Bir taraftan hukuksuz gözaltıları sürdüren diğer taraftan uluslararası hukuku çiğreyerek yerleşim inşaatlarına yenilerini ekleyen İsrail Başbakan Binyamin Netanyahu, müzakerelerle ilgili Filistin’i suçladı. Barışa karşı her türlü saldırıyı düzenlemekten kaçınmayan İsrail’in Başbakanı Netanyahu, “İki devlet ve iki halklı çözüme inancını koruduğunu” iddia etti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, "Filistinliler ile barış istiyorsak bu ancak doğrudan müzakereler ile mümkündür. Ancak, Filistin Yönetimi bu müzakerelerden vazgeçti. Bununla beraber barışın iki devlet ve iki halk şeklinde mümkün olacağına yönelik inancımı koruyorum" dedi.
İsrail başbakanlık basın ofisinden yapılan açıklamaya göre Netanyahu, Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ile yaptığı görüşmenin ardından, "Almanya ile diplomatik ilişkilerimizin tesis edilmesinin 50. yılını kutluyoruz. Aramızdaki karanlık yıllardan sonra bu 50 yıl, dostluk ve işbirliğinin simgesi olmuştur. Almanya, geçtiğimiz yarım asır boyunca İsrail'in güvenliği için elinden geleni yapmıştır" diye konuştu.
İsrail'in güvenliği için en büyük tehdidin "İran'ın nükleer faaliyetleri" olduğuna değinen Netanyahu, "İran nükleer faaliyetlerinin yanı sıra Yemen'de, Irak'ta, Suriye'de, Lübnan'da ve Golan çevresinde agresif bir politika izlemektedir. Bugün, İran uluslararası arenada terörizmin destekçisi konumuna gelmiştir" ifadelerini kullandı.
Netanyahu, İran'ın aynı zamanda siber saldırılar da gerçekleştirdiğini iddia ederek, "Tüm bunlar İran'ın nükleer silahlara sahip olmadan yaptıklarıdır. İran'ın nükleer silahlara sahip olduğunda nasıl bir tehdit oluşturacağını siz düşünün" dedi.
"İsrail'in güvenliği müzakere konusu olamaz. İran ile nasıl bir anlaşmaya varılırsa varılsın, İran'ın İsrail'in geleceğini tehdit etmesine müsaade etmeyeceğiz" diyen Netanyahu, Filistin tarafıyla müzakereler konusunda da şunları kaydetti:
"Filistinliler ile de barış istiyorsak bu ancak doğrudan müzakereler ile mümkündür. Ancak, Filistin Yönetimi bu müzakerelerden vazgeçti. Bununla beraber, barışın iki devlet ve iki halk şeklinde mümkün olacağına yönelik inancımı koruyorum. Ayrıca bu devletin silahtan arındırılması ve Yahudi ulus devletini tanıması gerekiyor.”
AA