Bu belgeler, savcılığın eski soruşturma dosyalarını incelemesi sırasında bulundu. KCK Avukatlar dosyasını inceleyen savcılık, dosyadan ayrılan bir bölüm olduğunu ve o bölümün farklı bir dosya numarası ile sürdürüldüğünü tespit etti.
Avukatlar dosyasından ayrılan bölüme ait dört teknik takip kararı dosyada bulunamadı. Eksik belgelerin izini süren savcılık, aradığını, polislerin gözaltına alınmasına neden olan ve takipsizlik verilen Selam Tevhid soruşturması dosyasında buldu.
Dört teknik takip kararının Abdullah Öcalan'ı İmralı'da sık sık ziyaret eden kardeşi Mehmet Öcalan hakkında olduğu belirlendi.
KCK'ya ilişkin yürütülen soruşturmada kardeş Öcalan'ın da şüpheli olduğunu tespit eden savcılık, Öcalan hakkındaki dinleme kararının da, yolsuzluk operasyonunun yapıldığı tarih olan 17 Aralık 2013'te sonlandırıldığını belirledi.
Savcılık, mahkemeye sevk edilen şüpheli polislere KCK soruşturması kapsamında dinlenen Mehmet Öcalan'na ait belgelerin neden başka bir soruşturma dosyasının içine konulduğunu sordu.
Şüphelilerden dönemin emniyet amiri Gaffur Ataç, "Soruşturma dosyasının başka bir savcıya devredildiği dönemde kalemde çalışan memurlar tarafından evrakların karıştırıldığını belirterek "Bu nedenle Selam dosyasına girmiş olma ihtimali bulunmaktadır.” dedi.
Savcılık, ‘Mehmet Öcalan'a ilişkin evrakların başka dosyada saklanmasını, 7 Şubat krizi olarak bilinen ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye soruşturma dosyasını yeniden canlandırma' girişimi olarak yorumluyor.
Bu nedenle şüpheli polislere ‘Çözüm sürecini yürüten MİT yetkililerini, Mehmet Öcalan üzerinden KCK ile irtibatlandırmaya çalıştınız mı?' diye sordu. Şüpheli polisler, yürütülen soruşturmalarda böyle bir amacın olmadığını belirttiler.
Kaynak: Al Jazeera