‘Masa’yı haberleştirme zorluğu

Ahmet Taşgetiren

Gazetelerin mutfağı vardır. Yazı işleri, istihbarat, haber merkezi, ekonomi, dış politika servisleri vs.

Haberler servislerde pişer, en son okuyucunun önüne, Yazı İşleri masasındaki değerlendirmeden sonra sunulur. Yazı İşleri, haberlerden başlıklar çıkarır. Haberin içinde “manşet” bulduğunda mutlu olur. Haberciler, içinde manşet bulunan haber getirmişse kutlanır. Gazeteci soru sorar, içinden manşet – başlık çıkacak bilgi, söz almaya çalışır.

Sonuçta okur da, başlıktan yola çıkarak habere ilgi duyar.

6’lı masanın son buluşması, bizler, yani gazeteciler açısından değerlendirildiğinde, en önemli sorunun “manşet” hatta “başlık çıkaramama” sorunu olduğunu söylemek mümkün.

Ben şahsen Karar’ın yazı işleri toplantısına katılamıyorum. Ancak oradaki arkadaşların haberi değerlendirirken “başlık” sıkıntısı çektiğine adım gibi eminim. “Başlık” haberi okunur kılan şeydir, okuyucunun heyecan duyacağı şeydir.

Gazeteci sonuçta ürünü sunandır. Olanı sunar, haberin öznesi adına heyecan icat etmez. Usta siyasetçi, ustalıkla gazeteciye manşeti de verir. Dolayısıyla haberin medyaya nasıl yansıyacağını da belirlemiş olur.

6’lı masa toplantısından sonra 2 sayfalık bir açıklama yapılmış. Ancak liderlerin kendi parti toplantılarında verdikleri somut malzemelerin bile daha canlı şeyler olduğunu söylemek mümkün.

Sayın liderler, toplantılarının medyaya nasıl yansıdığına bakmış olmalılar. Medya mutfaklarının sunum zorluğu yaşadığını fark edeceklerdir.

Karar’ın internet sayfasında olay “Altı muhalefet partisinden kritik açıklama: 13. Cumhurbaşkanı demokrasi âşıklarının adayı olacak” şeklinde verilmiş. Açıklama gerçekten “Kritik” mi, yoksa arkadaşlarımız biraz heyecan katmak için mi öyle görmeye çalıştılar, takdiri size ait.

Bu başlığı gören okuyucu, içeriğe de bakma ihtiyacı duyar mı, sanmıyorum.

Sayın liderler de medyanın toplantı sonrası açıklanan metinden daha çok Sayın Akşener’in toplantı masasının ardındaki konsol üzerinde yerleştirilen malzemelerin sembolik özelliğine odaklandıklarını fark edeceklerdir.

Ben de yayınlanan metni okudum. Samimi olarak söylüyorum, heyecan uyandıran bir ifadeye rastlamadım. Metin genelde iktidara yönelik eleştiriler tarzında kompoze edilmiş. Bunlar zaten meydanlarda – ekranlarda liderler, parti sözcüleri ya da medya mensupları – kanaat önderleri tarafından söylenen şeyler. Hatta denebilir ki, çok daha vurucu şekilde seslendirilen görüşler.

“Liderler toplantısı” başka, daha stratejik, daha akışı etkileyen, toplumdaki boğulmaya bir ümit penceresi açacak mesajlar içermeli, diye düşünüyor insan.

6 liderin kelimeler üzerinde bile hassasiyet gösterdiği bir metnin çok diplomatik niteliğe bürünmesi, bir süre sonra da tekrara dönüşmesi kaçınılmaz.

Ertesi gün bir tv kanalının sabah programına katılan Ali Babacan’ın cevaplaması istenen ilk sorunun “Ortak başkan adayı” ile ilgili olması şaşırtıcı mı? O masaya katılan hangi lider olsa ona da kesin bu sorulurdu. Bu masayı alternatif olarak gören çevreler dahi, “Başkan adayı” konusunun “sıkıntılı” olduğuna inanıyor. “Hiç konuşmuyoruz, günü geldiğinde bir isim ortaya çıkar” rahatlığı, ne yazık ki toplumu rahatlatmıyor.

Bizde, yani Karar’da geçtiğimiz hafta yayınlanan CHP milletvekili Yunus Emre’nin yazısı da, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın tv programından alıntılanan sözleri de “Başkanlık” meselesi ile ilgiliydi. Taha Akyol ve Elif Çakır da, Gültekin Bey’e o konuyu sormuşlardı. Bundan tabii ne olabilir?

6’lı masa bir buluşmayı da bence, “Bu buluşmalarımız toplumda yeterince heyecan uyandırıyor mu?” sorusuna odaklaşarak gerçekleştirmeli. Hani “Millet İttifakı seçimi çok yüksek bir oy farkı ile kazanmalı” deniyor ya, öyle bir sonuç seçmende o heyecan oluşturulmadan elde edilebilir mi?

ENFLASYON: EN ETKİLİ MUHALFET

TUİK’e göre enflasyon oranları açıklandı: Yıllık yüzde 78.6, aylık 4.9. Gıdada enflasyon yıllık yüzde 93.9. Yıllık ÜFE yüzde 138.3. ENAG’a göre ise yıllık enflasyon yüzde 175.55.

Bu enflasyon oranlarıyla iktidar, “kendi kendine muhalefet”te de emsalsiz bir başarı gösteriyor, denebilir.

Muhalefet, bu karabasandan kurtulmanın yolunu toplumun önüne koyabilme sınavı ile karşı karşıya.