Teröre karşı işbirliği!

Abdurrahman Dilipak

 

Dün kaldığımız yerden devam edelim.

Terörün ve teröristin tanımı yapılmadan yapılacak bir işbirliğinin bir anlamı yok aslında. Bu tanımı yapmak da bugün hiç de kolay bir şey değil.

Evet bu konuda bir de uluslararası anlaşma var. Hatta BM’nin diğer kurumlarına da bu konuda yeni sorumluluklar yüklendi. Karapara ve uyuşturucu trafiği, gümrükler, serbest dolaşım, silah pazarı, bilgi paylaşımı gibi birçok konuda yeni düzenlemeler sözkonusu.

Bu yapıda İsrail’le birlikte hareket eden gruba göre İHH ve ben izlenmesi gerekenler arasındayım mesela. Ama hiçbir Siyonist örgüt bu listede olmayacaktır.

Eğer Afganistan’dan, İran içinde tüketilmek üzere İran mafiası eroin taşıyacaksa buna da engel olunmayacaktır. Çünkü bu iş İran’a karşı örtülü bir savaş taktiğidir.

Bir terör örgütü, mafia babaları ya da oligarklardan haraç alıyor, mal varlığına el koyuyorsa ve o örgütün sizin hedefinizdeki bir örgüt ve iktidara karşı terör örgütlüyorsa buna da ses çıkartmayacak, icabında kendi topraklarınızda ona faaliyet izni verecek, söz dinlemezse adamlarını yakalayıp hesaplarına el koyabilecek, zaman zaman da bu kişileri siyasi pazarlık konusu yapabileceksiniz. Terörle böyle bir mücadele olabilir mi?

Kontrol edebildiğin terör sana hizmet ediyorsa ve bu örgütler üzerinden hedef ülkelere karşı örtülü bir savaş sürdürebiliyorsanız bu mücadele nasıl olacak.

Bugün Türkiye’de batının ilgi ve bilgisi, kontrolü dışında olmayan pek az terör örgütü vardır! Sivas’ı, Başbağlar’ı, Hatay’ı, Kandil’i fark etmez. Bu dün de böyleydi bugün de. Etnik-i Eterya ya da Asala. İttihadçılar da aynı kirli oyunun piyonu değil mi idi.

Teröre karşı bu işbirliği yine de olacak. Çünkü kurulu düzen, yani 1. ve 2. Dünya savaşları ile şekillenen uluslararası düzene yönelik eleştiri ve tehditler giderek artıyor. İsrail’in ve bölgedeki işbirlikçi rejim ve hükümetlerin varlığı ve güvenliği tehdit altında. Bu düzenin patronları terör diye bu tehditten söz ediyorlar.

Bir yandan da kendi aralarında rekabet ediyor-çatışıyorlar. Bu anlamda kendi aralarında gizli ve örtülü bir savaş var. Birinin herhangi bir sebeple desteklediğini, ötekisi engellemeye çalışıyor. Bunun için de multi disiplin programlara ihtiyaç duyuluyor; asimetrik bir istihbarat savaşı bu! Dertleri terörü önleme değil yönetme sorunu. Bunu yaparken kendi içlerindeki rekabeti çatışmaya dönüştürmeme çabası.

Aynı çerçevede bu çabaların tek bir anlamı var. Düzen kurucu ve koruyucu ülkelerin kendi aralarında rekabet içinde işbirliklerini korurken dışarıdan gelecek tehditlere karşı işbirliği! Dost ülkelerle dirsek temasını kaybetmeme çabası.

Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’nın, AB ile ortaklaşa düzenlediği Uluslararası Terör Konferansı’nı İspanya’dan yazmak nasipmiş.

Selâm ve dua ile.

yeniakit