Sen nelere kâdirmişsin ey virüs!

Mehmet GÖKTAŞ

Sen neymişsin böyle, nelere güç yetirirmişsin ey minnacık bile olmayan koronavirüs!

Hangi diktatör, hangi despot ordular bizi haftalarca evlerimize sokar, dışarıya adımımızı attırmaz, sadece balkonlardan, pencerelerden baktırabilirdi?

Senin korkundan erkekler ve çocuklar evde her gün en azından on beş yirmi defa sabunla ellerini yıkamadan edemiyor, halbuki evlerimizin diktatörü hanımlarımız yemeklerden önce ve sonra bir iki defa olsun yıkattıramazlardı.

Daha önce “Öksürürken, hapşırırken ağzınızı burnunuzu peçeteyle kapatın!” diye başımızın etini yemelerine rağmen yaptıramazken, sen nelere kâdirmişsin ey virüs, kâğıt peçetelerimiz ellerimizden, maskelerimiz ağızlarımızdan hiç düşmez oldu.

Senden başka kim durdurabilirdi karadan, havadan, denizlerden seller gibi oradan oraya akıp giden insanlığı? Bunca ulaşım araçlarını bulundukları yere kilitleyip kontaklarını kim kilitleyebilirdi?

Kim boşaltabilirdi o muhteşem şehirlerin meşhur meydanlarını, çarşılarını, marketlerini, nelere kâdirmişsin sen ey virüs?

Emniyetin, güvenin adeta sembolü olan, düşmanlarının asla ulaşamayacağı konumda olan Newyorklara, Washingtonlara, Parislere, Londralara nasıl da operasyonlar düzenleyip çökertiverdin ey virüs? Nasıl da yakalayıverdin kendilerini en iyi koruyan liderlerini?

Nasıl da kendi başı dertlerine düşürdün mazlumların üzerine her gün ölüm yağdıranları?

Kimselerin, hatta dünya devletlerinin bir türlü durduramadığı o savaşları bir anda bıçak gibi nasıl da kesiverdin, sen nelere kâdirmişsin ey koronavirüs?

Gündemimiz hep sensin artık, hep seni izliyoruz, dünyanın dört bir yanındaki seyir ve hareketlerini izleyip duruyoruz.

Sen nelere kâdirmişsin böyle ey koronavirüs? Bir anda milyonların, milyarların gündemini değiştirdin. Dünyanın en büyük dinlerinden biri haline gelen futbol âlemini bir anda bitiriverdin, stadyumlarını bir anda boşaltıverdin. Eğlence meydanlarını, karnaval kalabalıklarını çil yavrusu gibi dağıtıverdin.

Sadece meydanları değil ekranların portrelerini de bir anda değiştiriverdin. Gençliğin önüne idol olarak dayatılan futbolcuların, artistlerin, şarkıcıların, mankenlerin ve ne idüğü belirsizlerin yerine saçlarını laboratuvarlarda ağartmış bilim adamlarını getiriverdin.

Dedim ya, sen nelere kâdirmişsin be virüs!