Kısa kısa

Merve Kavakçı

Önce Sabiha Gökçen’den Kerime Kumaş’a. Bu iki kadının ülkemiz tarihinde sembolize ettiği “şeyleri” kısaca değerlendirelim. Bu iki kadını birbirine bağlayan, aralarında uzanan yol nelere işaret ediyor kısaca bakalım. Aralarında yüz yıl kadar bir zaman farkı olsa da benzerlikleri hayret uyandırıcı nitelikte. Kadınlık ortak paydasının ötesinde ikisi de öncü kadınlar. Ama ne de öncü... Gökçen birinci ise hemen arkasından aradan geçen neredeyse yüz yıl olmasına rağmen ikincilikte Kumaş. Erkek dünyasına ait bir meslekte istisnai kadınlardan ikisi de. Ama ne istisna... Hangi anlamda...hayır da mı şerde mi... Sabiha Gökçen’i Atatürk’ün manevi kızı olarak tanıdı Türkiye. Cumhuriyetin kadın modelini sergilemekte önde lanse edildi Gökçen. Rejimin hikayesi içinde aydın bir «Türk» kadınıydı, Batılıydı, askerdi, pilottu. Cumhuriyetin başarı hikayesiydi. Biraz sahi biraz sahte üretilen bir hikaye. Gökçen denince başarı anlaşılacaktı. Kadınlar kızlar onun gibi olmaya özenecek, özendirilecekti. Gökçenler çoğalarak yayılacaktı. Bu anlamda bir örneklik giydirilmişti Gökçen resmine. Sabiha Gökçen pilottu ya, uçuyordu, ama nerede... Dersim’de. Uçuyordu ama kimin üstünde. Dersim’in “kayıp kızları”nın üstünde. Derdi neydi Gökçen’in... Tam anlamıyla “derdi”. Derdi dert edinmediği Dersim’in Alevi Kürtleriydi. Alevi ve Kürt bombaya mı layıktı... Etnik temizlik mi diyecektik buna başka bir şey mi... Hemen fast forward yapıyoruz, teybi ileriye sarıyoruz, yıl 2016. Gökçen kadar, muhtemelen ondan da ileri seviyede akıllı, zeki, çevik bir kadın, onun adının altına ismini yazdırıyor. Türkiye’nin yetiştirdiği ikinci kadın savaş pilotu oluyor. Vatan evladı, tüyü bitmemiş yetim, kadın, erkek hepimizin vergileriyle, hepimizin umutlarıyla, hepimizin güveni ve emanetiyle okuyor, çalışıyor, uçmayı öğreniyor. O da Sabiha Gökçen gibi savaş pilotu oluyor. Oluyor olmasına da onu yetiştiren millete ellerimiz kırılsaydı da seni okutmasaydık dedirtir hale getiriyor. Kadın pilot tam bir cumhuriyet kadını. Ama yanlış bir cumhuriyet kadını. İhanet içinde bir savaş pilotu. Darbeci bir asker. İhanet, dalalet ve hatta hıyanet içinde ne yazık ki...

•••

Dolap ve...

Darbeci askerler bir bir yakalanıyor. Bir tanesi bir akrabasının evinde elbise dolabına saklanmış olarak yakalandı. Bu ne korkaklık, bu nasıl bir tuhaflık, insanda biraz onur olur, madem “kalkıştınız” bir şeye bari arkasında durmayı bilecek kadar onurlu olun.

Bir diğeri, tebdili kıyafet için, kurumaya asılmış kıyafetleri balkondan çalıp kaçacak kadar alçalmış, darbeci asker, yüreksiz bir hırsızmış.

Bir diğeri ise tutuklamasından kısa bir süre sonra kendince kurtuluşu intiharda bulmuş. Buna yorum bile yapmayacağım.

yeniakit