Kurt dumanlı havayı sever... Ya Ekrem İmamoğlu?

Hasan Karakaya

Malûm;

“Kurt, dumanlı havayı sever”miş!.. 

Hava “dumanlı ve sisli” olacak  ki, göz gözü görmesin ve kurt, avını rahatlıkla avlayabilsin!..

Aslında, “dumanlı, puslu ve sisli” havalar, “kurtlar” için bulunmaz fırsattır!..

Hemen herkes, “son günlerde” olduğu gibi, “sisli ve dumanlı” havada yol bulmaya çalışırken, “kurt”lar malı götürüyor!..

PKK’NIN EFENDİLERİ

Son günlerde olanlar malûm...

PKK; 

Mardin, Şırnak ve Diyarbakır’ın bazı ilçelerinde “hendek” kazarak ve“barikat” kurarak “Özyönetim” ilân etti, yani bir anlamda “devletçilik”oynamaya başladı!..

Gelin görün ki;

PKK’lılar; 

“Gariban Kürtler”in oturduğu Sur’da “özyönetim” ilân ederken, “ensesi kalın Beyaz Kürtler”in oturduğu Diclekent’te; bırakın “hendek” kazmayı, bir “çukur” bile kazmaya cesaret edemiyor!..

Niye?..

Çünkü efendim, Diclekent’te “PKK’lıların Efendileri” olan “HDP’li vekiller”oturuyor!..

Bu yüzden de;

“Hendek, barikat ve tünel”le anılan Sur ilçesindeki evlerin fiyatları dibe vururken, “HDP’lilerin oturduğu lüks evler”in fiyatı bir yılda “400 bin lira”dan “600 bin lira”ya çıkmış, iyi mi?..

Demek oluyor ki;

Bu “sisli hava”da, birileri malı götürüyor!.. Olan, garibanlara oluyor.

Meselâ, “PKK devletin okullarını yakıyor” ya; “HDP’liler”in umurunda değil!... Çünkü onların çocukları “Güneydoğu’daki okullar”da değil,“İstanbul’daki lüks ve pahalı kolejler”de okuyor!..

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş; Güneydoğu’da “özyönetim”ilân edip “eylem” yapan gençlerin “hafif silahlar” kullandığını söyleyip,“teröre destek” verirken, şunu unuttu:

O gençlerin “pisi pisine gebermesi” için, “bir küçük kurşun” yetiyor!..

Nitekim, birçok PKK’lı terörist; Kılıçdaroğlu’nun “arkadaş”ları, Demirtaş’ın“genç”leri tarafından öldürüldü!..

Artık, birbirlerini öldürüyorlar!..

DEMİRTAŞ, PKK’NIN GÖBELS’İ!

Söz Selahattin Demirtaş’tan açılmışken, kısa da olsa, şu “Moskova Ziyareti”nden söz edelim...

Malûm; 

Selahattin Demirtaş dün Moskova’-daydı ve Rus Dışişleri Bakanı Lavrov’la görüşüp, ondan “PYD’ye destek” istedi!..

Evet, evet; “PYD’nin Fırat’ın batısına geçmesi” ve PKK’nın da “yeni yılda ses getirecek eylemler yapması” için, Lavrov’dan; “Rusya’nın, kendilerine destek vermesini” istemiş!..

Anlaşılan o ki;

Demirtaş ve saz arkadaşları, “Moskova ile işbirliği” yapıp, “Yılbaşı”ndan itibaren “Türkiye’de daha fazla kan akıtmayı” planlıyorlar!..

Bunlar, “yurtsever” olamaz!..

“Kürtsever” hiç olamaz!..

Bunlar; olsa olsa “kurtsever” olur ki,    o da “sisli hava”yı sevdikleri için!..

Demirtaş’ın; gerek Moskova’da “PYD’ye destek” istemesi, gerek Türkiye’de“PKK’ya destek” vermesi, bana “Hitler’in propaganda Bakanı Joseph Göbels”i hatırlattı..

Herhalde biliyorsunuzdur;

Göbels, 1925’te Nazi’lere katıldı ve 13 Mart 1933’te “Hitler’in Propaganda Bakanı” oldu... 

“Propaganda yetenekleri”ni sonuna kadar kullandı... “Coşkulu ve enerjik”ti!..

“Yalan”ları “gerçek” diye sundu!..

“Savaşın ilk ve en istekli savunucularından biri” Göbels; Alman halkını büyük ölçekli bir askeri çatışmaya hazırlamak için elinden gelen her şeyi yaptı. 1943 yılı sonlarında savaşın Almanya aleyhine dönmesinden sonrapropagandalarını daha da artırdı. Göbels, savaşın son yıllarında ilan edilen“topyekün savaş” projesinin de mimarıdır.

Şahsen ben, Selahattin Demirtaş’a bakınca, kendisine “PKK’nın Göbels’i’demekten kendimi alamıyorum!..

Öyle ya;

“Hitler’in Göbels’i” nasıl ki “Nazi Propagandası” yapıyorsa, “PKK’nın Göbels’i” de “terör propagandası” yapıp, Kürt halkını “topyekün savaş”a çağırıyor!..

