“Önünde diz çöküp yalvaracaksınız!”

Mehmet GÖKTAŞ

Bir hicret yıldönümünü daha idrak ettik. 1441 yıl olmuş Müslümanlar Mekke’den Medine’ye hicret edeli. 

Hicret etmek, muhacir olmak, muhacirlere ensar olmak en çok işlediğimiz konulardandır. Hele bizim coğrafyamızda bu konuyu işlemek için artık 1 Muharremi beklemeye hiç gerek yok.

Fakat bu konuyu ele alırken hep; bir dava uğruna yerini yurdunu ve yakınlarını terk etmenin, bunlara kucak açmanın faziletini anlatırız genellikle.

Gelin bir de olaya onları yerinden yurdundan edenler, sürüp çıkaranlar açısından bakalım.

Hicret denilince bu işin nasıl sonuçlandığını, bu insanların bir gün dönüp Mekke’yi fethettiklerini biliyoruz.

İşte bu noktada benim aklıma hep Yusuf Suresi gelir. Hicretten biraz önce nazil olmuştu.

Rabbimiz bu surede özet olarak Mekkelilere şunu demiyor mu?

“Ey Kureyş, ey Mekke! Sakın benim Rasûlüme dokunayım demeyin, sakın onu öldürmeye, Mekke’den sürmeye çıkarmaya yeltenmeyin. Yoksa bir gün onun önünde diz çöküp yalvarırsınız. Kardeşlerinin Yusuf’a yaptığını yapmayın. Onu kuyuya atmışlar daha sonra ucuz bir fiyata köle olarak satmışlardı. Allah da ona lütufta bulunmuş, Mısır’a sultan eylemiş, onlar da açlıktan dolayı varıp onun önünde diz çöküp yalvarmışlardı. Ey Mekke, ey Kureyş! Eğer benim Muhammedimi yurdundan çıkarırsanız unutmayın bir gün önünde diz çöküp yalvarırsınız...”

Öyle olmadı mı? Yıllar sonra Mekkeliler defalarca canına kastettiği, sürüp çıkardığı Hz. Muhammed Aleyhisselam’ın önünde diz çöküp boynunu bükmedi mi?

Aslında bu Allah Teala’nın değişmeyen bir kanunudur.

“İnkârcılar peygamberlerine, “Andolsun ya dinimize dönersiniz ya da sizi kesinlikle yurdumuzdan çıkarırız!” dediler. Bunun üzerine rableri onlara, “O zalimleri elbette helâk edeceğiz ve onlardan sonra sizi mutlaka o yurda yerleştireceğiz! Bu lutuf, huzuruma çıkmanın kaygısını taşıyan ve tehdidimden çekinenler içindir” diye vahyetti. (İbrahim/13,14)

Evet, görüldüğü üzere Rabbimizin muhacirler ve ensar hakkındaki kuralları işlemeye devam ettiği gibi, sırf Rabbimiz Allah’tır dedikleri için inananları yurtlarından çıkaran zalim ve despotları da yıkılıp gitme akıbeti beklemektedir. Zalimlere bu sık sık hatırlatılmalı, muhacirlere de bu müjdelenmelidir.

Bu anlamda mümin ve muhacirlere hicretin 1441. yılı mübarek olsun, zalimlere de bir uyarı olsun.