Teör örgütü bahanesiyle siyasilerden, gazetecilere, işadamlarından, sanatçılara kadar binlerce kişiyi dinleyerek oluşturduğu tüm arşivini, "Kimse fark etmesin" diyerek, Çağlayan Adliyesi'nde yerin 6 kat altındaki adli emanette sakladığı ortaya çıktı. Bu durum, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na atanan Hadi Salihoğlu'nun görevi devralmasının ardından başsavcılığa gelen ihbarla ortaya çıktı. Bunun üzerine harekete geçen başsavcılık, içerisinde savcıların da bulunduğu özel bir ekip oluşturdu. Bu ekibin kontrolünde İstanbul Çağlayan Adliyesi'nnin 4. ve 6. bodrum katlarında bulunan adli emanette saklanan çuvallar didik didik arandı. Çuvallardaki delillere ulaşan ekip, bunları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda soruşturma savcısına teslim etti.
BİRÇOĞUNU SİLDİLER
Edinilen bilgilere göre toplumun tüm kesimlerinden 20 bin kişi dinlendi. 100 bin sayfayı aşkın tape dosyası oluşturuldu. Bu dosyaların yapılacak darbenin ardından paralel yapının kuracağı mahkemede yargılanacak insanlar için suç delilleri olarak kullanılmak istendiği ortaya çıktı. Paralel örgütün, en az 300 bin tapeden oluşan gizli kayıt tuttuğu ve bu tapeleri gizli şifreli kişisel veri dosyalarına kaydettiği belirlendi. Teşkilatta yapılan değişikliklerle giden ekipler gerilerinde delil bırakmamak için birçok veriyi silerek veri tabanlarını kendilerine kopyaladılar. Ancak unutulan ve silinemeyen bilgiler hazırlanan planları gün yüzüne çıkartmaya yetti.
KİM BU SAVCILAR
Binlerce kişinin dinletildiği davanın başında bulunan savcılar Adnan Çimen ve Adem Özcan Türkiye'nin gündemine oturdu.
İşte o iki savcının yaptıkları:
HSYK EL KOYDU
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, basında 7 bin kişinin dinlendiğine yönelik haberlerin ardından harekete geçti. HSYK, dinleme kararı veren savcılar Adem Özcan ve Adnan Çimen ile mahkemelere soruşturma açtı. Bu arada telefonları dinlenen isimler suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Anadolu Ajansı ve bazı gazetecilerbaşta olmak üzere bir çok isim dinleme iddialarıyla ilgili yargıya başvuracağını açıkladı.