Ama, şunu da unutmamalı:

Son saatlerinde; karısı Magda Göbels; önce altı çocuğunu zehirleyerek öldürdü... Kısa süre sonra; Göbels, önce karısını sonra da kendisini vurdu.Karısının ve kendisinin cesetleri, vasiyeti üzerine yakıldı!..

Demek oluyor ki;

“Yakanlar da yakılıyor!”

Umarım ibret alınır!..

BEYLİKDÜZÜ’NDE NELER OLUYOR?

Her neyse... İşte bu “sisli, puslu ve dumanlı hava”da, Beylikdüzü’nünCHP’li Belediye Başkanı da, birtakım zararlı faaliyetlerde bulunuyor olmalı ki;

İçişleri Bakanlığı’nın dikkatini çekmiş...

A Haber’de yayınlanan 10 Aralık tarihli haberde, “CHP’li Başkan İmamoğlu’na yolsuzluk suçlaması” deniliyor ve şöyle devam ediliyordu:

l “Beylikdüzü’nde, Atatürk Bulvarı üzerinde normalde yaya yolu olması gereken yerde, yol bitiyor ve insanların karşısına bir duvar çıkıyor. ÇünküBeylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, müteahhitken inşa ettiğiBey Konakları’nın önündeki yeşil alanda bırakması gereken yaya boşluğunu sitenin içine dahil etmiş. Çevre sakinlerine göre Ekrem İmamoğlu, 9 bin metrekarelik alanı işgal etmiş durumda ve şu anda da başkan olarak bunları muhafaza etmek istiyor.

Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun soruşturmaya uğrayacağı bir konu da belediyenin “logo”su!.. Zira İmamoğlu, “Meclis’te almadığı bir karar”la belediyenin logosunu değiştirmiş ve milyonlarca lira harcayıp yeni logoyu birçok yerde kullanmış ancak mahkeme, usulsüz kararla kullanılan bu logoyu “iptal” etmiş.

Belediyedeki logo belirsizliği öyle bir hal almış ki, belediye başkanlığı makamında bile eski logo kullanılıyor... CHP’li Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki soruşturmaların nasıl sonuçlanacağıysa şimdiden merak konusu...”

YOLDAŞ MI, ARKADAŞ MI?

l İçişleri Bakanlığı, “CHP Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu” hakkında madem ki “soruşturma izni” verdi, o halde bu iş, sadece “Bey Konakları”ve “Belediye’nin logosu” ile sınırlı kalmasın; “İhalelerin, niye hep Gül İnşaat’a verildiği” de soruşturulsun!..

l Müfettişler, elleri değmişken, “CHP’li Belediye”nin düzenlediği şu“Medya Söyleşileri” mese’lesine de el atsın ve bu “söyleşi”lerin Belediye’ye kaça malolduğunu araştırsın!..

l Medya Söyleşileri, elbette güzel bir faaliyet... Ama, niye Fatih Portakal veCan Ataklı gibi “yeminli Erdoğan düşmanları” ilk tercihleri oldu?..

Fatih Portakal gibi; “Tek işi Hükümet’e sövmek ve hakaret etmek” olan bir adama, niye konferans verdirilir?..

Merak ediyorum, Fatih Portakal; CHP’li Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “okul arkadaşı” mıdır, yoksa “sınıf arkadaşı” mı?.. İlk konferansı ona verdirmek, bir nevi “arkadaşa kıyak” mıdır ve bu kıyak Belediye’ye kaça patlamıştır?..

Gelelim, Can Ataklı’ya... 

Bence, Can Ataklı artık “gazeteci” değil,  bir “siyasetçi”dir!.. 

Zaten, Beylikdüzü halkı, onu “gazeteci” olarak görmediği için olmalı ki,“Can Ataklı’nın Medya Söyleşisi”ne topu topu “35-40 kişi” katılmış, iyi mi?..

Ancak “35-40 kişi ile söyleşi” yapan Can Ataklı’ya, acaba kaç para ödendi?..

İmamoğlu’na bunlar da sorulsun!..

HANİ BORCUNUZ ÇOKTU?

Bilmem hatırlar mısınız;

CHP’li Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili ilk yazımı 8 Ağustos 2014’te kaleme almış ve demiştim ki;

30 Mart seçimlerinde, “CHP-MHP ittifakı”nın en belirgin yaşandığı ilçe, İstanbul’un Beylikdüzü ilçesiydi... CHP’nin yüzde 30’larda, MHP’nin yüzde 25’lerde oyu vardı... MHP’nin oyu “yüzde 3”lere düştü, bu oylar CHP’yegitti ve seçimi “CHP adayı Ekrem İmamoğlu” kazandı!..

Ekrem İmamoğlu’nun “İlk icraat”(!)larından biri; artık “geleneksel” hale gelen “Ramazan iftarlarını kaldırmak” oldu!.. Ki, o “iftar”lara “CHP’liler”de katılıyordu...

