan dolayı üstün ve geri sayılmayız..
Herkes için adalet, herkes için barış ve herkes için özgürlük.. İnsanlar inandıkları gibi yaşasınlar, düşündüklerini özgürce ifade edebilsinler, hakkı ile kazandıkları mallarına sahip olsunlar, canları koruma altına olsun, namuslar ve nesilleri güvencede olsun..
Bu alanda herkese düşen görevler var. İktisaden ve siyaseten güçlü olmadan bu değerleri korumak ve geliştirmek çok da kolay olmasa gerek.
THK Onur Air’i alıyor haberini okuyunca mutlu oldum. Nereden nereye.. Düne göre daha iyi bir noktadayız, ama gitmemiz gereken menzile daha uzun bir yol var.. Haydi arkadaşlar yeryüzünü fethe çıkıyoruz ve kanatlanma zamanıdır şimdi.
Selam ve dua ile..

yeniakit