İSRA

Abdurrahman Dilipak

 
 
Biliyorsunuz bizim iki dini gecemiz var. Biri Kadir Gecesi, diğeri ise İsra, diğer adı ile Miraç.. Bize namazın farz kılındığı gece.. Mekke"den Kudüs"e uzayan bir gece yolculuğu, oradan da göğe yükselişin gerçekleştiği günün yıldönümü. Regaib, Veladet, Beraat gibi geceler dini amaç güden kültürel geceler..
İlginç bir tecelli, bu sene TBMM"nin açılışı İsra"ya denk geliyor..
Biz İsra"yı Mekke"de anacağız.. Meleklerin saf saf gökten indiği yerde..
Kudüs dünyadan yükselen, göğün kapısına giden bir yolun başlangıcında bulunuyor. Mekke ise gökten inen meleklerin dünyaya açılan kapısında bulunuyor.
İsrail biliyorsunuz, Yakub Aleyhisselamın bir diğer adıdır.. Yakuboğullarına Kur"an-ı Kerim "İsrailoğulları" anlamına gelen "beni İsrail" ünvanını kullanır..
Biz, bize İsra"da farz kılınan namazda her gün defalarca Hz. Muhammed (as)"in ehli beyti yanında "al-i İbrahim"e de selat ve selam ederiz.. Al-i İbrahim. İbrahim ailesi. Haacer ve Sare annelerimiz. İsmail ve İshak aleyhisselam.. Bir diğer adı "İsrail" olan Yakub aleyhisselam, Hz. İbrahim"in, Sare annemizden olan, İshak aleyhisselamdan olan torunudur.. Peygamberimiz de İbrahim aleyhisselamın Haacer"den doğan İsmail"in soyundan geliyor..
Biz bir aileye daha salatu selamda bulunuyoruz. Kim o derseniz "Al-i İmran". Yani, İmran ailesine, Hz. Meryem"in ailesine..
Hz Yakub aleyhisselam, İbrahim b. İshak"ın oğlu olduğu gibi, aynı zamanda Yusuf aleyhisselamın da babasıdır..
İsrailoğullar"nın ilk büyük trajedisi de işte tam bu zamanda yaşandı.. Hz. Yakub"un Bünyamin dışındaki oğulları, kardeşleri Yusuf"u öldürmek için plan kurdular.. Peygamber evinde işlenen Kabil"in Habil"i öldürmesinden sonra, kardeşler arasındaki, bizim bildiğimiz en büyük trajedidir bu. İsrail"in tarihi böyle başlar..
Bugün bölgede hâlâ o trajedinin devamı yaşanıyor..
Barışın kilidi "İsra"da gizlidir..
Kudüs"te işler yoluna girmeden bölgede barış sözkonusu olmayacak. Zaten biz ahir zaman peygamberinin ümmetiyiz. Bu bölgedeki tüm sorunlar, hatta dünya barışının sırrı İsra"da gizlidir.. Eğer insanoğlu bu sorunu barışçı bir şekilde çözemeyecekse, o zaman sanırım korkulan geleceğin sınırına varmış olacağız..
Herkes Mehdi ve Mesih"i beklerken, aslında, Harp, Yecüc Mecüc ve Deccal gibi, aynı katalogun içindeki felaket senaryolarını kimse dikkate almıyor gibi.. Hatta Evangelistler, Siyonistler, "Tanrıyı kıyamete zorlamak" gibi saçma sapan senaryolarla, yokuş aşağı koşarcasına, yangına körükle gidiyorlar..
İsra"nın gölgesinde ülkemizde, bölgemizde, Filistin topraklarında yaşananlar üzerinde oturup ciddi ciddi düşünmemiz gerek.
Türk-Kürt kavgasına dönüşen olaylara bir son vermekten tutun da, kardeş kavgası olan her yerde, Suriye"de, Yemen"de, Libya"da yaşanan olayları çözmek için İsra tecrübesinden yararlanmamız gerek.
Aslında bu geceleri bu anlamda bir tefekkür, bir zihin sıçraması için tramplen tahtası olarak kullanabiliriz..
Hepsinin ötesinde bu süreç ilahi planda karşılığı olan bir imtihan vesilesidir.. Her şeyin bir kaderi, bir vadesi var.. Hiçbir şey çözümsüz değildir ve her sürecin bir eceli vardır..
Keşke bu gecelerde, bizim dışımızda olan olaylara odaklandığımız kadar, zaman zaman da dönüp kendi içimize bakabilsek, kendi nefsimizi sorgulayabilsek.. Hep başkalarının şeytanını taşlamaktan yorulduk.
Hep gidiyor, aynı çukura düşüyoruz. Hep gidip aynı kilitli kapıları zorluyoruz..
Dua ederken Müslümanlar kendi ellerine bakarlar. Allah"ın yardımı ile sorunu çözecek eller bu ellerdir çünkü. O zaman derin bir bilgi ve derin bir tefekkür, gaybe imanın verdiği bir cesaretle karanlıkların üzerine yürümemiz gerek..
İsra bir geceyi hatırlatır bize. Gece yürüyüşü.. Her karanlık gecenin bir sabahı vardır..
Karanlık gecelerin nurlu sabahında buluşmak umudu ile Mekke-i Mükerreme"den herkese selam ve dua ile.

yeniakit