CHP’li Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Ramazan iftarlarını kaldırmasına” gerekçe olarak demiş ki; 

“Önceki başkan Yusuf Uzun’dan büyük borç devraldım, iftarları onun için iptal ettim!..”

Allah’tan kork Ekrem Bey... 

O iftarların masraflarını “Belediye” karşılamıyordu ki!.. Her gün bir“İşadamı” üstleniyordu o masrafları... Farzedelim ki, “borcunuz çok”tur ve onun için kaldırdınız “iftar”ları... Peki, sorarım size; “vatandaşa iftar verecek paranız yok” da, “Cumhuriyet Gazetesi’ne yarım sayfa ilan”verecek parayı nereden buldunuz?.. 

Vatandaşa bir ekmeği çok gördünüz ama “Cumhuriyet’i besliyorsunuz”, öyle mi?..

Şu “medya söyleşileri” dolayısıyla, bir defa daha sormak lâzım CHP’li Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na;

“Belediye’yi büyük borçla devraldıysan ve o yüzden iftar veremediysen Fatih Portakal ve Can Ataklı’ya verecek parayı nereden buldun?..”

Daha açık sorayım;

“Yoldaş’a, Candaş’a ve dahi İdeolojik Arkadaş’lara para var da, 

Vatandaş’lara mı yok?!?”

İçişleri Bakanlığı’nın müfettişleri, herhalde bu “peşkeş”leri de araştıracaktır!..

Bay Başkan, görüyorsun ya; daha “yemekli toplantılar” mevzusuna gelemedim!.. Sahi o “yemek”ler, niye “hep aynı yerde” veriliyor?!?

Şimdilik bu kadar!..

 *********************************

Size 3 haberim var... Bu olanlardan haberiniz var mı?

“Fetullah Gülen’in bir tebessümüne servetimi feda ederim” diyen ama sonra “7 milyar Dolar’la kaçan Akın İpek”in televizyonu Bugün’e “kayyım”el koyup, kanalı kapatınca;

Nazlı Ilıcak’lar, Tarık Toros’lar, Erkam Tufan’lar filan, bütün “Bugün”cüler, maaile “Can Erzincan” adlı kanalda program yapmaya başlamışlar, haberiniz var mı?..

“Can-daşlık”tan dolayı mıdır, kanalı satın mı aldılar?.. Yoksa, burayı da kapattırıp, “Alevileri kışkırtmak” mı istiyorlar?!?..

l Biliyorsunuz; CHP Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün “Eren Erdem’i yedirtmem” demişti... Şu tesadüf(!)e bakın ki; aynı gün, Eren Erdem’in avukatı İray Görkem Koray, Eren Erdem’in, “Burhan Kuzu aleyhinde açtığı dâvâ”dan çekildiğini açıklamış, duydunuz  mu?..

Hem de nasıl çekilme?.. 

Avukat Hanım, Eren Erdem’le hiç görüşme bile yapmadan, mahkemede“hakim”e demiş ki; “İstifamı, müvekkilime siz tebliğ edin!”

Görüyorsunuz, böyle “kadın”lar da var... “Vatan-severlik”te, “erdemsiz erkekler”e taş çıkartırlar!..

“Hain”lerin “sahip”leri Kandil’de “namaz”la alay eder!.. “İt”leri Diyarbakır’da “cami yakıp, minare kurşunlar!”... Bu itlerin “enik”leri deODTÜ’de namaz kılanlara saldırmış, haberiniz var mı?..

“Fetullah Gülen’in bir tebessümüne servetimi feda ederim” diyen ama sonra “7 milyar Dolar’la kaçan Akın İpek”in televizyonu Bugün’e “kayyım”el koyup, kanalı kapatınca;

Nazlı Ilıcak’lar, Tarık Toros’lar, Erkam Tufan’lar filan, bütün “Bugün”cüler, maaile “Can Erzincan” adlı kanalda program yapmaya başlamışlar, haberiniz var mı?..

“Can-daşlık”tan dolayı mıdır, kanalı satın mı aldılar?.. Yoksa, burayı da kapattırıp, “Alevileri kışkırtmak” mı istiyorlar?!?..

l Biliyorsunuz; CHP Genel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün “Eren Erdem’i yedirtmem” demişti... Şu tesadüf(!)e bakın ki; aynı gün, Eren Erdem’in avukatı İray Görkem Koray, Eren Erdem’in, “Burhan Kuzu aleyhinde açtığı dâvâ”dan çekildiğini açıklamış, duydunuz  mu?..

Hem de nasıl çekilme?.. 

Avukat Hanım, Eren Erdem’le hiç görüşme bile yapmadan, mahkemede“hakim”e demiş ki; “İstifamı, müvekkilime siz tebliğ edin!”

Görüyorsunuz, böyle “kadın”lar da var... “Vatan-severlik”te, “erdemsiz erkekler”e taş çıkartırlar!..

“Hain”lerin “sahip”leri Kandil’de “namaz”la alay eder!.. “İt”leri Diyarbakır’da “cami yakıp, minare kurşunlar!”... Bu itlerin “enik”leri deODTÜ’de namaz kılanlara saldırmış, haberiniz var mı?..

yeniakit