Seçim atmosferi, dikkatlerimizi dağıtmamalı

Selâhaddin Çakırgil

Dışişleri Bakanı Mevlud Çavuşoğlu'nun Amerikan Dışbakanı Pompeo ile ‘YPG güçlerinin Münbiç’ten çıkarılması’ konusunda geçen haftaprensip anlaşmasına vardığının açıklanmasından sonra, USA Sav. Bakanı Mattis de Türkiye’nin kaygularını anlamak gerektiğini dile getirmiş bulunuyor. 

Mattis, IŞİD/ DEAŞ terörünün yeniden toparlanması ve yaygınlaşması korkularını dile getirerek, ‘Türkiye'nin kendi korkularının dindirdiğini’ söylemekte ve ‘çok karmaşık bir savaş alanı olan Suriye'de Esed'in, İran ve Rusya'nın desteği ile halkına getirdiği felaketin ön cephesinde yer alan Türkiye'nin meşru menfaatleri için de bir yol bulmak zorundayız’ demekte..  

Çünkü Türkiye, kendisinin NATO üyeliğini NATO jandarmalığı olarak anlayanlara ve en başta da USA yetkililerine, her şeyden önce kendi ülkesinin jandarması olacağını açıklıkla belirtmiş ve ‘aksi halde münasebetlerin bütünüyle kopacağı’ ihtarında bulunmuş olup, ‘Trump Amerikası’nın da bu ihtarı anladığı görülüyor. 

NATO’nun ikinci büyük askerî gücü olan Türkiye’nin kendi manyetik çekim alanından çıkması’ ihtimalinden Avrupa da korkuya kapılmış bulunuyor.

***

‘Putin Rusyası’ ise, geçen hafta sionist İsrail rejimiyle vardığı uzlaşma sonunda, İran’ı da Suriye’den çıkmaya zorlayacak bir sürecin başlamasının ilk adımlarını atmış olup, İran şimdi bunun tedirginliğini yaşamakta.. 

Bu hengâmede, uluslararası sermaye / finans merkezlerinin Türkiye’deki seçimleri etkilemeye çalışıp, banka sistemi ve döviz piyasası üzerinde şüpheler meydana getirmeye ağırlık vermesi ve Türkiye’yi yeniden IMF’ye bağlanmaya zorlaması gözden kaçmamalıdır. Ancak, gelinen noktada ‘Erdoğan Türkiyesi’ artık dünyada, ‘Hayır!’ diyebilen ve güdülen bir ülke durumundan çıktığının işaretlerini vermektedir..

***

Bu gelişmeler olurken, Almanya Cumhurbaşkanı Steinmaier’in, Erdoğan’ın son Londra ziyaretinde Alman millî futbol takımından Türkiye kökenli iki futbolcunun Londra’ya gidip Erdoğan’la görüşmesini hâlâ hazmedemeyip, ‘o iki oyuncunun bu yolda üzerlerine düşeni yapmaları gerektiği’ yolunda baskılar uygulamasına ek olarak.. Avusturya Başbakanı Kurz’un, Avusturya’daki bazı câmileri kapatıp, oradaki hocaları yurt dışı etme kararını vermesi, çok sıradan durumlar olmayıp, ‘uygar Avrupa’ maskesinin düştüğünün ve altından, Hitlerci, faşist, kerih bir suratın nasıl hortlamakta olduğunun son işaretlerinden..

***

Dünyada böylesi karmaşık siyasî kombinezonların olduğu bir sırada, Türkiye kamuoyu, seçim atmosferinde daha bir dikkatli olmak ve basit hesaplarla ve günü birlik polemiklerle sivrilmeye çalışan tecrübesiz kimselere değil; bu yönde denenmiş ve kabiliyetini büyük çapta ispatlamış olan, ülkeyi kararlılıkla yönetebilecek bir lider ve kadrosunu seçmekte daha bir dikkatli olmanın tarihî sorumluluğuyla karşı karşıyadır.

***

NOT: Bu akşam saat 19.00’da, Almanya-Essen’de, ‘Essen 45141 /Riedingger str. No: 10’daki Efes Festsaal‘de Kudüs ve müslümanlarla Dayanışma’ adına tertip olunan ‘iftar’lı’ programda, bu son gelişmelerin de değerlendirileceği açıktır. Müslüman dünyasının her bir tarafında çetin problemlerimiz vardır, ama, bunların en başında Filistin ve Kudüs’ün işgal altında olması gelmektedir. Çünkü, diğer rahatsızlık ve ıstıraplarımızın pek çoğu da, bu işgal toprakları üzerindeki tahakkümlerini sürdürebilmek için şeytanî - emperial güçlerce özel olarak sahnelenmekte ve Müslümanların dikkatlerini başka yönlere çevirmeleri hedeflenmektedir. 

Bu bakımdan, Filistin ve Kudüs’ün kurtarılması hedefimizi ve heyecanımızı yitirmemekve bu hedefi her meşru vesileyle diri tutmak zorundayız..

stargazete