Sıcak gündem

Abdurrahman Dilipak

Koyun can derdinde, kasap et derdinde.. Herkes kendi derdinde.

Sonuçta, seçim sonuçlarından kimse memnun değil. Aza koysan dolmuyor, çoğa koysan almıyor. Dahası, geleceğe ilişkin herkesin kaygısı var.

“Herkes bulunduğu halden şikayetçi”. HDP dağılmaktan, CHP ve MHP bölünmekten korkuyor.. Oysa AK Parti’nin bölünmesi ve dağılması üzerine bir plan yapmışlardı. Bu plan tersine döndü. Ava giden avlandı.

Mesela CHP bu yıl sonu kongereye gidebilir. CHP’de koalisyona taraf olanlarla karşı olanlar ve 3. Grub  arasında ciddi, uzlaşılması zor bir karşıtlık var. CHP’yi koalisyon kurulsa da kurulmasa da bölünme bekliyor. Kılıçdaroğlu yıl sonunda görevi bırakmak zorunda kalabilir. HDP de son derece kırılgan bir yapıda.. MHP AK Parti ile koalisyon kursa da kurmasa da sorun yaşayacak bir başka parti. Hem Bahçeli, hem de iktidara ortak olma konusu MHP içinde sıkıntı oluşturuyor ve bu konu artık yüksek sesle dile getiriliyor.

Bütün bunlar iç politika ile ilgili. Öte yandan İsrail, Suriye, Irak cephesinde önemli olaylar yaşanıyor.. DAEŞ’in son saldırılarından ve Ayn el Arab da yaşananlardan sonra gözler tekrar bölgeye çevrildi.

Bu arada Gazze’ye doğru yola çıkan, çok sayıda ülkeden tanınmış isimleri taşıyan bir gemi ve hemen öncesi Sadaka Taşı derneğinin öncülüğünde gerçekleşen bazı gazeteci ve dernek temsilcilerinin katıldıkları Kudüs ziyareti öncesi yaşanan gözaltılar, bölgedeki gerilimin artmasına sebeb oldu. Tam da böyle bir zamanda, Türk dışişleri ile İsrailli yetkililer arasında, Avrupa’da sağlanan temas da akılları karıştırdı.

Batılıların koalisyon hükümetinin kurulmasından hemen sonra, hükümeti içeride ve bölgede köşeye sıkıştırmak, test etmek isteyeceklerini düşünüyorum.. Bütün bunlar Ankara’da tansiyonun yükselmesine sebeb olacak şeyler..

Sanırım bayrama kadar hükümet konusu bir ölçüde netleşir. Zaten bayram sonrası Türkiye’yi birçok önemli konu bekliyor. Musul ve Kerkük’ün güvenliğinden tutun da, Suriye’den gelecek muhtemel yeni bir göç dalgası, DAEŞ tehdi, Ayn el Arap bölgesindeki gelişmeler, DAEŞ ile YPG arasındaki çatışmalar hepsi üst üste geldi.

Uluslararası koalisyon Suriye’deki Türkmen köyleri ve çevresini bombalıyor, Türkmenleri Türkiye’ye doğru sürüyor adeta. Boşalan Türkmen köylerini YPG ve PYD işgal ediyor. Bu kez DAEŞ buraları ele geçirmek için saldırıyor. Yani boşaltılan Türkmen köyleri ile PYD unsurları arasında savaş çıkıyor. Bu da PYD unsurları ve DAEŞ’in Türkiye sınır koridoruna dayanmalarına sebeb oluyor..

Bu unsurlar silahlarını bıraktıklarında, Türkmen mi, Kürt mü, Arap mı, Sünni mi, Nuseyri mi, sivil mi, savaşçı mı belli değil. Yaralı ise, açsa, kim olursa olsun yardım etmek zorunda kalıyorsunuz bu durumda. Bir yandan da koalisyon güçleri PYD’ye destek veriyor, DAEŞ güçlerini vuruyor.. Köşeye sıkışan Türkiye’ye kaçmaya çalışıyor.

Türkiye, bayram sonrası, Suriye içinde bir güvenli bölge oluşturmak için harekete geçebilir..

Eğer Irak ve Suriye üzerinden milyonlarca insanın daha sınıra yığılmasını istemiyorsak, harekete geçmek zorundayız. Eğer Musul’da meşru bir yönetim ve güvenlik sağlayamazsanız, bu bölge kan gölüne dönecek. Türkiye hemen burnunun dibinde böyle bir olaya seyirci kalamaz, daha önce TIR şoförlerinin ve diplomatların rehin alınması, Türkiye’yi bölgeden uzak tutmak içindi. MİT TIR’ları operasyonu, Zarrap ve Halk Bankası operasyonu da bu kirli oyunun bir parçası idi. Paralel yapı bu ihanetin taşeronu olarak rol aldı bu oyunda. Paralel yapı, HDP ve koalisyon güçleri ayrı duruyor gibi gözükseler de aslında tencere kapak ilişkisi içindeler sanki.. Derin devlet, Paralel devlet, dünün düşman kardeşleri bu oyun da bir araya geldiler. Ve birileri hâlâ yangına körükle gidiyor.

Bugünden yarına sular durulmayacak. Bizi, seçimler yenilense de yenilenmese de,  koalisyon kurulsa da kurulmasa da sıcak bir yaz bekliyor. 16-19 Ramazan Bayramı. Ardından askeri şûra.. Bu arada seçim olup olmayacağı belli olacak. Her şey üst üste geldi. Haydi hayırlısı.

Gün doğmadan neler doğar bakalım. Görelim Mevlam neyler.

Selâm ve dua ile..

yeniakit