“İSLAMOFOBİA” YA DA KORKUDAN KORKMAK

Abdurrahman Dilipak

Tıpta tanımlanmış 400 korku türü varmış, 401.’si de “İslamofobia” herhalde..

Batı bu, yanında “Allah korkusu”, “Cehennem korkusu”nu da tedavi etmeye kalkışabilir.

Mesela, “Ruh” Allah’tan bir “nefha”dır. Mahiyeti hakkında fazla bir şey bilmiyoruz. Ama o insanı “Hz. İnsan” yapan, onu ölümsüz kılandır. Yani Allah’tan geldik ve O’na döndürüleceğiz.. Mebde ve Mead arasındaki yolculuğumuzdaki ilahi öz O’dur.. Ama bu batılılar “Ruh hastası” diye bir şey icad ettiler. Oysa “Ruh” hasta olmaz. Hasta olan aslında o şeytanın oyun arkadaşı olmuş, nefsi-emmarenin peşine takılmış “akıl”dır.

“Fobi” aslında Yunan mitolojisinde “Dehşet Tanrısı”nın adıdır. Ve “Fobi” bir hastalıktır.. Korkunun hastalık şekline dönüşmesi durumunda mantık aranmaz. Yükseklik korkusu, kapalı yerde kalma korkusu, mesela şimdi yeni bir korku daha çıktı “Veri Korkusu”, “Datafobi” internette, sosyal medyada aleyhinde bir bilgi çıkması ihtimali.. “13 Korkusu” var mesela “Nomofobi”. Ya da “4 korkusu” “Tetra Fobi”. Kayınvalide korkusu var mesela “Pentherefobi”. Korkudan, korkmaktan korkma korkusu “Fobofobi”. Evet korkmaktan korkmak yani korkusuzluk da bir “fobi” olabilir. İnsan kendinden korkar mı? Bazı insanlarda “Ayna korkusu” vardır, aynada kendini görmekten bile korkar.. Doktordan korkan var.

Aslında “İslamofobia”, bir başka fobi olan “Zenofobi”nin bir türevi. Zenofobi “yabancı korkusu” olarak da bilinir. Soykırım, tehcir aklın kontrolünden çıkmış nefsin hastalığın eseridir. Yabancı korkusu/düşmanlığı da buradan gelir.. Hem Yahudiler, hem de Yahudi karşıtlığı Zenofobiktir. Genellikle Siyonist Yahudiler herkesten, herkes aynı şekilde Siyonist Yahudilerden korkar mesela.. Irkçılar Zenofobiktir. Uzaylı korkusu da aynı korkudur.. İşçi patronundan, patron işçisinden korkuyorsa, kadın erkekten, erkek kadından, gelin kaynanasından, kaynanası gelininden korkuyorsa mesela bu aynı korkudur.. 

Batılılar, camiden, ezan sesinden, minareden korkuyor artık. Hatta kendi ülkelerinde buna izin vermiyorlar. Başörtüsünden, tekbirden, Kelime-i Tevhid’den korkuyorlar.

Hristiyan dünyasında haçlı ruhundan kaynaklanan genetik bir korku vardır İslam’a ve Müslümanlara karşı. Aslında batılılar herkesten korkarlar. Kızılderililere, kara derililere, sarı ırka yaptıklarının bir gün kendilerine yapılmasından, intikam alınmasından korkarlar. Luther’e göre Türkler Yecüc-Mecüc, onların dilinde Gog-Magog’dur mesela. Deccal-Anti Chirist onlara göre bizim aramızdan çıkacak.. Bir “Endülüs ezikliği” vardır. Ön yargı, kendini beğenme/Narsizm, ırkçılık, kıskançlık, ihtiras, kin, kendinden olmayan her şeye ve herkese düşmanlık, nefret, hepsi üst üste gelince nefsini şeytana teslim eden bir akıl onu, ekmel-i mahlukat, eşref-i mahlukat olmaktan alıp “Belhum adal”e dönüştürüyor.

