Kurban Bayramı üzerine

Abdurrahman Dilipak

Bugün bayram. Tekrar bayramınızı tebrik ediyorum..
 


İşler eskisi gibi değil, daha iyi. Gelişmeler, doğru yönde ileri doğru.
 
Kötü olmaması yetmez. İyi olmalı, daha iyi olmalı. İki günümüz birbirine eş olma­dan gelişmeli..
 
Bana kalırsa henüz yolun başındayız. Bizim kazanımlarımız diğer Müslüman ülke­ler için örnek olacak. Onun için bu konuda bir ritüeli tekrarlamaktan öte, onu da­ha etkin, daha derinlikli şekilde yapmalıyız.
 
Uygulamada belediyeye büyük görevler düşüyor.
 
Ve tabii Diyanet'e, camilerimize de..
 
Vakıflarımıza da görevler düşüyor, cami derneklerine, STK'lara da..
 
Bu işi Hac ve Umre ile birlikte düşüneceksek, işin boyutları daha da genişleyecek demektir..
 
Kurban konusunda insanların bilgilendirilmesi gerek. Bana kalırsa bu konuda bilgilendirme yeterli de­ğil. Bu iş kasap, et ya da kebab bayramı değil.. Kelle başı şu kadar para vererek, Kurban kestirip fakirle­re dağıtmaktan ibaret değil bu iş.
 
Hayvanların sağlık şartlarına dikkat etmek gerek.. Hayvanlar hırpalanmamalı.. Hamile mi, değil mi, sağlık durumu, yaşı, hormonlu olup olmadığına da bakmak gerek..
 
Kesimle ilgili temizlik ve hijyen kadar önemli bir diğer konu, israfın önlenmesi.. Kurbanlık hayvanın sa­dece eti ve derisi değil kanı, kemiği, dışkısı, sakatatı her şeyi kullanılmalı..
 
Acemi kasaplar derileri yaralayarak büyük ekonomik kayıplara sebeb oluyor..
 
Kurbanın etinden daha değerli olan, bu can pazarından bizim çıkarmamız gereken derstir. Bu eylemin bizim hayatımızdaki karşılığıdır..
 
Sakınola kurban etlerini haram sofralara meze yapmayın!
 
Bayramı çevreleyen bir de sosyal ilişkilerimiz var.
 
Küsleri barıştırabiliyor muyuz?
 
Akraba ve komşularla kucaklaşabiliyor muyuz?
 
Bugünler sıradan tatil günleri değil.
 
İbadetlerimizi artırıyor muyuz? Daha çok tevbe ve daha çok dua yapıyor muyuz?
 
Hacca gidenler gitti, gitmeyenler ve üzerine hac farz olanlar şimdi niyet etmeli. Bu borcu eda edelim. Ertelemeylim.
 
Yine umre yapmak konusunda da niyetimize alalım bu işi.
 
İnşallah gelecek yıllarda, karadan, denizden, havadan, demiryolu ile, atla, motorsikletle, bisikletle, yü­rüyerek de hac ve umreye gider insanlar..
 
Hele şu Suriye yolu bir açılsın.. Ürdün kapılarını açsın..
 
Gün gelir inşallah Medine'ye giderken Kudüs'e de uğrarız özgürce..
 
Hac ve Umreye niyet edenler, şimdiden okumaya başlamalı bazı temel kitapları..
 
Haccın ve Umrenin anlamı ve bize yüklediği sorumluluklar konusunda bilgi sahibi olmamız gerek..
 
Keşke bazı üniversitelerin ilgili fakülteleri, Hac ve Umre, Kurban ve Ramazan'ın sadece dini boyutunu değil, ekonomik, sosyal, psikolojik boyutunu da akademik olarak inceleseler.
 
Tabii ki İlahiyat Fakülteleri de..
 
Mesela kurban kesimi konusunda özel donanımlar ve otomasyon sistemleri neden kurulmasın.. Belki bu konuda Kızılay ve İHH gibi insani yardım örgütleri de sorumluluk üslenebilir..
 
Adak kesimleri yılda 365 gün yapılıyor.. Onun için de bazı düzenlemeler yapılabilir.
 
Bu işin uluslararası boyutu da önemli. İhtiyaç sahipleri ve eldeki imkanların adil dağıtımı konusunda uluslararası bir network kurulabilir..
 
Biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamberin ümmetiyiz.. Malezyalılar, Mısırlılar, Türkiye, Körfez ülkeleri ve diğerleri ne kadar yardımı nereye gönderecek.. Kendi aramızda konuşarak buna ka­rar vermeliyiz. Yani bu alanda bir senkranizasyon, oryantasyon ve optimizasyon olmalı.
 
Mesela Salamworld gelecek yıl böyle bir network oluşturamaz mı? Bu hayvanlar hangi ülkede kaç para ve yoksulluğun fazla olduğu en yakın ülke neresi. Teşvikler ve muafiyetler açısından durum ne?
 
Ben yaptım oldu değil! Bu işlerin ciddi bir envanterinin çıkarılması ve uzmanların bir senaryo üzerinde çalışması gerek.
 
Sonuçta bizim boşa harcayacak bir kuruş paramız, boşa geçirecek bir saniye zamanımız ve feda edecek tek bir insanımız yok.
 
Bu düşüncelerle bayramınızı tekrar tebrik ediyorum.
 
Selâm ve dua ile..

yeniakit