Sadece gülüyor ve acıyoruz

Abdullah Büyük

Acınacak ve hidayete muhatap olan zihniyet aynı zihniyettir. Son bir asırdır hayatı zik-zaklarla yürütmeye çalışan zihniyet, suçlarını bastırma adına aklına gelen her şeyi yapmaya çalışmaktadır. İhtilaller, muhtıralar, Ergenekon dosyaları, AKP ve Gülen hareketini bitirme planları, devam eden zik-zaklardan son örnektir. Son yarım-çeyrek asrı ele alacak olursak, adeta kronolojik bir cetvel gibi nelerin konuşulduğunu sağduyu sahibi olanlara yani vicdan sahiplerine sadece hatırlatıyor, bu zavallı zihniyete hidayet dilemeden başka elimizden bir şey gelemeyeceğini bildiriyoruz.
İşte çeyrek asra komiklikleriyle ün salmış cahilî zihniyetin tutarsız beyin grafiği:
1. Demokrasi bir hayat tarzıdır, İslam hayat tarzı olamaz!.
2. Demokrasiyi tüm kural ve kurumlarıyla yerleştirmeye çalışıyoruz.
3. Demokrasi bir bebektir, büyütmeye çalışıyoruz.
4. Demokrasiyi ayağa kaldırıyoruz.
5. Demokrasi tıkandı, onu açmak durumundayız.
6. Demokrasi eğitimi verilmelidir.
7. 1946"dan beri demokrasi deneme şekline girmiş, ancak üç askeri müdahale görmüştür.
8. Politbürolarda demokrasi vardır. Türkiye"de sağ, soldan daha demokrattır.
9. Milli birlik ve beraberlik sloganı antidemokratiktir.
10. Yerel seçimlerde yönetimi sağcılara bırakmayız.
11. Bizi desteklemezseniz, falanlar gelir, sizi uyarıyoruz.
12. Camilere siyaset sokmayın.
13. Biz imamlarımızın ellerini öperiz. Ne zaman ki ellerini mihraptan dışarı çıkarırlar, o zaman ellerini kırarız.
14. Allah"a şükür ki bu ülke halkı Müslüman kalacak ve hiçbir zaman şeriatçı olmayacaktır.
15. Dine saygılıyım, şeriata karşıyım.
16. Laik olmayan, insan bile olamaz.
17. Âdem ve Havva"nın cennetten çıkarılması insan haklarını ihlaldir.
18. Allah"ın gökteki hâkimiyetini aldık ve ulusa verdik.
19. Şeriatçı ve bölücü olanlara silahlı ihtilal olur.
Bu ve benzeri komik sözleri çoğaltabiliriz. Sadece kısa bir özetini verdik. Çünkü fazlası, sütunumuzun hakkını ihlal olur. Çöplüğe atılacak sözleri uzatarak okuyucularımızın zamanını israf etmek de istemiyoruz. Ne var ki bu sözleri söyleyenler, bu ülkede söz sahibi olmuş(!) nice başbakanlar, emekli bürokratlar ve hatta cumhurbaşkanlarıdır. Sadece konuşmuşlar, ortamı germişler, sırtlarını dayayacakları yere dayayarak halkımıza yanlış, yalan beyanatlarla ömür tüketmişlerdir. Bunların çoğunun tek ayağı değil, iki ayağı birden kabirdedir. Ama sözlerinin hiçbiri bu ülkenin kalkınmasını, toplumsal barışın sağlanmasını gerçekleştirememiştir.
Sayın Abdullah Gül Bey"in cumhurbaşkanı seçilme ortamında konuşulan söz ve tavırlar ortadadır. Yine onların dediği olmamış ve halkımızın vicdanlarına dayalı kararı galip gelmiştir.
Son olarak gündeme gelen AKP ve Gülen"i bitirme dosyası ise, yediden yetmişe herkesin tepkisine muhatap olmuş, iğrenç plan adres bulmakta zorlanarak, ortada kalmıştır.
Şu gerçeği herkesin ve her kesimin bilmesi gerekiyor ki, kazananlar bu ülkeyi aile ocağı haline sokmak isteyenler olacaktır. Buna paralel olarak şu gerçeği de bilsinler ki, bir asırdır her türlü iftira, itham, baskıya maruz bırakılan Müslüman halkımız, bu ülkenin gerçek sahibidir. Sözün özü budur. Geriye kalan, laf-ı güzaftır yani malayanidir yani boş sözdür. Selam ve sevgilerle...
Davetlisiniz:
Bu akşam Van vilayetimizde, yarın akşam ise Erciş beldemizdeki konferanslara bekliyoruz. Doğu açılımının hissemize düşen vazifelerimizden bir hizmet olduğu inancıyla programların hayırlara vesile olmasını diliyoruz.

Vakit