Kimi celladına aşık olur “Stockholm Sendromu”na yakalanır, kimi celladının kahyalığına soyunur “Tom Amca sendromuna”. İslamifobik akıl bizi bu iki sendromdan birine zorluyor.. Paralel yapı, Folk İslam, Liberal İslam, Protestan İslam, şeriatsız İslam, Amerikano İslam, Türk İslam, demokratik İslam, adına ne derseniz deyin size dayatılan İslam böyle bir şey.. Kendi “Christianity Army” diyecek, ama siz “Hizbullah” demeyeceksiniz. Kendi “Armageddon” diyecek, ama siz “Melhame-i Kübra” demeyeceksiniz.. Kendi “Süleyman Mabedi” diyecek, siz Mescid-i Aksa” demeyeceksiniz. Kendi “kilise” diyecek, ama siz “cami” demeyeceksiniz. Kendi “para” diyecek, siz “halife” demeyeceksiniz.. İsrail’in varlık ve güvenliğine yönelik, o ne yaparsa yapsın itiraz etmeyeceksiniz. Hayat tarzınızı batılı kavram ve kurumlar çerçevesinde şekillendireceksiniz. ABD ve NATO’nun askeri ve stratejik hedeflerine engel teşkil etmeyecek ve uluslararası düzene itiraz etmeyeceksiniz.. İstedikleri bu. O zaman sizi “Tom Amca” olarak onlara hizmet etmek üzere aralarına kabul edebilirler.. Siz onların dinine girseniz bile yabancı olarak kalacaksınız. Değilse savaş, terör ve darbelerle sizi yola getirmeye çalışacaklar. Cahil bırakmak, fakirleştirmek ve ahlaki değerlerinizin zaafa uğraması için ne lazımsa onu yapacaklar. Aranıza dini, mezhebi, etnik, ideolojik, felsefi ve vicdani, kanaat farklılıklarına dayalı tefrikalar sokmaya çalışacaklar, atomize edecekler, nötralize edecekler ve sizin hakkında insanları neye inanacakları konusunda kararsızlığa sürükleyecekler. Sözlerini dinlerseniz havuç verecekler, değilse sopa gösterecekler, hangisini “yersiniz” diye.. Alkol, uyuşturucu, fuhuş, futbol, kumarla, sizi dünyevileştirmeye çalışacaklar.. Moda akımlarla kadın ve gençlik üzerinden “Aksa-Nisa” yerine “Moda-Nisa” ikame etmeye çalışıyorlar sanki.. Başörtüsünü aksesuara dönüştüren bir anlayışla dini sembollerin içini boşaltmaya çalışacaklar gibi. Bunu yaparken de suret-i haktan gözükmeyi ihmal etmeyecekler.. 

İslamofobia batılılar için bir haçlı mirasıdır.. Bugün için kendi uygarlıklarına yönelik bir tehdit algılaması söz konusu. “Kıyamet teolojisi” açısından ise, “tarihin sonu”nu getirecek bir “Medeniyetlerarası çatışma”, kıyamet hesaplaşması sorunu var. Aslında Huntington ve Fukuyama’nın ya da Oliver Roy’un “Siyasal İslam”dan söz ederken dilinin altında yatan gerçek bu olsa gerek.

İslamofobia anlamında Fundementalizmden / kökten dincilik / Radikal İslam’ı kastederek ilk söz eden, işaret fişeğini ateşleyen siyasetçi Margaret Teacher oldu sanıyorum.. Sovyetler dağılıp, Berlin duvarı yıkılınca, soğuk savaş bitince batılılara bir haller oldu.. NATO tehlikenin rengini “Kızıl”dan “Yeşil”e çevirdi. 11 Eylül saldırısından sonra artık Guantanamo sendromu ile “İslamofobia” dünya gündemine oturdu.. Eş zamanlı olarak da “Ilımlı İslam”, Paralel devletle birlikte “Paralel din” devreye sokuldu.. BOP Türkiye üzerinden “Yeni din” Ottoman markası ile İslam dünyasına ihraç edilecekti. Amerikan Kolejinin yerini Gülen okulları almıştı.. Bakın, DAEŞ’i kim örgütlüyorsa, bu “Ilımlı İslam”ı,” Euro İslam”ı da onlar örgütlüyor.. Türk İslam, ya da Folk İslam, Liberal İslam, hepsi bu “Yeni, ehlileştirilmiş, alamet-i farikaları yok edilmiş, batının değerler sistemi ile uyumlu, ona uygun hale getirilmiş, normlara uygun bir din”in kapsamına giriyor.. 

Bu konu burada bitmeyecek, bir ara devam edelim, başka konulara da değinerek. 

Selam ve dua ile..

yeniakit